Aşk bir öyküdür. Herkesin öyküsü farklıdır. Ünlü yazarların yazdığı aşkları okuruz ama hepimiz kendi aşkımızı bir anlamda kendimiz yazarız.
Dün özetini verdiğim film de yazarın, yönetmenin, kendi bakış açısıyla yazdığı bir film, öykü veya masal.
Kısacası aşk öyküleri çağlar boyunca var olagelmiş ve bu öykülerdeki ana konular ve olaylar dizisi pek az değişmiştir. Hepimizin zihninde bir ideal aşk öyküsü vardır ve kişilerarası ilişkilerde bu ideal öyküyü gerçekleştirmeye yönelik hareket ederiz.
FARKLI TEPKİLER
Ve önyargılarla. Aşkı yaşarken toplumsal baskılara karşı çeşitli tepkiler gösteriyoruz. Bu tepkiler, kadınlar ve erkekler için farklı oluyor. Çünkü cinsel kimliğimiz, topluma egemen olan söylemler tarafından şekilleniyor.
Filmin farklı idealleştirmelere sahip kadın ve erkeği bir dizi değişim sonunda, yani bir dönüşümden geçerek birbirlerini tanıma olanağı buluyorlar.
Dün sözünü ettiğim filmin kahramanları da zihinlerinde sahip oldukları aşk öyküsünü gerçeğe dönüştürmek istiyorlar. Kadın, beyaz atlı bir prensi, erkek onu terk etmeyecek bir kadını arıyor. Ve hiçbir şey istedikleri gibi gelişmiyor. Çünkü aşk onları önce kendileriyle tanıştırıyor. Daha sonra her biri diğeri için hep arzu edilen öteki olabiliyor.
Biz de kendi aradığımız aşkı arıyor ve yaşıyoruz. Kimilerine göre aşık olduğumuz kişide kendimizi arıyoruz. Eksik olan yanımızı. Onunla kendimizi tamamlamak istiyoruz.
HAYDİ DANS ET
Bugün kimimiz sevgilimizle buluşup özel bir kutlama yapacağız. Kimimiz de kavga edip ayrılacağız. Her günkü gibi.
Bu yıl bugünün bir başka anlamı daha var. Pek çok sivil toplum kuruluşu, dünyada yaklaşık 15 yıldır kutlanan bir etkinliği ülkemizde de yapma hazırlanıyor. Etkinliğin adı "1 milyar Ayaklanıyor". Amaç dünya hep birlikte "kadına yönelik her türlü şiddete karşı" isyan etmek için dans etmeye davet etmek.
Etkinliğin yaratıcısı bizde de bir süre önce oynayan "Vajina Monologları" oyunun yazarı Eva Ensler. 14 Şubat'ta kutlanan Valentine Day günüyle birleştirerek V-Day fikrini otaya atıyor. Giderek ticarileşen bu günle, kadınların en çok şiddete, sevdikleri erkekler tarafından uğramasına da dikkat çekilmek isteniyor. Türkiye'nin her yerinde kadınlar dans edip 1 milyar kadından biri olmaya hazırlanıyorlar. Siz de ister meydanlarda, ister evinizde bu etkinliğe katılabilirsiniz.