ALGI OPERASYONUNA DUR DEME ZAMANI
Biraz sonra bu konuyla ilgili gelişmelere devam edeceğim ama sonda söyleyeceğimi başta söylemeliyim; Tam da koalisyon görüşmeleri sürerken, Pazartesi'den itibaren şehitler, patlayan bombalarla tam bir kaos ortamı yaratılmak isteniyor. Kimse bana aksini söylemesin. Kimse bana güvenlik zafiyeti var falan demesin. Düpedüz bir ALGI OPERASYONU yürütülüyor. Amaç; "istihbarat ve güvenlik zafiyeti olduğu algısı yaratmak ve bir korku imparatorluğu" görüntüsü yaymaktır. 77 milyon olarak bu oyunu bozmak da bizim öncelikle VATANDAŞLIK GÖREVİMİZDİR dostlar. Bir olmalı, beraber olmalı, diri olmalıyız ki; içerideki maşaları aracılığıyla kaos ortamı yaratmaya çalışanları bir nefesimizle püskürtebilmeliyiz.
HDP'YE ÖDÜNÇ OY VERENLER SİZE SESLENİYORUM:
HALA BARIŞ'TAN SÖZ EDEBİLİYOR MUSUNUZ?
Gelelim son günlerdeki gelişme ve yorumlara...
Suruç'taki hain saldırı ve ölen 32 gencimizin acısını yaşadığımız anlarda Adıyaman'da 1 askerimizin şehit edilmesini de mi tesadüfe bağlayacak pek sevgili maşalar? (Bu arada söylemeden geçemeyeceğim; Diyarbakır Barosu Başkanı iken terör örgütünün avukatlığını yapan ve şimdi ana muhalefet partisi CHP'nin Genel Başkan Yardımcısı olan Sezgin Tanrıkulu'nun 22 yaşında şehit düşen uzman Onbaşı Müsellim Ünal'dan bahsederken 'ÖLEN ASKER' ifadesini kullanması herkesin gözünden kaçtı. Başta Sezgin Tanrıkulu olmak üzere bütün herkese bir kez daha hatırlatır ve haykırırım ki; Müsellim Ünal kardeşim de bugüne kadar bu ülke, bu vatan, bu millet için şehit olan tüm polis ve askerler ve devlet görevlileri de ŞEHİT'tir.. Bu; yasal olarak da, vicdanı olarak da böyledir... Umarım Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da Tanrıkulu'na bu konuda gerekli uyarıyı yapar!)
Peki; aynı günün akşamı ve devamında Iğdır'da, Diyarbakır'da ve Türkiye'nin pek çok yerinde patlayan silahları, yaralıları da mı aynı tesadüfle açıklayacak bu maşalar?
Peki; Şanlıurfa'da dün 2 polisimizin şehit edilmesi de mi aynı tesadüf zavallı maşalar?
Kandilci Bayık, silahlanın çağrısı yapıyorsa, Suruç'ta bombalar patlıyor, 32 gencecik çocuk öldürülüyorsa, HDP'li Demirtaş insanlara devleti boşverin, kendinizi savunun çağrısı yapıyorsa, Adıyaman'da Şanlıurfa'da asker ve polis şehit ediliyorsa, bunların hangisine tesadüf diyebilirsiniz ey aşağılık maşalar?
Buradan asıl sözüm; 7 Haziran seçimlerinde "Barış için HDP'ye ödünç oy verdik" diyen sözde demokratlara, sözde solcu liberallere...
Siz hala barıştan söz edebiliyor musunuz?
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.