CHP'nin kadınları
Geçtiğimiz hafta CHP'nin kadın örgütlerinden sorumlu genel başkan yardımcısı Gülsün Bilgehan, Parti Meclisi'nin yeni üyeleri akademisyen Prof. Binnaz Toprak, KAGİDER eski başkanı Gülseren Onanç ve Türkiye Kadınlar Birliği Başkanı Avukat Sema Kendirci'nin katıldığı bir toplantıda CHP'nin kadın politikalarını dinledik.
Sözünü ettiğim bütün isimler kadın sorunlarına vakıf ve çözümlere yönelik önerileri de var. Önce Gülseren Onanç konuştu. Kadın istihdamından söz etti. Kadının çalışmasının, gelir elde etmesinin önemini anlattı. Kadın gelir elde ederse bunu toplumun gelişmesine harcıyor, çocuğunu okutuyor.
Ama ataerkil yapı o kadar kemikleşmiş ki bir türlü kırılamıyor. Kadın bu yapı içinde kendini geliştiremiyor, sesini çıkaramıyor.
Toplumun gelişmesi için kadının yetkinliğinin artırılması, işgücünü katılımının artması ve aile içindeki yerinin geliştirilmesi gerekiyor.
10 YILI GÖTÜRÜYOR
Onanç, AK Parti hükümetinin kadın örgütlerinin katkısıyla çok önemli yasalar çıkardığının da altını çizdi ama hemen arkasından bunun pek bir işe yaramadığını söyledi. Çünkü başta başbakan olmak üzere bakanların ve sözcülerin bu yasaları sahiplenmemesi nedeniyle bu yasalar hayata geçmiyor.
Onanç'a göre sigara bırakma kampanyasına verilen destek kadın sorunlarına verilse, sorunlar çoktan çözülürdü.
Oysa her fırsatta ailelerin en az 3 çocuk sahibi olmasını öneriyor. Üç çocuk, kadının üretkenliğinden 10 yılı alıp götürüyor.
Ardından yaptığı araştırmalarla mahalle baskılarını dile getiren ve "Endişeli Modernler"in sesi olan Binnaz Toprak söz aldı ve taşralı kadınların sıkıntılarından söz etti. Buradaki kadınların dışarıya çıkamadığını, sokakların misafiri olamadığından söz etti. Kadınlar ev, akraba ve komşu üçgeninde dolaşıyorlar, bütün gün televizyon seyrediyor, radyo programlarını arayarak iletişim kuruyorlar. Ayıp ve günah kavramı kadınları kısıtlıyor.
KADIN SEFERBERLİĞİ
Toprak'a göre kadının bu sorunun görmezden gelinmemeli ve bununla mücadele edilmeli. Bunun içinde 'kadın 10 yılı' ilan edilmeli. Binnaz Toprak, 2003 yılında Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu ile birlikte, Türkiye'de kadınların siyaset, üst yönetim ve iş yaşamına katılımlarının düşük olmasının nedenlerini araştırmış ve kadınların önlerindeki engellerin kaldırılması ve katılımlarının teşvik edilmesi amacıyla bir eylem planı oluşturulmasını ve plan çerçevesinde "Kadın 10 Yılı" ilan edilmesini önermişti. Bu önerisini yine tekrarladı ve bunu CHP yönetimine önereceklerini de söyledi.
Avukat Sema Kendirci de şiddetten, kadınlara uygulanan sosyal baskılardan bahsetti. Sayıları 5 milyonu bulan ve ne okula giden, ne çalışma hayatına katılan, evde atıl bir vaziyette oturan kızların durumuna değindi. 18 yaşına gelen genç kızların yeni yasayla sosyal güvenceden mahrum kalmaları yüzünden genç yaşta evlenmeye zorlandığını anlattı.
Yapılacak çok şey var. CHP'li kadınların bunu bilmesi çok önemli ama bir o kadar önemli olan da bunun toplumun geniş kesimlere duyurulması.
Sözünü ettiğim bütün isimler kadın sorunlarına vakıf ve çözümlere yönelik önerileri de var. Önce Gülseren Onanç konuştu. Kadın istihdamından söz etti. Kadının çalışmasının, gelir elde etmesinin önemini anlattı. Kadın gelir elde ederse bunu toplumun gelişmesine harcıyor, çocuğunu okutuyor.
Ama ataerkil yapı o kadar kemikleşmiş ki bir türlü kırılamıyor. Kadın bu yapı içinde kendini geliştiremiyor, sesini çıkaramıyor.
Toplumun gelişmesi için kadının yetkinliğinin artırılması, işgücünü katılımının artması ve aile içindeki yerinin geliştirilmesi gerekiyor.
10 YILI GÖTÜRÜYOR
Onanç, AK Parti hükümetinin kadın örgütlerinin katkısıyla çok önemli yasalar çıkardığının da altını çizdi ama hemen arkasından bunun pek bir işe yaramadığını söyledi. Çünkü başta başbakan olmak üzere bakanların ve sözcülerin bu yasaları sahiplenmemesi nedeniyle bu yasalar hayata geçmiyor.
Onanç'a göre sigara bırakma kampanyasına verilen destek kadın sorunlarına verilse, sorunlar çoktan çözülürdü.
Oysa her fırsatta ailelerin en az 3 çocuk sahibi olmasını öneriyor. Üç çocuk, kadının üretkenliğinden 10 yılı alıp götürüyor.
Ardından yaptığı araştırmalarla mahalle baskılarını dile getiren ve "Endişeli Modernler"in sesi olan Binnaz Toprak söz aldı ve taşralı kadınların sıkıntılarından söz etti. Buradaki kadınların dışarıya çıkamadığını, sokakların misafiri olamadığından söz etti. Kadınlar ev, akraba ve komşu üçgeninde dolaşıyorlar, bütün gün televizyon seyrediyor, radyo programlarını arayarak iletişim kuruyorlar. Ayıp ve günah kavramı kadınları kısıtlıyor.
KADIN SEFERBERLİĞİ
Toprak'a göre kadının bu sorunun görmezden gelinmemeli ve bununla mücadele edilmeli. Bunun içinde 'kadın 10 yılı' ilan edilmeli. Binnaz Toprak, 2003 yılında Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu ile birlikte, Türkiye'de kadınların siyaset, üst yönetim ve iş yaşamına katılımlarının düşük olmasının nedenlerini araştırmış ve kadınların önlerindeki engellerin kaldırılması ve katılımlarının teşvik edilmesi amacıyla bir eylem planı oluşturulmasını ve plan çerçevesinde "Kadın 10 Yılı" ilan edilmesini önermişti. Bu önerisini yine tekrarladı ve bunu CHP yönetimine önereceklerini de söyledi.
Avukat Sema Kendirci de şiddetten, kadınlara uygulanan sosyal baskılardan bahsetti. Sayıları 5 milyonu bulan ve ne okula giden, ne çalışma hayatına katılan, evde atıl bir vaziyette oturan kızların durumuna değindi. 18 yaşına gelen genç kızların yeni yasayla sosyal güvenceden mahrum kalmaları yüzünden genç yaşta evlenmeye zorlandığını anlattı.
Yapılacak çok şey var. CHP'li kadınların bunu bilmesi çok önemli ama bir o kadar önemli olan da bunun toplumun geniş kesimlere duyurulması.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.