Aşk dediğin nedir ki...
Bu şahane çift serinin ilk filmi 'Before Sunrise' da (Gün Doğmadan) bir trende tanışırlar. Jesse Amerikalı genç bir yazar, Celine de sade bir Fransız vatandaşıdır. Viyana'da geçirdikleri bir gecenin ardından birbirlerine aşık olmaya başladıklarını hissederler. Çünkü bütün geceyi neredeyse duygusal ilişkilerden bahsederek geçirmişlerdir. Altı ay sonra aynı yerde buluşmak üzere sözleşerek ayrılırlar.
Daha sonra 'Before Sunset' (Gün Batmadan) filminde karşımıza çıkarlar. Jesse geçirdikleri geceden esinlenerek bir roman yazmış ve tanınmış bir yazar olmuştur. Paris'te bir imza gününde Celin'i karşısında bulur. Bu sefer de Paris'in büyülü atmosferinde kaldıkları yerden devam ederler ilişkiye. Jesse randevuya gitmiş, Celine ise büyükannesi öldüğü için gidememiştir. Cazcı Nina Simon üzerine sohbet ederken Celine 'Uçağına kaçıracaksın' diye Jesse uyarır, Jese de 'Biliyorum' diye cevaplar. Giriş ve gelişme bölümlerine bu iki filmde tanık olduğumuz bu ilişkideki son durumu şimdi 'Before Midnight' filminde izliyoruz.
DERİN BİR BAKIŞ
Jesse oğlunu uçakla tek başına Kanada'ya gönderir. Havaalanından içi burkularak ayrılır. Eski eşinin ondan hoşlanmadığını oğlundan öğrenmek canını sıkar. Dışarıdaki arabanın içinde Celin onu beklemektedir. Jesse arabaya atlar ve arkadaki sarışın iki kız çocuğunu görürüz. İlk iki filmimizde bilinmeyen sonla final yapan çiftimiz nihayet vuslata ermiş hatta çoluk çocuk sahibi bile olmuştur.
Viyana ve Paris'ten sonra bu kez Yunanistan'ın kırsalında, antik kalıntılar arasında yol alır çiftimiz. Yine uzun uzun ilişkileri tartışırlar. Gençliklerinde ikisi de 'aşk' konusunda büyükler gibi olmamak için, aşkın yalan olduğu konusunda tez üretip durmuşlardır. Aradan geçen onca yıldan sonra tıpkı büyükleri gibi bir aşk hayatına sahip olmuşlardır. En küçük olayları bile büyütüp, tartışır hale gelirler. Yıllar boyunca kaçmaya çalıştıkları tuzağın içinde bulurlar kendilerini. Kısa süreli bu tatil kendileriyle yüzlemeleri için iyi gelecektir onlara.
Çiftimizin derin muhabbetleri sırasında hayatı sorgulayıp, ilişkinin yürümesi için verdiğimiz tavizleri görüp, zamanla boyut değiştiren sevgiye tanıklık ediyoruz. Filmin diyalogları adeta su gibi akıp giderken, yönetmenin uzun uzun kaydırma yaptığı planlar da sahicilik duygusunun altını iyice çiziyor.
İKİSİ DE MUHTEŞEM
Julie Delpy ve Ethan Hawke'un canlandırdığı 'Celin' ve 'Jesse' karakterleri çağdaş sinemanın unutulmaz romantik çiftleri arasına şimdiden girdi bile. Oyuncular da adeta bu karakterlerle özdeşleşti diyebilirim. İkisi de muhteşem! Yıllar içinde bu çiftin hikayesini anlatan yönetmen Richard Linklater ise (üç filmde de) 'bağımsız' ruhunu hiç kaybetmedi. Tebrikler!
Celin ve Jesse gençtiler, tanıştılar , aşık oldular ve ilişkiler konusunda unutulmaz bir çift oldular. Bir nesil onlarla büyüdü(k). Eminim onlarla da olgunlaşmaya devam edeceğiz. 'Before Midnight' (Geceyarısından Önce) yılın en iyilerinden bir tanesi. Sakın kaçırmayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.