Anne-baba sorumluluğu
Çünkü sadece emniyet müdürü değil, dinci basın, muhafazakar kesim de genç kızı ve annesini suçluyordu. Kızlar kabak çiçeği gibi açılırsa, aile kızını başıboş bırakırsa, flört etmesine izin verirse başına bunlar gelir diyerek, "Kızını dövmeyen dizini döver" atasözüne gönderme yapılıyor" diye yazmış ve sormuştum: "Peki ya erkeğin ailesinin tutumu?"
İşte o günkü yazıdan bir bölüm:
Oğlu henüz 20'sine gelmemiş bir annenin, "Bugün eve geç gel, kız arkadaşım gelecek" demesini hoş karşılamasına ve oğlunun dediğini yapmasına ne demeli?
Kızlarının cinselliklerini yaşamasına, bırakın öpüşmelerini, flört etmelerine bile izin vermeyen annelerin erkek çocuklarına iltimas geçmeleri ne anlama geliyor?
AYRIMCILIK YAPILIYOR
Erkekler canları ne isterse yapabilir, her konuda sınırsız bir özgürlüğe sahiptirler, annelerin bu konuda hiçbir sorumluluğu yok mudur? Ben ister kız annesi, ister erkek annesi olsun, her annenin o yaşta bir çocuğun böyle bir talebini hoş karşılamaması gerektiğini ve bu kadar sorumsuz olmaması gerektiğini düşünüyorum.
Özellikle de bir annenin, yani kadının, kendi cinsine karşı böyle bir vurdumduymazlık içine girmesini, kadın olmakla bağdaştıramıyorum. Kız onun değil de, bu kadar sorumsuz olabilir mi bir insan?
Olmamalı. O kızın annesinin yerine kendisini koymalı. Kendi çocuğu erkek diye onun her isteğini yerine getirmemeli.
Hep dediğim gibi anne-baba olmak, gerçekten sorumluluk isteyen bir konu. Çocuğun her isteğine karşı çıkmak da yanlış, her isteğini yerine getirmek de.
Dolayısıyla ben sorgulanması gerekenin Münevver'in ailesi değil, Cem'in ailesi olduğunu düşünüyorum.
BABANIN TAVRI
Bugün de aynı görüşteyim. Bayram öncesi yakalanan/teslim alınan Cem Garipoğlu'nun ifadesinden anlaşılıyor ki anne de baba da oğullarının bir kızı öldürdüğünü öğrenmişler.
Zaten evin halinden şüphelenmesi gerekmez mi annenin? Sadece kusmuk nedeniyle yelerin silindiğine inanmayıp araştırma yapması da gerekir. Belli ki o da bunu yapmış ve ortalıkta bir şeylerin döndüğünü düşünerek babanın oğluyla konuşmasını istemiş.
Baba da öğrenmiş. Arabadan inerken oğlu katil olduğunu söylemiş. Ve yine Cem Garipoğlu'nin ifadesine göre baba hiçbir şey söylemeden yoluna devam etmiş. Çocuğunuz arabadan inerken katil olduğunu söylüyor ve biz hiçbir tepki vermeden onu indirip yolunuza devam ediyorsunuz. Böyle bir şey olabilir mi?
ANNENİN TUTUMU
Herhangi bir senaristin önüne böyle bir konu gelse, yazılacak şey şudur: Baba olduğu yerde kalır, arabayı durdurur, oğluna arabaya binmesini söyler ve sakin bir yere çekip konuşmaya ve olayın detaylarını öğrenmeye çalışır. İster oğluna yardım edecek olsun, ister polise teslim edecek, olayın detayları mutlaka öğrenmek ister insan. Özellikle de anne ve baba. Öğrenmeliler ki, adımlarını ona göre atsınlar.
Dolayısıyla inandırıcı gelmiyor bana Cem'in ifadeleri. Yardım gibi ifade de ezberletilmiş ve mümkün olan en az ceza yenilsin diye hafifletici unsurlar içerecek söylemlere başvurulmuş. Kıskançlık olayı örneğin. Toplumumuzda ve ceza kanunumuzda bir erkeğin kıskançlık sonucu sevgilisini, karısını, hatta kızını ve kız kardeşini ve annesini öldürmesi makul karşılanıyor, namus indirimi yapılıyor ve o kişinin daha az ceza alması sağlanmış olunuyor.
Anne-baba sorumluluğuna dönecek olursak, ben hala bir erkek annesinin 'Evi boşalt, kız arkadaşımı getireceğim' demesine ses çıkarmamasına takılıyorum. Aynı isteği kızı dile getirseydi, ne yanıt vereceğini de merak ederek.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.