Kesin çözüm yeni Anayasa
Dün, TBMM Soruşturma Komisyonu'ndaki karar, her parti temsilcisinin kendi pozisyonları doğrultusunda çıktı. Ama şunu hiç sakınmadan söylemeliyim ki; Meclis, bu kararla birlikte kendi onuruna sahip çıkmıştır. Diğer bir ifadeyle; TBMM'nin Anayasal bir organı siyaseti; son dönemde aldığı pek çok karar ve Başkanı'nın yaptığı siyasi açıklamalar doğrultusunda artık tartışmalı hale gelen atanmış bir yargı bürokrasisine kurban etmedi. Siyasetin kaderini, tartışmalı bir yargı organına teslim etmedi. Bu kararla bir şey daha yaptı Komisyon. Haklarında türlü türlü iddialar olan bakanların tartışmaya mahal bırakmayacak şekilde doğru düzgün bir mahkemede, örneğin Yargıtay Ceza Dairesi'nde yargılanmalarını sağlayacak sürecin ilk fitilini de ateşlemiştir.
2015 MİLAT OLSUN
Yakın siyasi tarihimizin benzer olaylarına hayli yakından tanıklık etmiş bir eski Ankara gazetecisi olarak (1994-2002 yılları arasındaki koalisyon dönemlerini hatırlayın) şunu çok rahatlıkla söyleyebilirim ki; siyasal hukukumuzun, siyasetçi-yargı ilişkilerinin her zaman sorun olduğu bir gerçek. Ve bu gerçeğin de kaynağı maalesef bizzat Anayasa'nın kendisidir. Siyasetçi için yargılama usullerinin yeniden belirlenmesi ve siyasetçinin siyasi bir yargılamadan çok hukuki yargılama ortamının yaratılması gerekmektedir. Buna ihtiyaç olduğu dün itibariyle bir kez daha görülmüştür.
Dün, bugün ve hatta yarın yapılacak tartışmaları ortadan kaldıracak olan kesin çözüm; Anayasa'nın değiştirilmesinden başka bir şey değildir. Bunun için herkesin; 2015 genel seçimlerinden sonra tüm bunları içerecek ve günümüz koşullarına uyum sağlayıp tüm kesimlerin rızasını alacak yeni bir Anayasa üzerinde kafa yorması zorunludur.
Ve; seçmen olarak bizlere düşen görev de; bu değişikliği yapabileceğine inandığımız parti veya partilere oy vermektir.
Bundan başka yol yok.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.