70'ler Amerika'sını anlatan efsane filmlerden!
Kısa bir özetle filme geçelim. Usta dolandırıcı Irving ve ortağı Sydney genç ve yetenekli bir FBI ajanı olan Richie tarafından yakalanır. Hüküm giymemelerinin ise tek bir yolu vardır: FBI için çalışmak. Görevleri kendileri gibi usta bir şekilde dolandırıcılık yapan kimi insanları teşhis etmektir. Ajan Richie'nin hazırladığı plana göre, bir kumar cenneti olan Arap Şeyhi'nin yönettiği Atlantic City'de ünlü kumarcıların katıldığı geniş çaplı bir oyun organize edeceklerdir. Başlarda zekice görünen bu plan, zamanla değişime uğramaya başlar.
Düzenbazlık daha ilk sahneler itibariyle başlıyor. Irving'nin saç şeklini yaptığı sahnede "hiçbir şey göründüğü gibi değildir" mesajı hemen veriliyor. Irving bu haliyle bize komik gelse de dolandıracağı kişilere daha inandırıcı gelecektir. Esas kız Sydney'nin de Irving'den kalır yanı yok. Kendisini İngiliz bir aristokrat ailenin kızı olarak tanıtıyor. Asil duruşuyla dolandırıcılar kraliçesi olmaya aday. Aslında bir zavallı olan FBI Ajanı Richie ise aşırı hırsının kurbanı ve bu düzenbazlarla iş yapmak zorunda kalan bir delikanlı.
Film her ne kadar düzenbazlık üzerine kurulu olsa da "aşk" ta konuya dahil. Irving hem evli ve çocuklu hem de Sydney'le sevgili. Richie de nişanlı ama Sydney'nin hayranı. Rosalyn ise kocası Irving'i başka bir kadına kaptırmanın acısı içinde. Aman Allah'ım kıskançlık bir kadına neler yaptırmıyor... Richie'nin Sydney'i sevişmeye zorladığı sahne, Rosalyn'ın Irwin'le yatak odası konuşmaları ve iki rakibenin tuvaletteki karşılaşmaları adrenalin yükselten sahneler.
Richie'nin şefiyle yaptığı operasyon pazarlığı. Adeta kısa film tadında Şefin çocukluğuna dair bir hatırayı parça parça anlatıp filmin sonunda tamamlaması ise unutamadığım sahneler.
Yönetmen David O. Russell hikayeyi puzzle gibi kursa da zengin karakterlerle ilgiyi hep canlı tutuyor. Film ilerledikçe efsane bir oyuncuyla sürpriz yapıyor. Mesela Viktor Tellego rolünde karşımıza Rober De Niro çıkıp nefesimizi kesiyor. Efsane De Niro adeta oynadığı mafya filmlerinin küçük bir özetini yapıyor tek karakterle. Filmin başrol oyuncuları Christian Bale, Bradley Cooper, Amy Adams, Jennifer Lawrens ve Jeremy Renner tek kelimeyle döktürüyor. Onları izlemek müthiş keyifli.
70'LER NOSTALJİSİ
Filmin sanat yönetimi, kostümleri ve müzikleri 70'leri yeniden popüler yapacak güzellikte. Kadınlar müthiş pırıltılı, erkekler ise tam bir retro şıklığında. Konuyla bire bir örtüşen müzikler ise tam bir 70'ler ziyafeti. Sahte Arap şeyhiyle yapılan görüşmeninolduğu sahnede çalan Jafferson Airplane'ın "White Rabbit" şarkısının Mayssa Karaa ait Arapça yorumu hala kulağımda.
Hem eğlenmek hem de şahane bir 70'ler nostaljisi yapmak için "Düzenbaz"ı kesinlikle kaçırmayın.
Bağımsız Türkiye Sineması İzmir Buluşmaları
Hezarfen Film Galeri ve Fransız Kültür Merkezi'nin işbirliği ve Yeni Sinema Hareketi'nin desteği ile Bağımsız Türk Filmleri İzmir buluşmaları başlıyor. Ayda bir kez Fransız Kültür Merkezi'nde yapılacak gösterim ve söyleşiler ücretsiz olacak. İlk gösterim 29 Ocak'ta "Saroyan Ülkesi" yönetmen Lusin Dink'in katılımı ile gerçekleşiyor. Kaçırmayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.