Özgener'den yanıt gicekmedi
Dün, bu sütunlardan Mehmut Bey'e şöyle seslenmiştim;
"EXPO 2020 sürecinde tanıtım elbette önemli. Dosyanızın ve hazırlığınızın mükemmel olması da önemli. Ama, işin yüzde 50'si bunlar ise, yüzde 50'si de lobi. Bunun içinde sizin her yere yetişmeniz mümkün değil. Kaldı ki; öyle ilişkiler vardır ki; devletlerarası ilişkilerden, diplomasiden ve kurumsal ilişkilerden daha etkilidir. Bunun için de; üniversitelerden, sivil topluma, işinsanlarından, EXPO 2015 sürecini yaşayan ve deneyimleyen herkes ve her kuruma kadar herkesin kapısını çalmak, birlikte bu süreci yürütmek istenmeli. ESBAŞ bunların başında geliyor. Hiç üstlerine vazife olmadığı halde çıkarıp 100 bin dolar parayı EXPO için veren ESBAŞ, küresel güç halinde olan yüzlerce yerli-yabancı yatırımcısıyla bu süreçte en önemli lobi faaliyetini sürdürecek kurumların başında geliyor. Hem de hiç para talep etmeden lobi yapmaya hazırlar. Bekledikleri tek şey; dikkate alınmaları..."
Beklediğim yanıt, beklediğimden daha hevesle geldi.
Mahmut Bey; bu sürecin sadece resmi kurumlarla yürütülmesinin doğru olmadığını, bunu, EXPO ile ilgili her kişi ve kurumu yanlarına alarak, bir ekip çalışması halinde yürütmeyi arzu ettiklerini ve bunun için de gereken her girişimi, bizzat kendisinin yapacağının sözünü verdi.
ESBAŞ, Soyer ve Demirtaş
ESBAŞ yönetimi ile hafta başında randevulaşıp görüşeceğini ve hem ESBAŞ üyelerinin ne tür girişimlerde bulunabileceğini hem de EXPO Yürütme Komitesi olarak yapacakları seyahatlerde hangilerine davet edeceklerini konuşacaklar.
Egekoop Başkanı Hüseyin Aslan, Mimarlar Odası İzmir Şubesi Başkanı Hasan Topal, Kent Konseyi Sözcüsü Yakup Öztürk, İzmir'deki Fahri Konsoloslar da Özgener'in önümüzdeki hafta görüşmek üzere harekete geçeceği isimlerden bazıları.
EXPO 2015 Komitesi'nde Genel Sekreterliği yürüten ve bugün Seferihisar Belediye Başkanı olan Tunç Soyer'in tecrübesi ise, hiçbir kişi ve kuruma değişilmeyecek değerde.
Nitekim; Özgener'den sevinerek öğreniyoruz ki; Tunç Soyer, bütün bu süreçte ve tüm seyahatlerde komitenin içinde yer alacak. Ve her ne kadar Yürütme Komitesi içinde üye olarak yer almasa da, EXPO'yu sadece İzmir değil, Türkiye gündemine ilk taşıyan İzmir Ticaret Odası ve Başkanı Ekrem Demirtaş.
Demirtaş'ın ve İTO'nun, bilgi ve deneyimlerini bu süreçte kesinlikle esirgememesi gerekiyor.
Nitekim; Özgener ve Ender Yorgancılar'ın, EXPO Yürütme Komitesi'ne atanmalarının ardından Vali Bey'den sonra yaptıkları ilk ziyaret Ekrem Bey'e idi.
***
Dün de söyledik; EXPO konusunda Vali Kıraç'ın hevesini ve heyecanını biliyoruz. Yeni atanan Büyükelçi Serpil Alpman İzmir'e gelerek göreve başladı. Hükümetin iki İzmirli Bakanı Binali Bey ve Ertuğrul Bey, Ankara'dan gerekli desteği veriyor.
Şimdi sıra EXPO heyetinin; Başbakan ve Cumhurbaşkanı ile Dışişleri Bakanı ve AB'den Sorumlu Bakan'ı yerinde ziyaret ederek, bu yıl Ankara'nın en birinci gündem maddelerinden birisinin EXPO olması gerektiğiyle ilgili tam mutabakat sağlamak.
Bu noktada; hükümetin desteği biliniyor elbette ama; başta Başbakan ve Cumhurbaşkanı olmak üzere tüm kabine üyelerinin ve bürokrasının diplomatik her temasta karşıdaki ülke temsilcilerine; İzmir'in EXPO adaylığını hatırlatmaları gerekiyor.
Kocaoğlu da olmalı...
Tam da bu noktada kulağıma, inanmak istemediğim söylentiler geldi. Aziz Bey'in (Kocaoğlu), EXPO Yürütme Komitesi'nin Paris'e gitme teklifini, tüm ısrarlara rağmen kabul etmediği yönünde bu söylentiler.
Eğer hava muhalefeti olmasaydı; bugün için Paris'e ilk ziyaretini BIE Genel Sekreteri Loscartales'e yapacaktı tam kadro Yürütme Komitesi üyeleri.
Aynı zamanda Paris'teki EXPO binası ziyaret edilecekti. Ancak; kar yağışı yüzünden ertelendi ve muhtemelen yeni randevu alınır alınmaz haftaya yapılacak.
EXPO, devletlerin değil, şehirlerin organizasyonu. Devletin desteği elbette çok önemli ama asıl evsahipleri; o kentin belediye başkanları. Bu noktada; Aziz Bey'in yurtdışına yapılacak her heyetin yanında ve hatta başında olması çok önemli.
Kasım ayındaki Paris sunumunu yarıda kesmesine sebep olan belediyeye yapılan operasyonun, umarım bu tavırla bir ilgisi yoktur. Çünkü; kişisel alınganlık yapılacak makamlar veya konular olmadığı açık bunların.
Siz ne dersiniz?
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.