Bir Hanımefendinin Ölümü
Buket Uzuner'in attığı "Kadın yazarlarımızın önemli öncülerinden Peride Celal vefat etmiş. Onlar olmasaydı sözümüz ve cesaretimiz eksik kalırdı. Nur içinde yatsın." tweeti ile öğrendim Peride Celal'in öldüğünü.
Bir dönem kendisini ve kitaplarını çok merak etmiş ve pek çok kitabını okumuş, röportaj yapmayı da istemiştim ama ne yazık ki kısmet olmamıştı.
Türk edebiyatında önemli bir yeri vardır Peride Celal'in. Eleştirmenler de kendisi de yazarlık dönemini ikiye ayırmaktadır. Onun hakkında bir tez hazırlayan Burcu Karahan, tezinde şöyle tanıtır onu bize...
KADIN KİMLİKLERİ
"Peride Celal (1915) adı ilk kez 1935'te, öykü ve romanlarının gazetelerde tefrika edildiği ve tefrika edilen romanlarının gazetelerin tirajlarını yükselttiği dönemde tanınır. Yazar, ilki 1936 yılında tefrika edilen romanından günümüze kadar pek çok öykü, roman ve çeviriye imzasını atmıştır.
Romanlarında kadın kimliklerini ele alan yazarın romancılığı, hem yazarın kendisi hem de hakkında yazan eleştirmenlerce iki farklı döneme ayrılmıştır. Bu sınıflandırmaya göre, Peride Celal'in "aşk ve piyasa" romanları olarak ünlenen 1938-1949 yılları arasında yayımlanan yapıtları birinci, psikolojik derinliği olan ve gözleme dayanan 1954-1990 tarihleri arasında yayımlanan yapıtları ise ikinci dönemini oluştururlar.
Peride Celal'in romancılığının ilk dönemini bitirdiği söylenen 'Dar Yol' (1949) ve ikinci döneminin başlangıcı sayılan 'Üç Kadının Romanı' (1954), yazarın romancılığındaki 'milat'ı belirleyen yapıtlardır."
Tezini Peride Celal'in romanlarındaki kadın kimlikleri üzerine yapan Burcu Karahan, Peride Celal'in romanlarının farklılıktan çok bir bütünsellik sergilediğini, kadın karakterlerin birbirlerini yinelemelerine neden olan 'anne sevgisi', 'aşk ve kişiler arası ilişkiler', 'beden algısı' ve 'ben merkezcilik' gibi özellikler taşıdığını söyler.
BURJUVA KADINLARI
Peride Celal'in 1958 yılında yayımladığı 'Kırkıncı Oda' adlı romanını, 1963'te yayımlanan 'Gecenin Ucundaki Işık' izler. Köy romanının revaçta olduğu yıllarda yayımlanan burjuvazi eleştirisi niteliğindeki bu romandan sonra orta yaşlı zengin bir kadın karakterin annesi, eski aşkı ve geçmişiyle hesaplaşmasını konu edinen 'Güz Şarkısı' (1966) yayımlanır.
1971 tarihli 'Evli Bir Kadının Günlüğünden' adlı romanının arka kapağındaki yazıda, "Daha iyi tanıdığımdan olacak, romanlarımda genellikle büyük şehrin belli bir düzeyinde yaşayan kadınları ele alıyorum" diyerek romanlarında sürekli kadın karaktere odaklanması konusunda ipuçları veren Peride Celal, bu romanında kadın-erkek ilişkisinin karşısına çıkardığı zorluklarla uğraşmak yerine, başlangıçta eleştirdiği burjuva düzenine ayak uydurmayı seçen, yine kentsoylu zengin bir kadın olan Selma'yı konu edinmiştir.
Yazar, 'Evli Bir Kadının Günlüğünden'den sonra 1977 yılında çıkan 'Üç Yirmidört Saat' adlı romanıyla eleştirmenlerin dikkatini çeker ve bu romanıyla 1977 yılında Sedat Simavi Vakfı Edebiyat Ödülü'nü Fazıl Hüsnü Dağlarca ile paylaşır.
İKİ BAŞYAPIT
'Üç Yirmidört Saat'in ardından romanlarına ara veren Peride Celal, 1978 yılında 'Jaguar' adlı ilk öykü kitabını yayımlar. Ardından 'Bir Hanımefendinin Ölümü' (1981) ve 1985 yılında yayımlanan 'Pay Kavgası' adlı diğer öykü kitapları gelir. Peride Celal 12 yıl gibi uzun bir sürenin ardından 1990 yılında 'Kurtlar' adlı romanını, 'Kurtlar'ın yayımlanmasından 12 yıl sonra da 'Deli Aşk' (2002) romanını yayımlar.
Yayıncısı Erdal Öz, "Peride Celal benim çok özgün bir yazarım. Sanıyorum 'Kurtlar' romanıyla 1991 yılında Türk edebiyatında bir olay yaratacaktır" der ve nitekim "Kurtlar", 1991 yılı Orhan Kemal Roman Ödülü'ne layık görülür.
Bir kadın-yazar anlatıcının yirmi dört saatlik bir zaman dilimi içinde kendisiyle ve yaşamının geçmiş elli yılıyla hesaplaştığı, anlatıcı 11 karakterin kendi yaşam öyküsünün anlatıldığı "Ağacın Üstündeki Ev'in eleştirmenlerce başyapıt olarak değerlendirildiğini de söyleyelim.
Bu önemli kadın yazarımızın kitaplarını Can Yayınları'nda bulabilirsiniz. Nur içinde yatsın...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.