Teknolojide de kadın hareketi
Kürsüye önce projenin ortaklarından KAGİDER Başkanı Gülden Türktan geliyor ve kadının istihdama katılmasının öneminden bahsediyor. "Gelişme var ama yetmez, sayıları artırmalıyız. Sadece girişimci olması yetmez, mutlaka çalışma hayatına katılması gerekir, buna teşvik etmeliyiz" diyor. Ve esas önemli olan nokta, kadının hayatını kolaylaştırmak. Bunun için sivil toplum dernekleri, işverenler, devlet el ele vermeli. 35 milyon kadın nüfusunun 7 milyonu çalışıyor. Bunların içinde girişimci olan kadın sayısı 80 bin. Çalışma potansiyeline sahip kadın sayısı ise 26 milyon. Bunların bir kısmı çalışmak istiyor, bir kısmının niyeti yok. Olmayanları da çalışmaya teşvik etmemiz gerektiğinin altını çiziyor Gülden Türktan.
SESSİZ VE DERİNDEN
Diğer ortak, Türkiye Bilişim Vakfı Yönetim Kurulu. Başkan Faruk Eczacıbaşı, "Bir toplumun kalkınması için herkes çalışmalı. Kadın kullanılmayan potansiyel olmaktan çıkarılmalı ve bilgi herkes tarafından paylaşılmalı" diyor. Projeye destek veren Vodafone'nun CEO'su Serpil Timuray da fırsat eşitliği yaratmanın önemine değiniyor. Ve kadının işgücüne katılması için engelleri kaldırmaktan bahsediyor. Kendisi bir kadının, fırsat eşitliği verildiği takdirde neler yapabileceğinin en güzel örneği. Her gittiği yerde, genel müdürü olduğu şirketi kısa zamanda uçuruyor.
Ve söz Aile ve Sosyal Hizmetlerden Sorumlu Bakan Fatma Şahin de. Fatma Şahin, bütün kadın örgütlerinin desteğini alan ve diğer partilerin milletvekilleri tarafından da desteklenen bir bakan. İşini bilen, konuya vakıf, tuttuğunu koparan bir bakan. Sessiz ama derinden çalışıyor. Sonradan kürsüye gelen Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım da bunu belirterek, 8 ayda yapılmayanları 8 yılda yaptığını söylüyor. Onun da tek amacı kadınların önündeki yasal engelleri kaldırmak. Ve son söz Ulaştırma Bakanı'nda. O da kadınların başarısına değiniyor ve kadın hareketinin 1827 yılında İzmir'de başladığını anlatıyor: "O tarihlerde İzmir'de ekmeğe zam yapılmış, erkekler direniş yapmış ama bir sonuç alamamışlar. Ne zaman ki kadınlar eyleme başlamış, zam geri alınmış" diyor ve ekliyor, "Maazallah kadınlar sokağa çıkmasın, seslerini yükselmesin. Önlerinde hiçbir kuvvet duramaz."
"Acaba" diyorum içimden bakanı dinlerken, bu yüzden mi ataerkil toplum kadınların evin dışına çıkmasını istemiyor. Derken konuşmanın devam geliyor: "Bu kadınlar parti kurmaya kalksa, artık bize sıra gelmez. Osmanlı'yı sultanların değil saraydaki sultanların idare ettiğini biliyoruz."
Salondan büyük bir alkış alıyor Binali Yıldırım. "Kadının girdiği yerin nasıl düzenli, tertipli olduğunu hepimiz biliyoruz. Kadınlar hesap soruyor, her şeyin en iyisini istiyorlar" diyerek kadınları "övmeye" devam ediyor ve her sözünden sonra da büyük alkış alıyor.
Bakanın söylediklerine de katılmamak mümkün değil kadınlar gerçekten güçlü, erkeklerden bir eksikleri yok hatta fazlalıkları var. Fırsat verildiğinde üstesinden gelemeyecekleri hiçbir şey yok ama yeter ki engeller kalksın cesaretlendirilsin ve birey olmalarının önü açılsın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.