Bu fotoğrafı niye yayımladık?
Yeni Asır Yazı İşleri'nin haber toplantısında, manşetimizde yer alan fotoğrafı yayımlayıp yayımlamamak arasında çok kararsız kaldık. Üzerinde uzun uzun tartıştık. Bazı arkadaşlarımız, "Hayır, haberde fotoğraf kullanmayalım. Bu gazeteyi çocuklar da görüyor, hatta kadın dernekleri de bu tarz fotoğrafların yayımlanmasına sıcak bakmıyor" dedi. "Bu fotoğrafları gazetede basarak, teşvik mi ediyoruz şiddete" diye soranlar oldu.
Ve onların karşısında da "Hayır yayımlamalıyız" diyenler yer aldı. Oylama yaptık. Ve ben de dahil, "Evet yayımlayalım. Ama hafif bir kapatma yapalım" diyenlerin çoğunluğu ile şu anda, öldüresiye dövülen bir kadının fotoğrafını görüyorsunuz... Niye mi yayımladık fotoğrafı ve ben de niye mi "Evet" dedim?
BAKIN ONA!
Hadi şu fotoğrafa dikkatlice bakın. Hayır, gözlerinizi kaçırmayın. Çünkü siz, başınızı yan tarafa çevirince, bir kadının maruz kaldığı şiddet, ortadan kalkmayacak. Siz bakmayınca, gazeteler yok sayınca, o kadının aldığı yumruk darbelerinin izleri, ne yüzünden ne kalbinden silinmeyecek. Biz, toplum olarak "şiddetle saklambaç" oynayınca, bu caniler, psikopatlar, gereken cezayı almayacak, hatta belki de yakalanmayacak!
Sizin sadece fotoğrafı gördüğünüz için bile, canınız sıkılıyor, moraliniz bozuluyor, psikolojiniz alt üst oluyorsa, peki şiddete "fiziksel olarak uğrayan" kadınlar ne yapsın?
UNUTTUNUZ MU!
Her gün bir yerlerde bir kadının canı, ölesiye yanıyor! Kimi yemeği iyi pişirmediği, kimi bir gömleği ütülemediği, kimi kırmızı gömlek giydiği, kimi eve geç geldiği, kimi boşanmak istediği için tekmeler, tokatlar, yumruklarla yaşıyor. Aralarında o şiddetin ardından pompalı tüfekle ölenler de var! Unuttunuz mu onları? Çoğu kez, gazetelerin üçüncü sayfalarında küçük bir haber olarak geçiyorlar. Belki de ondan unutuyorsunuzdur! Unutmayın işte. Toplumun hafızasında kalsın bu fotoğraf! Kadına şiddeti görünce gözlerinizi kaçırmayın.
Tam tersi, o şiddete uğrayanların gözünün içine bakıp, "Yanındayım" deyin...
KORKMA YANINDAYIZ...
İşte, bu nedenle fotoğrafı mozaikle kapatmadan, siyah-beyaz yapmadan, tüm "gerçekliğiyle" yayımlıyoruz. Çünkü, "kadına şiddet", gözlerini kapatınca geçen bir "hayal" değil, acı da olsa "gerçek"...
Ve biz Yeni Asır olarak, şiddete uğrayan kadınların yanındayız, yanında olmaya da devam edeceğiz...
KOCAOĞLU KAOSUNA YÜCEL'DEN YANIT
Dün, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel'in, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun adaylığı ile ilgili yöneltilen soruya verdiği cevabı yazmıştım.
Yücel'in, "Aday olmaması durumunda kaos olmasına kesinlikle izin vermeyiz. İzmir il örgütünde bu tip görevleri yapabilecek çok sayıda arkadaşımız var" dediğini yazmış ve "Ne kaosu! İzmirliler mi Kordon'a, sahil kenarlarına koşup 'İlle de Aziz Başkan' olsun diye kaos çıkaracak? Kendimizi dertten kederden, "çiğdeme, midyeye mi" vuracağız!
Gidip, aktarmalı sistemin otobüslerine, tramvaya sarılıp "Ahhh başkanım. Açaydım kollarımı, gitme diyeydim" mi diyeceğiz...
Anlamadım ki! Kocaoğlu'ndan sonra tam olarak nasıl bir kaos olacak!" demiştim...
CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, mail yollayarak sorumu cevaplamış ve şöyle demiş:
"Yazınıza konu açıklamam, meslektaşlarınızın 'Aziz Kocaoğlu yeniden aday olmazsa, parti içerisinde bir kaos çıkar mı?' sorusu üzerine verilmiş bir cevaptır. Herhalde haberleştirilirken eksik yazıldı ya da tam olarak ifade edilemedi. Bilgilerinize sunarım." Peki Sayın Deniz Yücel, gazetecilerin "kaoslu" sorusuna yanıt vermişsiniz, anlaşıldı!
Ama madem soru böyle soruldu, sizin yerinizde olsam, "Kaos olmasına kesinlikle izin vermeyiz" yerine; "Aziz Kocaoğlu aday olmazsa niye kaos çıksın ki" diye yanıt verirdim!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.