Aramızdaki fark
Yıllar önce okuduğum ve yine yıllar önce (2004) bu köşede yazdığım bir araştırmanın sonucu bu.
Harwardlı bilim adamları yapmış araştırmayı ve "İnsanlardaki savaş dürtüsü, şempanzelerle paylaştığımız kanlı geçmişten kaynaklanıyor ve bunu ancak kadınlar durdurabilir" sonucuna varmışlar.
Biliyorsunuz Harward, dünyanın en ünlü, en saygın, en ciddi üniversitelerinden biri. Bu üniversitenin profesörlerinden Richard Wrangham, maymunlar üzerinde yaptığı araştırmalarla dünya çapında ün kazanan Dr. Jane Goodall ile birlikte dört yıl çalışmış. Ve "şeytani erkek hipotezi"ni ortaya atmış.
İNSAN VE ŞEMPANZE
Yani diyor ki; "İnsan ve şempanze DNA'larının yüzde 98.5'i aynıdır. Her iki türün erkekleri, diğer erkeklere düşmanlık gösteriyor. Böyle bir güdüleri var. Ancak dişilerde böyle bir özelliğe rastlanmıyor."
Yani kadının kurdu kadın diye bir şey yok, aslında erkek erkeğin kurdu. Kadının kurdunun kadın olduğu, erkek egemen kültürün, kadınları birbirine kırdırmak için ortaya attığı, ne yazık ki kadınların da balıklama daldıkları bir tez.
Profesör Wrangham "şeytani erkek" tezini kanıtlamak için, birbirlerini tanımayan öğrencilerle bir deney yapmış. Öğrenciler üç farklı gruba ayrılmış. Birinci gruplar, iki erkekten, ikinci gruplar bir kadın ve bir erkekten, üçüncü grup ise iki kadından oluşmuş.
Gruplardan devlet yönetmeleri istenmiş. Yapacakları şey ise petrol keşfedilen bir ada için strateji geliştirmeleri. Ortaya çıkan sonuç şu:
. Oyun iki erkek tarafından oynadığında her ikisi de adayı istiyor ve ulusu borca sokup askeri donanım sağlıyor.
. Oyun bir kadın ve erkek arasında oynandığında, erkek liderin kadın lideri tehdit etme oranı dört kat fazla oluyor ve oyun savaşla bitiyor.
. Oyun iki kadın arasında oynandığında, iki lider petrolü bölüşürken silaha para harcanmıyor, hatta anlaşma bir kadeh şampanya eşliğinde kutlanıyor.
SON KARAR KADININ OLSUN
Dr. Jane Goodall da yıllardır benzer şeyler söylüyor zaten. Maymunları inceleyen Goodall, avcı toplulukların yiyecek ve dişiler için komşu topluluklarla savaştığını söylüyor. Teorisine göre, insanın ataları da aynı çıkarlar için savaştı. Ve o zamandan beri "erkek psikolojisi" pek değişmedi.
Profesöre göre, "Son kararı kadının vermesi toplumların, dünyanın hayrına." Bence de öyle. Bunun için mesela Meclis'teki kadın-erkek milletvekili oranının yarı yarıya olması gerekiyor. Keza bakanlar kurulunda da. Bütün alanlarda, bütün karar mekanizmalarında; medyada, iş dünyasında, üniversitelerde kadın sayısının artması gerekiyor.
Başka türlü kadınlar nasıl karar verebilecekler ki? Hep söylediğim gibi, kadınların karar mekanizmalarında yer almaları kadınların değil, erkeklerin de lehine. Toplumun, dünyanın yararına. Ben eşit oranda olmaları gerektiğini savunuyorum. Bilim insanları daha da ileri gitmiş, kadınlar çoğunlukta olsun demiş. Çünkü oyun bir kadınla bir erkek arasında oynandığında da sonuç değişmemiş.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.