Şebnem Bursalı

Koşan, terleyen Cumhurbaşkanı

Cumhurbaşkanlığı seçimi dün AK Parti'nin adayını açıklamasıyla resmen başlamıştır artık. Oybirliği ile partisinin aday gösterdiği Başbakan Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin 12. ve seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı olmak için resmen aday.
Sürprizler ve beklenenler diye ayırırsanız; öncelikle Erdoğan'ın adaylığı sanırım hiç kimseyi şaşırtmadı. Gençlik yaşlarından itibaren içinde bulunduğu siyasetin kendisini taşıdığı bu sonuç; hiç kimseyi şaşırtmamalı. Siyaset bir sonuç alma sanatıysa şayet; Erdoğan bu sanatın en başarılı icra edeni konumundadır. Girdiği her seçimi bir öncekine göre artarak kazanan, her tür tehdit, karalama, engellemelere rağmen doğru bildiğinden vazgeçmeden, yılmadan yoluna devam eden ve dirayetli bir lider portresi çizen Erdoğan'ın, bunca başarıdan sonra Cumhurbaşkanlığı'na aday olmaması şaşırtıcı olurdu.
Dünkü adaylık töreni ile ilgili de yine aslında şaşırtmayan detaylar var. Profesyonellik, hiçbir detayın atlanmaması, hazırlanan sinevizyon gösterileri, özel beste ve şarkı, Erdoğan'ın adaylık logosu bu profesyonelliğin en ince göstergeleri. Ailenin tümünün hazır bulunması da bunlara eklenmeli.
Konuşmasında; yakın zamana kadarki kutuplaşma sırasında kırılan-incinen herkesi (paralel yapı hariç) kucaklamak istediği mesajı bence en önemlisi. Ben şaşırmadım bu mesaja ama şaşıranlar olacaktır mutlaka. Gençlere ayrı bir önem verdi. Bugüne kadar birlikte yürüdüğü tüm dava arkadaşlarından, teşkilatlarından helallik istemesi, kırdıklarından özür dilemesi de bunu destekliyor. Yeni bir Türkiye'nin inşasının altını çizen, yeni dönemi işaret eden mesajları dikkatle izlenmeli. AB'ye üyelik, Yeni Anayasa mesajları da bu kapsamda değerlendirilmeli. Veda değil, yeni ve taze bir başlangıcı hatırlatması da bundan. Ve aile. Her zaman ailesine düşkünlüğü ile bilinen Erdoğan başta eşi Emine Hanım'dan, çocuklarından da helallik isteyerek, onlara minnet dolu sözleriyle seslenerek herkesi duygulandırdı.
Sürprizler ve beklenenlerle ilgili benim listemde şaşırdığım pek bir şey yok. 10 Ağustos'ta artık söz yeniden millette olacak. Elbette milletin tercihiyle ilgili bir "şerh" koşmak mümkün değil, doğru da değil ama hem gözlem hem de çeşitli anketler gösteriyor ki; Erdoğan'ın yüzde 50'yi aşarak ilk turda seçilmesi sürpriz olmayacak.
Sonuçta...
Elimde 1998 yılına ait bir gazete küpürü var ve Erdoğan için: "Siyasi hayatı bitebilir. Muhtar bile seçilemez" yazıyor. Yıl 2014 ve aynı Erdoğan bugün; halk oyuyla seçilecek Cumhurbaşkanlığı için en güçlü aday. Haklıysanız güçlüsünüz, inanıyorsanız güçlüsünüz diyerek bugünlere gelen Erdoğan'ın Türk siyasi tarihinde yazılacağı sayfalar ileride çok ama çok anlamlı okunacak.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.