"Yok aslında birbirimizden farkımız!"
Yönetmenliğini Franklin Schaffner'in yaptığı ilk "Maymunlar Cehennemi" filminin asıl meselesi maymunlardan ziyade, insanoğlunun kendi türünü yok edecek kadar delirmiş olmasıydı. Bu filmin başarısından sonra devamları çekildi ama hiçbiri ilk filmdeki derinliği yakalayamadı.
BİLİM KURGU KLASİĞİ
Maymunlar Gezegeni 2001 yılında dahi sinemacı Tim Burton tarafından yeniden çekildi. Olağanüstü görsel efektlerle unutulmaz bir film beklenirken ortaya çıkan tam bir fiyasko oldu. (Nasıl bir hayal kırıklığıydı anlatamam) Hemen akabinde yönetmen Rupert Wyatt "Maymunlar Cehennemi Başlangıç"ı çekerek bu seriye iade-i itibarda bulundu. İnsanın yapısındaki yıkıcılığı göstermesi kadar görsel efektlerdeki zenginlik filmin başarısında etkili oldu.
Serinin ikinci filmi olan "Maymunlar Cehennemi: Şafak Vakti" ilk filmi sevenlerin beğenerek izleyecekleri bir devam filmi. İsyancı maymun Caesar'ın kaçışının üzerinden on sene geçmiştir. Genetik evrim geçirerek daha da zekileşen Caesar, kendisi gibi oldukça akıllı olan diğer maymunlarla birlikte büyük bir maymunlar ordusu kurmayı başarır. Caesar'ın önderlik ettiği bu maymunlar 10 yıl öncesinde yayılan ölümcül bir virüs salgınından kurtulmayı başaran bir grup insanla karşı karşıya gelir. Ve her iki türün de tek bir amacı vardır; yeni dünya düzenini oluşturan ve söz sahibi olan tür olmak!
Yönetmenliğini Matt Reeves'in üstlendiği "Maymunlar Cehennemi: Şafak Vakti" nesli azalan insanların ve giderek çoğalan maymunların "iktidar" mücadelesi üzerine kurulu. Bu mücadele sırasında yönetmen Reeves -serinin ilk filminden farklı olarak- maymunların tarafında saf tutmak yerine iki tarafta da kötü tohumların olabileceğini gösteriyor. Maymunların lideri Caesar'ın eski dostu Will'le kurduğu dostluk sonucunda insanlara bakış açısı değişirken bir diğer maymun Koba kendisine edilen işkenceleri pek unutmuş gibi görünmüyor. Yani, her iki tarafın kendi içerisinde gerilimli bir ilişki söz konusu. Bu gerilim filmin her anına başarıyla yansıyor. Maymunun kendi türüyle, insanın kendi türüyle ve maymunun insanla olan ilişkisindeki gerilim giderek artan bir tempoyla, zekice kurgulanmış.
Başrol maymunların ama dijital efektler adeta onlardan rol çalıyor. Dijital yaratımlarda oyunculuk performansı beklemek aslında bir hayal. "Maymunlar Cehennemi: Şafak Vakti" bu hayali gerçeğe çeviriyor. Maymunlar adeta birer karakter olarak izleyiciye parmak ısırtıyor. Ceasar geçen filmden bu yana olgunlaşmış, her davranışı, her mimiğiyle tam bir lider olmuş. Diğer maymunlara örnek olacak şekilde hareket ediyor. Onları koruyor, kolluyor, adeta gözleriyle konuşuyor. Bir karakterde olması gereken tüm özellikleri taşıyor. "Ceaser" ve diğer maymunlar tıpkı "Gollum" (Yüzüklerin Efendisi) gibi, "King Kong" gibi bir dijital mucize!
SESSİZ KALMA HAKKI
Serinin ilk filmlerinde kölelik ve Afro Amerikalılara olan tutum hakkında metaforik göndermeler yapılırken "Maymunlar Cehennemi: Başlangıç"da silahlanma karşıtı politik mesajlar verilmişti. Yönetmen Matt Reeves politik anlamda sessiz kalma hakkını kullanmış. Filmini daha çok savaş-barış hattında inşa etmiş. Kuşkusuz "Maymunlar Cehennemi: Şafak Vakti" politik film değil ama günümüz dünyasına baktıkça birçok Ceaser, birçok Will, birçok Koba görmemek imkansız! Kim kimdir mi? İzleyin, bulun derim.
İyi bayramlar.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.