Sokak köpekleri
Dün, yaşadığımız dünyayı paylaştığımız dostlarımızın günüydü. Kedi, köpek, kuş, evcil ve evcil olmayan tüm hayvanların... Biliyorum birçok kişi hayvanlardan korkuyor, özellikle köpeklerden, sokak köpeklerinden. Haklılar. Çünkü başta annelerimiz olmak üzere ailelerimiz hayvanlardan korkarak büyümemize neden oluyorlar. Hastalanırız, mikrop kaparız diye yanlarına yaklaşmamıza izin vermiyorlar. Ve "ısırır" diyerek korkutuyorlar. Isırırlar mı? Isırıyorlar elbette. Onlar da canlı. Onlar da korkuyorlar. Kendilerini savunmak adına dişlerini gösterip ısırıyor, hatta parçalıyor ve ölüme bile neden olabiliyorlar. Ama sevilmiş, dostça davranılmış bir hayvanın ısırması, insana zarar vermesi mümkün değil. Tek koşul kendine zarar verilmediği sürece.
SAHİPLENMEYİ SEVİYOR
Millet olarak sokak köpekleriyle bir türlü baş edemedik. Yüzyıllardır onlarla yaşamayı da beceremedik, onlara dostça davranmayı da. Aslında her mahallenin bir iki köpeği olabilir. Olmalı. Sonuçta bu köpekler de bu dünyanın malı. Ve biz onların bölgelerine gidip, ev yapıyor, alanlarını işgal ediyoruz. Onlar da insanlarla birlikte yaşamayı sevdikleri için bizim yanımızdan ayrılmıyorlar. Sahiplenilmeyi sevdikleri gibi, sahiplenmeyi de seviyorlar. Bir köpeğe yemek verdiniz mi, kapınızdan ayrılmıyor. Benimsiyor o mahalleyi, apartmanı, kapıyı. Gelene geçene havlıyor, eve yabancıyı yaklaştırmıyor. Nedeni işe yaradığını göstermek. Bizi koruduğunu ispatlamak. O yüzden öyle davranıyor. Eğer onun dilinden anlarsanız bir şey yapmıyor. Ama biz ne yapıyoruz? O havlayınca taş atıyoruz, sopa vuruyoruz, kovalıyoruz. O zaman daha çok saldırgan oluyor. Hele ki yaşadığı yerden alıp başka bölgeye götürürsek, ormana atarsak daha da vahşileşiyor.
ONLAR DA KORKUYOR
Çünkü korkuyor. Orman bilmediği bir yer. Yemek bulamıyor, üşüyor, halsizleşiyor, orada başka köpekler veya canlılar var, onlardan kendisini koruması veya kabul ettirmesi gerekiyor. Çünkü hayvanlar arasında da bir hiyerarşi var. O bölgede daha önce bulunan köpek, yeni geleni kabullenmiyor. Kavga ediyorlar, birbirlerini yaralıyorlar. Güçlü olan kazanıyor. Ya da arkadaş olup çeteleşiyorlar, yeni gelene birlikte saldırıyorlar. Halbuki kendi bölgesinde bıraksak köpekleri, ama kısırlaştırarak, aşılarını yaptırarak, orada kalacaklar ve kimseye zarar vermeyecekler, hatta hırsızlara karşı bizi koruyacaklar. Çözüm, kimseye zarar vermeden birlikte yaşamayı öğrenmekten geçiyor.
Hayvan fotoğrafları
Sokak hayvanlarına dikkat çekmek amacıyla Koza Yönetim ve Hayvan Hakları Federasyonu işbirliğiyle hayata geçen 'sokak köpekleri' konulu fotoğraf yarışması sonuçlandı. Koza Plaza'da yapılan ödül töreninde, yarışmada dereceye giren 17 fotoğraf sahibine ödülleri verildi. Dereceye giren fotoğraflar 2012 takviminde kullanılacak. Takvim satışından elde edilen gelir HAYTAP'ın sokak hayvanları için geliştireceği projelerde kullanılacak. Derece alan 17 eserin yanı sıra çok başarılı bulunan 24 fotoğrafında yer aldığı 41 fotoğraftan oluşan sergi, Koza Plaza'da ziyarete açıldı. Sergi bir ay süreyle görülebilecek.
SAHİPLENMEYİ SEVİYOR
Millet olarak sokak köpekleriyle bir türlü baş edemedik. Yüzyıllardır onlarla yaşamayı da beceremedik, onlara dostça davranmayı da. Aslında her mahallenin bir iki köpeği olabilir. Olmalı. Sonuçta bu köpekler de bu dünyanın malı. Ve biz onların bölgelerine gidip, ev yapıyor, alanlarını işgal ediyoruz. Onlar da insanlarla birlikte yaşamayı sevdikleri için bizim yanımızdan ayrılmıyorlar. Sahiplenilmeyi sevdikleri gibi, sahiplenmeyi de seviyorlar. Bir köpeğe yemek verdiniz mi, kapınızdan ayrılmıyor. Benimsiyor o mahalleyi, apartmanı, kapıyı. Gelene geçene havlıyor, eve yabancıyı yaklaştırmıyor. Nedeni işe yaradığını göstermek. Bizi koruduğunu ispatlamak. O yüzden öyle davranıyor. Eğer onun dilinden anlarsanız bir şey yapmıyor. Ama biz ne yapıyoruz? O havlayınca taş atıyoruz, sopa vuruyoruz, kovalıyoruz. O zaman daha çok saldırgan oluyor. Hele ki yaşadığı yerden alıp başka bölgeye götürürsek, ormana atarsak daha da vahşileşiyor.
ONLAR DA KORKUYOR
Çünkü korkuyor. Orman bilmediği bir yer. Yemek bulamıyor, üşüyor, halsizleşiyor, orada başka köpekler veya canlılar var, onlardan kendisini koruması veya kabul ettirmesi gerekiyor. Çünkü hayvanlar arasında da bir hiyerarşi var. O bölgede daha önce bulunan köpek, yeni geleni kabullenmiyor. Kavga ediyorlar, birbirlerini yaralıyorlar. Güçlü olan kazanıyor. Ya da arkadaş olup çeteleşiyorlar, yeni gelene birlikte saldırıyorlar. Halbuki kendi bölgesinde bıraksak köpekleri, ama kısırlaştırarak, aşılarını yaptırarak, orada kalacaklar ve kimseye zarar vermeyecekler, hatta hırsızlara karşı bizi koruyacaklar. Çözüm, kimseye zarar vermeden birlikte yaşamayı öğrenmekten geçiyor.
Hayvan fotoğrafları
Sokak hayvanlarına dikkat çekmek amacıyla Koza Yönetim ve Hayvan Hakları Federasyonu işbirliğiyle hayata geçen 'sokak köpekleri' konulu fotoğraf yarışması sonuçlandı. Koza Plaza'da yapılan ödül töreninde, yarışmada dereceye giren 17 fotoğraf sahibine ödülleri verildi. Dereceye giren fotoğraflar 2012 takviminde kullanılacak. Takvim satışından elde edilen gelir HAYTAP'ın sokak hayvanları için geliştireceği projelerde kullanılacak. Derece alan 17 eserin yanı sıra çok başarılı bulunan 24 fotoğrafında yer aldığı 41 fotoğraftan oluşan sergi, Koza Plaza'da ziyarete açıldı. Sergi bir ay süreyle görülebilecek.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.