Kadın başkanlara alışalım

Bir kadın başkan gitti, yerine bir başka kadın geldi. İç karartan ve moral bozan gündemin içinde bu görüntü öylesine iyi geldi ki bana. Umudum arttı. Türkiye'nin en önemli, en güçlü ve en etkili sivil toplum kuruluşunun başında yine bir kadın var. Ümit Boyner'in TÜSİAD'ın yeni başkanı seçilmesiyle ilgili en doğru saptama TÜSİAD'ın kurucularından İbrahim Bodur'dan geldi: "Ben şimdi derim ki, hanımlar bu işi götürüyor. Öyleyse Türkiye Sanayici ve İşadamları Derneği yerine Türkiye Sanayici, İşadamları ve Hanımları Derneği, yani TÜSHİAD diyelim, derneğin adı 40 yıldan sonra böyle olsun."
Olsun. Alışalım. Kadınların başkanlığına alışalım. Gazetelerin ve televizyonların başına geçen genel yayın yönetmenleri, şirketlerin CEO'ları, en tepe yöneticileri, kadın başkanlar, kadın başbakanlar, kadın bakanlar, kadın cumhurbaşkanları parmakla gösterilmesin, sayıları, iki-üçü geçmesin, "ilk" sıfatı gerilerde kalsın. TÜSİAD bunu başardı. Bir kadının ardından bir başka kadını seçerek ne kadar demokratik olduğunu gösterdi. Darısı diğer kurumların başına.
Ümit Boyner
TÜSİAD'ın yeni başkanıyla ilk kez eşi Cem Boyner'in başlattığı Yeni Demokrasi Hareketi'nin Anadolu gezileri sırasında tanıştık. O zamanlar Sabah Gazetesi'nin Melodi ve hafta sonları eklerinin başındayım. Cem Boyner'de ekibiyle birlikte ileride parti olacak oluşumunu tanıtmak için Anadolu'nun çeşitli kentlerine gidip, konuşmalar yapıyor. Ben de Kahramanmaraş gezisine davetliyim. Ümit Boyner'le de yeni evliler. Gezi boyunca hep eşinin yanında Ümit Boyner. Farklı bir siyasetçi profili çiziyor karı-koca. Hep geride, arka planda kalan kadını öne çıkarmaya çalışıyor Cem Boyner, kadınların görünür olmasına çaba gösteriyor. Yemek yerken birlikteler, mitinglerde yan yanalar, otobüste baş başa vererek uyuyorlar, eğlencelere dans ederek katılıyorlar.
Kahramanmaraş'tan sonra Cem Boyner'in babasının memleketi Tosya-Kastamonu'ya gidiyoruz. Orada ikisini de daha yakından tanıma fırsatı buluyorum.
İyi eğitimli, son derece donanımlı bir kadın Ümit Boyner. Evet, kocası çok ünlü biri, genç ve başarılı bir işadamı, TÜSİAD başkanlığı yapmış, siyasete girerek, geleceğin başbakanı olmaya aday bir isim ama kendisi de yabana atılır biri değil.
Liseyi ve üniversiteyi ABD'de okumuş, ekonomi eğitimi almış, mezun olduktan sonra bankacılık sektöründe çalışmış, ardından şirketlerde finansman yöneticiliği yapmış.
Boyner'le evlendikten sonra da Boyner Holding'in finansmandan sorumlu başkan yardımcısı görevini üstlendi. Eşinin siyaset dönemi bitince daha da öne çıktı. Kadının iş ve siyaset dünyasında olmasına yönelik her oluşumda yer aldı. KAGİDER'i kurdu, başkanlığını yaptı, TÜSİAD'ın Dış Tanıtım Komisyonu'nda yer aldı. Pek çok sivil toplum kuruluşuna üye, sosyal sorumluluk projeleri içinde bulunuyor, spor yapıyor. Kendisinin iki, eşinin üç çocuğundan oluşan kalabalık bir ailesi var. Kısacası güzel, başarılı, özgüveni tam, örnek bir rol modeli.
Ümit Boyner, babasının ve kocasının parasını harcayarak, tüketen bir kadın olmak yerine üretmeyi, çalışmayı, aktif bir hayatı seçti. Kabul günlerinde dedikodu yapmak yerine misyon üstlenerek, sosyal sorumluluk projeleri için yollara düştü. Türkiye'nin daha iyi bir konuma gelmesi için elini taşın altına soktu. Her görevini hakkıyla yerine getiren Ümit Boyner'in TÜSİAD Başkanlığı'nın da altından kalkacağını biliyorum. Hem kendisini hem de eşinin başarısıyla her zaman gurur duyan Cem Boyner'i tebrik ediyorum.