• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
KARAR ZARAR TABLOSU HALİL FİNCAN

KARAR ZARAR TABLOSU

halil.fincan@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 31 Ağustos 2015, 17:25
Teknik adamların bazı tercihlerine saygı duyuyoruz ama ne yalan söyleyeyim bazen hiç anlamıyoruz. Bu futbol coğrafyasında yaşanan kararlar zincirleme bir etki yaratırken ortaya tuhaf bir tabloyu da beraberinde getiriyor

İç içe geçmiş bir yığın meseleyle karşı karşıyayız yine. Anlayamadığımız için bir anlam aradığımız, neden böyle olduğunu bulamadığımız, zaman zaman soru sorup da cevap aladığımız, bir zincirleme futbol karmaşasının içindeyiz. Yabancı serbestliği, taktiksel varyasyonlar ve Milli Takım üçgeninde yaşananlar ile tanıyor olabileceğimiz kişileri aslında pek tanımadığımızın farkına varıyoruz. Malumunuz önümüzde Letonya ve Hollanda maçları var. Aday kadroya göz atınca ne demek istediğimi anlayacaksınız aslında. Çağrılan için değil de çağrılmayan için lafımız. Dört büyüklerden üçü (Beşiktaş, F.Bahçe ve Trabzon) arasındaki tek formda yerli forvetin (Zaten başka da yok) yani Cenk'in, çağırılanlardan bile daha iyi durumdayken neden Milli Takım'da olmadığını anlamakta güçlük çekiyor insan. Evet ülkelerin ulusal takımlarının da kulüp takımları gibi bir ideal kadrosu olması normaldir fakat bazı oyuncular ise formları sebebiyle bu kadrolara arada girip çıkabilirler. Cenk'in gol krallığı sıralamasında 4 golü var. Yani şu an zirvede. 3 golü olan yerli oyuncu zaten yok. Fakat dediğimiz gibi Cenk de kadroda yok. Çünkü Cenk A Milli'ye değil de A2'ye çağrıldı. Cenk'in partneri Mario Gomez'in çok fazla süre almaması nedeniyle Alman Milli Takımı'na çağrılmaması ne kadar doğruysa, Cenk'in A Milli'ye çağırılmaması bir o kadar garip aslında.
Bu durumu kulüp bazında tersinden okumak da mümkün. Geçen sezonun ikinci yarısının ve yaz döneminin en formda ismi Yasin Öztekin'in Milli Takım'a çağrılırken kulübü G.Saray'da toplam 117 dakika süre bulması gibi. Hatta ve hatta son Konya maçında hiç düşünülmemesi. Yaz dönemini boş geçen ve dün giden Melo 11'e dönebiliyorsa Yasin neden kenarda durur anlamak güç. Burak'ın taktiksel olarak 11'de olmaması veya sonradan oyundan alınmasına benzer bir hamlenin Konya'da hiçbir varlık gösteremeyen hatta sahanın en kötüsü olan Podolski adına geç kalınarak yapılması da açılan paranteze ilave edilebilir nitelikte. Her teknik adam takımını bizden daha iyi tanıyordur kuşkusuz ama görünen grafik de istatistik uzmanı istemez.
Geleceğin en büyük yıldızları arasında gösterilen Ozan Tufan'ın kıyısından köşesinden kadroya girememesi de mevzunun farklı bir uzantısı. Ozan Fenerbahçe'ye geldiğinden bu yana sadece 19 dakika şans bulabildi. Bu elbette bundan sonra şans bulmayacağı anlamına gelmiyor fakat orta sahadaki alternatif fazlalağını görünce de öyle pek umutlu bir tablo da gözükmüyor. İyi haftalar.










Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.