Mesaj alınmıştır
Her seçimin bir mesajı vardır. Ve bu sadece Türkiye'ye özgü bir durum değildir, dünyanın her yerinde geçerlidir. Dün; Türkiye Cumhuriyeti 90 yıllık tarihinde en önemli dönemeçlerinden birisini yaşamıştır ve halk oyuyla belirlenen Cumhurbaşkanı; Recep Tayyip Erdoğan olmuştur. Ben, cuma günkü son yazımda; bu seçimin en çok muhalefete etkisi olacağını yazmıştım. Ve; bugün de aynı şeyi tekrarlıyorum; Bu seçimin en önemli mesajı muhalefet partilerinedir. Ana muhalefet partisi CHP ve MHP'yedir.
MUHALEFET GEREĞİNİ YAPMALI
Dün akşamdan itibaren muhalefet sözcüleri tek tek çıkıp belli bahaneler ortaya koyup, neredeyse tüm sorumluluğu halka ve Tayyip Erdoğan'a attı, atmaya devam edecek. Ama şunu bilmeliler ki; onların bu bahaneleri ne sonucu değiştirir ne de; aldıkları oyun kendilerine çıkaracağı faturayı.
Ben yine cuma günkü yazıma atıfta bulunarak şunu hatırlatmak isterim:
Ekmeleddin İhsanoğlu ismini; partisinden kimseye ve en yetkili kurumları PM ve MYK'ya danışmadan ortaya atan ve MHP ile anlaşan Kemal Kılıçdaroğlu, geçen hafta çıktığı bir televizyon programında; tüm sorumluluğun kendisinde olduğunu ilan etmişti:
"Siyasette risk alınır ve ben bir risk aldım. Yüzde 40'ın altında oy alınması durumunda bu açıkça başarısızlık anlamına gelir ve bütün sorumluluk bendedir. Bu sonuç çıkması durumunda gereğini yaparım."
Aslında Kemal Bey bu noktada siyasi bir olgunluk ifadesi gösterdi ama şurada yanılıyor; İhsanoğlu ismi üzerinde birleşen 14 partinin toplamı yüzde 1.5'ten fazla değil zaten.
CHP ve MHP'nin son seçimlerde aldığı oy toplamı da yüzde 45'tir. Yani; Kılıçdaroğlu'nun başarı baremi yüzde 40 değil, 45 olmalıdır. Ki; zaten yüzde 40 bile tutturulamamıştır.
Özetle; 10 Ağustos 2014 Cumhurbaşkanlığı seçiminin mesajı; en önce CHP'ye, sonra da MHP'yedir.
Şimdi her iki partinin genel başkanları ve yetkili kurulları vakit kaybetmeksizin gereğini yapmalı ve önce kendi partililerine "hesap vermelilerdir." Hesap vermenin yolu da yeri de bellidir.
KÜRT SİYASETİNDE YENİ DÖNEM
Bu seçimin bir diğer mesajı; Kürt siyaseti yapan HDP ve Selahattin Demirtaş'adır. Yüzde 9.7 ile halk dedi ki: "Bölücülük yapmazsanız, silaha dayalı politika yapmazsanız, ortak değerleri benimsediğimizi gösterir, birlik ve bütünlüğe vurgulu siyaset yaparsanız size destek veririz." Siyasetin yolu artık silahtan geçmiyor. Doğru dürüst siyaset yapın, karşılığını alın...
YİNE YENİDEN ERDOĞAN
Ve; Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin 12. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan. Seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Erdoğan'a verilen mesaj: Son iki seçimde; genelde yüzde 49.5, yerelde yüzde 45.5 oy alan partisinin de üstünde; 6 ay önceki seçimden yüzde 6 yüksek oy almayı başaran Erdoğan'a halk güveniyor. Bugüne kadar yaptığı siyaseti onaylıyor ve onu, Yeni Türkiye'nin yeni döneminde siyasetin her alanında görmek istiyor. Bugüne kadar hep söylenen; kişisel oyunun partisinin oyundan çok yüksek olduğunun bir şehir efsanesi olmadığı en bariz şekilde görülmüştür. Son yazılarımda sıklıkla vurguladığım gibi Türkiye'de artık hiçbir şey 10 Ağustos öncesi gibi olmayacaktır...
MUHALEFET GEREĞİNİ YAPMALI
Dün akşamdan itibaren muhalefet sözcüleri tek tek çıkıp belli bahaneler ortaya koyup, neredeyse tüm sorumluluğu halka ve Tayyip Erdoğan'a attı, atmaya devam edecek. Ama şunu bilmeliler ki; onların bu bahaneleri ne sonucu değiştirir ne de; aldıkları oyun kendilerine çıkaracağı faturayı.
Ben yine cuma günkü yazıma atıfta bulunarak şunu hatırlatmak isterim:
Ekmeleddin İhsanoğlu ismini; partisinden kimseye ve en yetkili kurumları PM ve MYK'ya danışmadan ortaya atan ve MHP ile anlaşan Kemal Kılıçdaroğlu, geçen hafta çıktığı bir televizyon programında; tüm sorumluluğun kendisinde olduğunu ilan etmişti:
"Siyasette risk alınır ve ben bir risk aldım. Yüzde 40'ın altında oy alınması durumunda bu açıkça başarısızlık anlamına gelir ve bütün sorumluluk bendedir. Bu sonuç çıkması durumunda gereğini yaparım."
Aslında Kemal Bey bu noktada siyasi bir olgunluk ifadesi gösterdi ama şurada yanılıyor; İhsanoğlu ismi üzerinde birleşen 14 partinin toplamı yüzde 1.5'ten fazla değil zaten.
CHP ve MHP'nin son seçimlerde aldığı oy toplamı da yüzde 45'tir. Yani; Kılıçdaroğlu'nun başarı baremi yüzde 40 değil, 45 olmalıdır. Ki; zaten yüzde 40 bile tutturulamamıştır.
Özetle; 10 Ağustos 2014 Cumhurbaşkanlığı seçiminin mesajı; en önce CHP'ye, sonra da MHP'yedir.
Şimdi her iki partinin genel başkanları ve yetkili kurulları vakit kaybetmeksizin gereğini yapmalı ve önce kendi partililerine "hesap vermelilerdir." Hesap vermenin yolu da yeri de bellidir.
KÜRT SİYASETİNDE YENİ DÖNEM
Bu seçimin bir diğer mesajı; Kürt siyaseti yapan HDP ve Selahattin Demirtaş'adır. Yüzde 9.7 ile halk dedi ki: "Bölücülük yapmazsanız, silaha dayalı politika yapmazsanız, ortak değerleri benimsediğimizi gösterir, birlik ve bütünlüğe vurgulu siyaset yaparsanız size destek veririz." Siyasetin yolu artık silahtan geçmiyor. Doğru dürüst siyaset yapın, karşılığını alın...
YİNE YENİDEN ERDOĞAN
Ve; Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin 12. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan. Seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Erdoğan'a verilen mesaj: Son iki seçimde; genelde yüzde 49.5, yerelde yüzde 45.5 oy alan partisinin de üstünde; 6 ay önceki seçimden yüzde 6 yüksek oy almayı başaran Erdoğan'a halk güveniyor. Bugüne kadar yaptığı siyaseti onaylıyor ve onu, Yeni Türkiye'nin yeni döneminde siyasetin her alanında görmek istiyor. Bugüne kadar hep söylenen; kişisel oyunun partisinin oyundan çok yüksek olduğunun bir şehir efsanesi olmadığı en bariz şekilde görülmüştür. Son yazılarımda sıklıkla vurguladığım gibi Türkiye'de artık hiçbir şey 10 Ağustos öncesi gibi olmayacaktır...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.