Yazarlar istediğini sevgili yapıyorsa... Keanu, come here!
Güç, yazar Metin Hara'da artık!
Hara, fıstık gibi model Adriana Lima ile birlikte olunca, ortalık karıştı...
Sebep?
1- Hara yakışıklı değil.
2- Hara karizmatik değil.
3- Bir git Allahaşkına, bir kadın bu adamda ne bulur?
Peki, madalyonun diğer yüzüne niye bakılmıyor acaba?
Soru şu:
Her güzel kadın, zor mudur?
Gözleri okyanus mavisi diye, sizin gözlerinizin içine bakmayacak mı sanıyorsunuz!
Belki Adriana'yı tavlamak çok kolay!
Belki hatunda çıta çok düşük!
Rus fıstıklar koşa koşa niye Türkiye'ye geliyor?
Rusya'da metrekareye 30 tane sarışın mavi gözlü hatun düşünce, Rus erkekleri dönüp yüzlerine bile bakmıyor da ondan!
Ama bizde öyle mi?
Adam, Türkiye'de röfle, balyaj dışında sarışın kadın mı görmüş!
"Kız doğal sarışın abi yaaa!" cümlesindeki "ulaşılmazlık" hiçbir şeyde yok!
Hal böyle olunca Rus kızlar, ülkelerinde kaybettikleri "tiraja", Türkiye sınırları içinde "misliyle" kavuşuyorlar!
Onlar kavuşabiliyorsa, Adriana'nın başı kel mi?
O da kavuşmuş işte!
Hara'da, aşkı mı bulmuş!
Genç ve karizmasız yazarımız, pamuk eller cebe diyerek, PR kapısını mı açmış, bilmiyoruz!
Ama gerçek olan şu:
Demek ki, Adriana Lima ulaşılmaz bir melek değilmiş!
İşte o nedenle...
Belki de sıra sizde!
Çıkmaz demeyin şansınızı deneyin!
Adriana, sizinle de çıkabilir!
Haaa bu arada, belki de ben yanılıyorumdur ve bütün keramet, yazarlıkta ve kitap yazmaktadır!
O halde...
Keanu Reeves! Canım!
Bak haftada 5 gün köşe yazıyorum, bir de üstüne üstlük kitap yazdım!
Metin, Adriana'yı sevgili yaptıysaaaa...
Come here Keanu!
Severken dövenler!
Yurdum insanı tez konusu yapılsa, araştırmayı yürüten kişi aklını falan kaçırır!
Yer: Antalya...
Bir kadının çantasını alıp kaçan kişi yakalanıyor...
Memleketimin yağız delikanlıları, polis molis beklemeden adama girişiyor tabii...
Geri kalan delikanlılar da "Hooop birader! Yapmayın" diyerek linç girişimini engellemeye çalışıyor...
Peki ne oluyor?
Taraflar, birbirini tekme tokat dövüyor...
Normal tabii...
Küçükken, annesinden dayak yiyip, "Anneeee" diye ağlayan "çelişkili" çocuklar, büyüyünce böyle oldu işte!
Kim yanında, kim karşısında, kim dövüyor, kim seviyor anlamıyorlar!
1 kuruşluk vicdan
Yalova'da, şehit yakını kartını göstererek ücretsiz binmek istediği halk otobüsünden atılan bir şehit çocuğu...
Şoför, indiriyor otobüsten...
O da yetmiyor, "Seni şikayet edeceğim" sözünü duyunca tokat atıyor...
O otobüs şoförü var ya otobüs şoförü...
Bırak 1 TL'yi, 1 kuruşluk vicdana bile sahip değilmiş...
O kart, o otobüste geçmiyorsa, parayı çıkarıp cebinden verirsin...
Şehit çocuğu o!
İnsan utanır!
Haaa pardon!
Utanmak için önce insan olmak gerekiyor elbette...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.