Orta Vadeli Ekonomi Programı
Geçen hafta açıklanan Yeni Ekonomi Programı (YEP); 2020- 2022 dönemine ilişkin enflasyon, istihdam, büyüme, ihracat, cari açık gibi temel makro göstergeler konusundaki hedefleri ortaya koymuş durumda. 3 yıllık 'Orta Vadeli Ekonomi Programı' olumlu tedbirlerle dolu.
Programın en önemli tarafı, enflasyonla mücadele ve orta vadede tek haneli rakamın hedeflenmesidir. Bu alanda elde edilecek başarının getireceği finansal istikrar dönemiyle birlikte, yeniden nitelikli ve sürdürülebilir bir büyüme yakalanacaktır.
Orta Vadeli Ekonomi Programında 2020 ve sonrası için % 5 gibi güçlü bir büyüme hedefi belirlenmiş. Böylece ekonomide güçlü büyüme dönemi başlayacaktır. Dolayısıyla bu programın ana mesajı sürdürülebilir büyüme hedefidir.
2020-2022 YEP ile de orta vade için olumlu ve makul bir çerçeve ortaya konulmuş. Yine ekonominin dönüşümü adına YEP'in, işsizliğe yönelik yeni bir teşvik paketi, hal yasası, vergi reformu ve finansman kanallarının yeniden açılması gibi Türkiye'nin gelişim kaydetmesi gereken öncelik alanlarını kapsaması önemli.
Bunlar ekonomideki değişimi sağlamak için sürdürülebilir ve sağlıklı bir büyümenin anahtarı olacaktır.
BANKALAR GÜÇLENECEK
Programda büyüme odaklı ekonomi politikasının korunmasına rağmen enflasyon, bütçe açığı ve cari açıkla mücadeleden taviz verilmeyeceği anlaşılıyor. Bu mücadeleye ekonomideki tüm aktörlerin hep birlikte destek vermesi programın başarısı açısından önemli. Programın önemli başlıkları:
- Sıkı para ve maliye politikaları sürdürülecek ve bunların eşgüdümü sağlanacak.
- Kamuda kaynakların verimli kullanılması, maliyetlerin ve harcamaların azaltılması sağlanacak. Bu vaad önemli.
- Faiz dışı fazlanın milli gelire oranı program dönemi boyunca artarak 2021 yılında yüzde 1,3'e ulaşacak. Bu vaad bütçe disiplininden sapılmayacağı anlamına geliyor.
- Bankaların güncel mali yapılarını ve aktif kalitelerini tespit etmek için mali bünye değerlendirme çalışmaları yapılacak.
Çok yerinde bir karar. Bankaların tahsil edilemeyen borçları için gecikmeden çare bulmak gerekiyor. Bu konuda Merkez Bankası'na da görev düşüyor.
SANAYİ ÜRETİMİ ARTIRILACAK
- Ekonomimizin yabancı tasarruflara bağımlılığını kalıcı olarak azaltacak ve cari açığın milli gelire oranını yüzde 3'ün altına düşürecek ihracat, turizm ve sanayide yerlileştirmeye dayalı bir ekonomik dönüşümün temelleri atılacaktır. Benim bu tedbirden anladığım, ekonomik kalkınmada artık inşaat yerine sanayi üretimine önem verilmeye başlanacağıdır.
- Liyakat ve performans odaklı insan kaynağı yönetimiyle kurumlara güven artırılacak. Sadakatten liyakate geçiş çok önemli bir konu.
2019 yılı son derecede olumsuz başlamış bir yıl olarak tarihe geçecek. Yılın son çeyreğinde ise toparlanma başlamıştır.
Son söz; "En iyisini bekle, en kötüsüne hazır ol ve kazandığını sermayeleştir." Zig Zaglar
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.