Hayatın dengelerini yönetmek
Garanti Bankası ve KAGİDER işbirliğinde Bursa'da düzenlenen 7. 'Kadın Girişimci Buluşmaları'nda da bu paylaşımlar yaşandı. Almira Oteli'nin salonu kendi işini kurmuş kadınlarla tamamen doldu. Konuşmacılar ilgiyle dinlendi, sorular soruldu, beklentiler ve endişeler dile getirildi, kartlar alınıp verildi ve bir sonraki buluşma için sözleşildi.
Bilgisayar mühendisi, hocalara bile bilgisayar öğreten yazılım uzmanı, Merlin Bilgisayar'ın kurucusu Melek Bar Elmas, teknolojiyle ilgili korkularımızı sildi mesela.
KİM KORKAR BİLGİSAYARDAN!
"İcat edilen her aletin doğada bir benzeri, örneği vardır" dedi ve bilgisayarın da insan beyninin taklidi olduğunu söyledi. Bilgisayardan korkmamamız gerektiğini, 'Kullanamazsın, anlamazsın' diyenlere inanmamamızı, kadınların evde erkeklerden daha çok alet kullandığını, dolayısıyla bilgisayarı da rahatlıkla kullanabileceğini söyledi. "Ama" dedi, "Bilgisayarı araç olarak kullanın, tek amacınız olmasın." Sabahtan akşama bütün vaktinizi ona ayırmayın, bırakın hayatınızı kolaylaştırsın.
Gazeteci Zeynep Göğüş, işine son verilince hayatının nasıl değiştiğini ve 40 yaşından sonra kendi şirketini kurarak nasıl girişimci olduğunu anlattı. Ve 60 yaşından sonra da zeytincilik işine gireceğini söyledi.
Kamil Koç A.Ş'nin tepe yöneticisiyken siyasete yönelip belediye başkanlığına aday olan Sena Kaleli, özgürleşmenin yolunun çalışmak ve para kazanmak olduğunun altını çizdi.
RİSKLERİN BEDELİ
Türkiye'nin ilk psikolojik danışmanlık merkezi olan AŞAM'ın kurucusu psikolog Fatma Torun Reid'e gelince. O da hayatın dengelerini nasıl yönetebileceğimizi anlattı. Dedi ki:
. İş, hayatı, aile hayatı ve kendimiz. Kolay değil kocanın egosunu sarsmadan eve para getirmek, çocukları ihmal etmeden kariyer basamaklarını çıkmak, kadınlığın kaybetmeden sözünü dinletmek.
. Başarılı olmanın kurallarından biri risk almaktan korkmamaktır. Ama riskin bedellerini de göz önünde bulundurmak gerekir. Neyi kaybedebiliriz?
Mükemmel olmayı isteriz mesela. Aslında bu isteğin altında kontrolü kaybetme korkusu var. Başkalarını memnun etmeye çalışmanın hiç kimseyi memnun edememe ve görmezden gelinme riski var.
Dolayısıyla yapmamız gereken mükemmel olmaya çalışmak değil, olduğumuz kadar iyi olmak. Başkalarını memnun etmeye çalışmak yerine kendimizi memnun etmeye çalışmak, güçlü olmak yerine, açık olmak ve ihtiyaçları karşılamak, kendimizi zorlamak yerine elimizdekini en iyi şekilde yapmak, acele etmek yerine zamanı rahatça kullanmak yeterli.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.