Zirvenin en tepesinde
Kadınlara evde oturmanın önerildiği, zengin bir koca bulup, parasını harcamanın hayalinin kurdurulduğu bir ülkede aileden zengin bir kadının çalışmayı yaşam biçimi olarak benimsemesi, amcasının yolundan giderek, onun koltuğunu devralması alkışlanacak, örnek alınacak bir başarı.
Bunu sürdürmesi ve dünyanın zirvesindeki 3. kadın olması ise başarının karşılıksız kalmadığının en güzel ispatı.
Seçimi yapan İngiliz Financial Times gazetesi. Ekonomi gazeteleri ve dergileri her yıl dünyanın en güçlü işadamı ve kadınlarını seçerler zaten. Güler Sabancı da son yıllarda aralarında Forbes, Financial Times gibi güçlü ve etkili yayın organlarının bulunduğu gazete ve dergiler tarafından yapılan lisetlerde ilk 50'ye giriyordu. Geçen yıl aynı listede 5. sırada yer alan Sabancı, bu yıl iki basamak birden çıkarak 3. sıraya yerleşti.
İKİ KADIN DAHA
Birinci sırada PepsiCo'nun CEO'su Indra Nooyi, ikinci sırada Avon'un CEO'su Andrea Jung yer alıyor. Gazete, "Zirvedeki 50 İş Kadını" çalışmasının yanı sıra, bu yıl ilk defa çeşitli şirket ve gruplarda en tepede olmasa da üst düzey yönetici pozisyonunda bulunan ve geleceğin liderleri olarak gösterilen iş kadınlarını da listeledi. Bu listede de Türkiye'den iki isim yer alıyor. Biri PepsiCo'nun Asya-Pasifik bölge yöneticisi Ümran Beba, diğeri ise Akbank Yönetim Kurulu Başkanı ve Murahhas Üye Suzan Sabancı Dinçer.
FT'a göre bu kadınlar, "En üst düzey yönetici olmadıkları için ana listeye giremeyen kıdemli teğmenler".
Gazetenin düzenlediği "Zirvedeki Kadınlar" adlı panele de katılan Sabancı oturumda yaptığı konuşmada şunları söylüyor:
* Türkiye'deki kadınlar hırslı ve çalışkan. Gelişmekte olan bu ülkenin başarısının bir parçası olmak istiyorlar.
* Holdingin yönetim kadrosunda yer alan kadınların oranı yüzde 26.
* Akbank'ta çalışanların yüzde 53'ü kadın.
CESARET VE GÜVEN
Kadınların geleceği evde oturup koca beklemekten geçmiyor. Dedeleri, babaları zengin olan kadınlar da küçük yaştan itibaren işlerin başına geçmesi ve şirketi daha ileriye götürmek için eğitiliyorlar. Yani çalışmak isteyen kadınlara "Paraya ihtiyacın mı var ki çalışacaksın?" demek çağın gerçeklerine uymuyor. Tam tersi onlara cesaret aşılanmalı ve önleri açılmalı.
Güler Sabancı da yaptığı konuşmada ailesinden iki kişinin onu etkilediğini söylemiş.
* Ben, ailenin ilk kız torunuydum. Cinsiyetimle ilgili hiçbir zaman bir farklılık hissetmedim. Büyürken hiç farklı davranış olmadı. Dedem ve amcalarım zamanlarının ötesindeydiler. Uzak görüşlüydüler.
* Beni cesaretlendiren kişi ise hiç kızı olmayan 6 oğul annesi büyükannemdi. Küçük bir çocukken büyükannemin insanları nasıl idare ettiğini gözlemledim.
* Farklılıkları idare etmek, sadece kadını, erkeği, farklı kültürleri yönetmek değildir. Her kişi farklıdır. Dolayısıyla önemli olan birlikte bir şeyler yapabilmektir.
* Amcam Sakıp Sabancı ise akıl hocamdı. Bana, 'sana kapıları açarım ama o kapıdan içeri girmek ve orada kalabilmek sana bağlı' diyerek bana inandı ve cesaretlendirdi.
Kızlarımıza bu cesareti ve güveni verdiğimizde neler olacağını tahmin etmek zor olmasa gerek.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.