Hayatın içinden
* Gazetede bir haber: Teoman ile bir yıl önce Rio'da görüntülenen Ekin Türkmen, bu kez de Bodrum ya da Çeşme'de yan yana fotoğraf çektirmiş. Ama gazeteci arkadaşa veya editörüne göre esas haber ne biliyor musunuz? Ekin Türkmen'in aynı gözlüğü takması! Evet, buna çok şaşırıyorlar ve bir yıl arayla aynı gözlüğü takmasını bir anlamda eleştiriyorlar. Ben de size çok şaşırdım sevgili arkadaşlar.
Tabii alıştık gözümüze sokulan ikoncanların bir giydiklerini bir daha giymemelerine. Baba ya da koca parası yiyerek çanta ve ayakkabılara binlerce lira harcayan kadınlara mı özenelim hepimiz?
Ben şahsen 10 yıldır resimdeki aynı gözlüğü takıyorum. Bu sene bir tane daha aldım ama eskisini de çok sevdiğim için takmaya devam ediyorum.
Tamam, tüketelim, ekonomiyi canlandıralım ama aynı gözlüğü taktı diye de kıza fazla yüklenmeyelim.
GÜNDEM FARKI
* Politikacının gündemi ile halkın gündemi nasıl farklıysa, gazetecinin gündemi ile halkın gündemi de farklı. Bir süredir bambaşka bir çevrenin içindeyim. Etrafımda hepsi birbirinden becerikli, akıllı kadınlar. Okuyor, geziyor, çalışıyorlar. Her dakika internetteler, olan biteni yakından takip ediyorlar ve köşe yazarlarının birbirleriyle ilgili yazdıklarıyla hiç ilgilenmiyorlar. Gazeteciler arasındaki polemikler sadece gazetecileri ilgilendiriyor.
Ve her haberin, her röportajın altında bir ilişki olduğuna inanılıyor. Çünkü o kadar çok aynı insanlarla röportaj ve haberler yapılıyor ki, bunların para karşılığı olduğunu düşünülmeye başlanmış. Her popüler ismin bir muhabiri olup olmadığını sordular bana mesela! Siz de böylemi düşünüyorsunuz, merak ettim.
* Türk insanının en çok karıştırdığı kelimelerden ikisi ithalat ve ihracat. İthal etmek, dışarıdan getirilen mallar için kullanılıyor, ihracat ise ülkemizden dışarıya gönderilen, satılan mal için. Ben de karıştırdım. Bir hafta önce girişimci arkadaşlarımdan bahsederken, ihracat yapan veya ihracata kalkışanlara ithalat yaptırmışım. Kibarca yanlışımı yüzüme vurdular.
KADINLARIN DURUMU
Bir de en çok egzozu yanlış söyleyip yazıyormuşuz. Egzos, ekzos, egsos, eksos, egsoz, eksoz, egsöz, ekzoz... Liste uzayıp gidiyor.
* Ve değişmesi gerektiği halde değişmeyen bir ülke gerçeği. BM'in CEDAW raporuna göre Türkiye'de kadının hali 5 yıldır hiç değişmedi. CEDAW, Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Sözleşmesi. Biz bu sözleşmeyi 1985'te imzaladık, kadınlara karşı her türlü ayrımcılığı ortadan kaldıracağımıza söz verdik ama işte durum ortada. Hala kadınlar şiddete maruz kalıyor, kocalarından işkence görüyor, namus adına öldürülüyorlar.
Ve hala kadınların yüzde 19.6'sı okuma-yazma bilmiyor (Bu kadınlar çocuk yetiştiriyor), yüzde 75.4'ü işgücüne katılmıyor. Ve 155 vali arasında hala bir kadın yok. Kadın belediye başkanlarını oranı ise yüzde 1 bile değil.
Tabii alıştık gözümüze sokulan ikoncanların bir giydiklerini bir daha giymemelerine. Baba ya da koca parası yiyerek çanta ve ayakkabılara binlerce lira harcayan kadınlara mı özenelim hepimiz?
Ben şahsen 10 yıldır resimdeki aynı gözlüğü takıyorum. Bu sene bir tane daha aldım ama eskisini de çok sevdiğim için takmaya devam ediyorum.
Tamam, tüketelim, ekonomiyi canlandıralım ama aynı gözlüğü taktı diye de kıza fazla yüklenmeyelim.
GÜNDEM FARKI
* Politikacının gündemi ile halkın gündemi nasıl farklıysa, gazetecinin gündemi ile halkın gündemi de farklı. Bir süredir bambaşka bir çevrenin içindeyim. Etrafımda hepsi birbirinden becerikli, akıllı kadınlar. Okuyor, geziyor, çalışıyorlar. Her dakika internetteler, olan biteni yakından takip ediyorlar ve köşe yazarlarının birbirleriyle ilgili yazdıklarıyla hiç ilgilenmiyorlar. Gazeteciler arasındaki polemikler sadece gazetecileri ilgilendiriyor.
Ve her haberin, her röportajın altında bir ilişki olduğuna inanılıyor. Çünkü o kadar çok aynı insanlarla röportaj ve haberler yapılıyor ki, bunların para karşılığı olduğunu düşünülmeye başlanmış. Her popüler ismin bir muhabiri olup olmadığını sordular bana mesela! Siz de böylemi düşünüyorsunuz, merak ettim.
* Türk insanının en çok karıştırdığı kelimelerden ikisi ithalat ve ihracat. İthal etmek, dışarıdan getirilen mallar için kullanılıyor, ihracat ise ülkemizden dışarıya gönderilen, satılan mal için. Ben de karıştırdım. Bir hafta önce girişimci arkadaşlarımdan bahsederken, ihracat yapan veya ihracata kalkışanlara ithalat yaptırmışım. Kibarca yanlışımı yüzüme vurdular.
KADINLARIN DURUMU
Bir de en çok egzozu yanlış söyleyip yazıyormuşuz. Egzos, ekzos, egsos, eksos, egsoz, eksoz, egsöz, ekzoz... Liste uzayıp gidiyor.
* Ve değişmesi gerektiği halde değişmeyen bir ülke gerçeği. BM'in CEDAW raporuna göre Türkiye'de kadının hali 5 yıldır hiç değişmedi. CEDAW, Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Sözleşmesi. Biz bu sözleşmeyi 1985'te imzaladık, kadınlara karşı her türlü ayrımcılığı ortadan kaldıracağımıza söz verdik ama işte durum ortada. Hala kadınlar şiddete maruz kalıyor, kocalarından işkence görüyor, namus adına öldürülüyorlar.
Ve hala kadınların yüzde 19.6'sı okuma-yazma bilmiyor (Bu kadınlar çocuk yetiştiriyor), yüzde 75.4'ü işgücüne katılmıyor. Ve 155 vali arasında hala bir kadın yok. Kadın belediye başkanlarını oranı ise yüzde 1 bile değil.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.