İzmirli iş adamları Alice Harikalar Tramvayı’nda...

Çok değerli iş dünyamızın aziz temsilcileri, İzmir'in yeni ve minnoş ulaşım aracı tramvay ile yolculuk yapmışsınız.
Haberden okuduğumuza göre yolculuktan çok memnun kalmışsınız...
Ne güzel.
Ben henüz tramvaya binmedim ne yalan söyleyeyim.
Yolculuklarımı genellikle tabanvay olarak yapmayı tercih edip yürüyorum.
Ama madem çok beğendiniz, sizin güzel hatırınız için, Konak tramvayında ben de bir Alice Harikalar Diyarı'nda tadındaki yolculuğu deneyeceğim.
Yalnız bir ricam olacak.
Siz de benim için bir kez aktarmalı sistemi kullanıp, otobüs ile yolculuk yapar mısınız?
Ben en son kullandığımda tövbe edip, "Bir daha otobüse bineceğime yürürüm daha iyi" dedim de...
Mesela puan saatte, Konak'tan Çiğli yönüne gidin.
Egekent-Evka'lar gibi toplu konutların yer aldığı yerlere ulaşmaya çalışın.
Bakalım otobüs yolculuğunu da beğenecek misiniz?
Belki o da pek cici yolculuktur da biz anlamıyoruzdur...
Görüşlerinizi bekliyorum.
Not: Bir tavsiye... Özel araçlarınız, bindiğiniz otobüsleri takip etsin. Otobüsten indikten sonra toprağı öpecek hale falan gelip, "Yandım Allah" diyerek, kendinizi dönüş için aracınızın kollarına atabilirsiniz...
Yazık yani oralarda sebilziyan olmayın, İzmir ekonomisinin sizlere ihtiyacı var. Hem de çok!

SİZCE BU ADAM NE İŞ YAPIYOR?

Üstteki fotoğrafa bir bakın... Sizce bu kişinin yaptığı iş nedir?

a- Devlet dairesinde yönetici.

b- İlköğretim okulu müdürü.

c- 6 ay uzayda kalan Rus kozmonot.

d- Baro başkanı.

e- İşsiz.

Cevap veriyorum. C şıkkı...

1997 yılında uzay istasyonu Mir'de 6 ay kaldıktan sonra dünyaya dönen Rus kozmonot (astronot) Aleksandr Lazutkin, Türkiye'ye geldi.
Kozmonotun fotoğrafını görmeden önce, haberi okudum.
Uzay ve bilim dünyası çok ilgimi çektiği için, o bilinmez alemde 6 ayını geçiren kişiyi fena halde merak ettim.
Ve ajansta yayınlanan fotoğrafı görünce, "ben şok!"... Allasen, Lazutkin bir kozmonottan daha çok, bizim devlet dairelerinin "ağır abi" bürokratlarından biri gibi durmuyor mu! Kim der, "Bu adam uzayda 6 ay kalmış" diye!

BİR KURYE TERÖRÜ EKSİKTİ!

Yemek siparişini veriyorsun. Kapı çalınıyor.
Büyük bir iştahla kapıyı açıyor ve yemeğine kavuşmak için saniye sayıyorsun.
O da ne?
Yemek yerine yumruk yiyorsun! Kurye seni dövüyor.
Eee pes artık yani.
Geçen gün sipariş için getirdiği pizzaya tüküren iğrenç kuryeden sonra şimdi de, dayak atan maganda kurye çıktı!
Anlı şanlı markalara güvenip, en özel alanımızın, evimizin adresini veriyoruz.
Adamlar, bu güveni yerle bir edip, müşteriye dayak atan elemanlar gönderiyor!
Bindiğin dalı kesmek sanırım böyle bir şey!