 Kültür ve Turizm Bakanı Günay, uçak yolculuğu sırasında, Yeni Asır Genel Yayın Yönetmeni Bursalı'ya projelerini anlattı |
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın her anlattığında gözlerini ışıldatan Zeugma Mozaik Müzesi ve Kültür Merkezi'ni görmeye gittik Gaziantep'e. Avrupa'nın en büyük mozaik müzesi, hüzünlü ve güzel gözlü Çingene Kızı'nın tasviriyle zihinlere yerleşen mozaik sanatını, bölgenin tüm tarihiyle ortaya koyan muazzam bir müzeden sözediyorum. Bakan Günay'ın; "Bizim Mona Lisa'mız" dediği çingene kızını görünce; dünyanın 7 harikasına eklenen 8. harikayı görmüş kadar heyecanlandığımı da itiraf etmeliyim. Yolunuz düşer mi düşmez mi bilemem ama mutlaka bir gün sadece bu müzeyi görmek için Gaziantep'e gitmenizi ısrarla tavsiye ederim. Her şey hayal ederek başlar derler ya; Bakan Günay ve Belediye Başkanı Asım Güzelbey hayal etmişler, kapalı alanı 30 bin metrekareyi bulan bu olağanüstü müze, 2 yıl içinde bitmiş. Tamamını belediyenin üstlendiği maliyet 35 milyon doları bulmuş. Yani; istenince oluyormuş!!! Bu kültür mirasını Türkiye'ye kazandıran herkesin emeğine sağlık...
SIRA SEFERİHİSAR'DA
Biraz Gaziantep'ten söz etmeden geçemeyeceğim. Valisiyle, belediye başkanıyla, sivil toplum örgütleri, işadamları ve siyasetçileriyle örnek bir birlik sergiliyorlar ve bunun meyvelerini de cömertçe alıyorlar. Pek çok ilkleri var. UNESCO'nun Türkiye'deki tek "Çocuk Dostu Şehir" ilan ettiği kent Gaziantep. Ve ne mutlu ki; Antep'in İzmir'den de bir takipçisi var. Sakin Şehir Seferihisar da, Türkiye'nin ikinci Çocuk Dostu Şehir ünvanını almak için başvurdu iki gün önce. Ne var şimdi bunda demeyin? İster siyaset yapın, ister ticaret. Hedef kitlenizde eğer çocuk varsa; bütün diğer alternatiflerden daha şanslısınız. Bir düşünsenize; çocuğunuz için yapmayacağınız şey var mıdır? Onun en iyi şekilde gelişmesi, eğlenmesi için elinizden geleni ardına koyar mısınız? Turizm ve tanıtma açısından ve pekala ekonomik açıdan çocuklara yönelik yapılan her proje, ailelerin ve dolayısıyla "potansiyel müşterinin" önceliği olmaz mı? Nitekim; Gaziantep'teki yerli ve yabancı ziyaretçi rakamlarını duyduğumuzda; ne yalan söyleyeyim; kıskanmadım değil. Hatta öyle ki; Türkiye'de tek örnek olan Gezegenevi'ni, bırakın çocukları, 7'den 70'e her yaşta insanın eğlenirken bilgilendiği bir bilim merkezini gezerken etkilenmemek mümkün değil. Kentin dört bir yanını 10'dan fazla değişik konseptli müze ve kültür evleriyle donatan Başkan Güzelbey'in bu dönemki hedefi; Ekolojik Kent yaratmak. Yani; enerjisini kendisi üreten evler, sulamasını damlama yoluyla yapan konutlar. Küresel ısınmaya karşı önlemini şimdiden almaya hazırlanıyor Gaziantep. 600 bin euroluk bu proje için 80 bin euro AB hibe kredisi alınmış bile. Bütün şehirlere örnek olması gereken bir ayrıntı da; bugüne kadar 30 projesi için AB kredilerinden 20 milyon euro almayı başarması..
Kültür ve sanat dediğinizde başka bir heyecanlanıyor Bakan Günay. Nitekim; yol boyunca yaptığımız sohbette heyecanlarına tanık olduk. Kültür ve turizmin artık çok içiçe geçtiği ve turizmin kültür alışverişini de içerdiği ortada. Yunus Emre'nin dediği gibi, "Gelin tanış olalım" sözünden hareketle bu anlayıştan vazgeçmek çok zor bu saatten sonra. Bakan Bey, İzmir ile ilgili dersini iyi çalışmış. Homeros Vadisi'ne yakışır bir Homeros heykeli, Buca'daki 13 yıldır boş duran 40 dönümlük eski Hemşire Okulu için düşündüğü çok özel bir projeyi, alanda yaptığı çalışmalar sonrasında paylaşmaya hazırlanıyor. İzmir'e yakışır bir silüet kazandırmayı hedeflemiş. Estetik kaygıların yanında, 8 bin 500 yıllık tarihine yakışır bir kimlik tasarlıyor. Ankara'daki muazzam Anadolu Medeniyetleri Müzesi'ne benzer müze için artık somut adımın bir an evvel atılması ve "yer tartışmalarının" bitmesi gerektiği mesajının altı, kalın kalın çiziliyor. UNESCO'nun Dünya Mirası Listesi'nde Türkiye'den sadece 8 yerin olmasının, bundan önceki dönemlerde kültür varlıklarımızın hak ettiği değeri bulması noktasındaki eksikleri gözler önüne serdiği apaçık ortada.
YATIRIM KENTİ
Bunca yıldır Efes, Afrodisyas ve Bergama'nın Kültür Mirası Listesi'ne aday bile gösterilmemesi, ancak bu dönemde bu eksikliğin giderilmesini anlayabilmek mümkün değil. Kültür ve turizm ile ilgili sadece bugün değil; dün ile yarını buluşturarak ortaya bir vizyon koymayı kendisine hedef koyan Bakan Günay'ın İzmir'den aday olması, hem yerli hem de yabancı yatırımcıların bu bölgeye olan ilgisinin de artmasına sebep olacak elbette. Bakın; dün Almanya'nın en büyük acentalarından birisi olan TUI'nin Yönetim Kurulu üyesi Dr. Andreas Karsten, İzmir'e 40 milyon euroluk turizm yatırımı yapacaklarını söyledi. Bakan Bey'in Çeşme Yarımadası ile Dikili ve Urla ve bölgesiyle ilgili projelerini pek yakında göreceğiz. Sadece İzmir değil; Didim, Kuşadası ve bölgedeki ören yerlerine yönelik kültür ve turizm projeleri de heyecan verici. 12 Haziran seçimlerinin hemen ardından normal gündemimize dönmeyi bir an evvel bekliyorum. Çünkü; yeni dönem İzmir'inin, yatırımlar kenti olmasını bir an evvel görmek için sabırsızlanıyorum...
