Bir futbolcu için inanılmaz bir kartvizit. Real Madrid, Mallorca, Barcelona, Inter, Anzhi Makhachkala, Chelsea, Everton ve Sampdoria... O, Antalya'ya gelirken Beşiktaş tarihinin en önemli golcülerinden Oktay Derelioğlu'nun bir TV programındaki sözlerinden yola çıkarak uzun süre "Eto'o bitmiş" dedi herkes. Derelioğlu, bir vakit F.Bahçe ile ilgili transferi için demişti aslında bu sözü. Sonra montajla en çok izlenen videolardan biri haline gelerek dillere pelesenk oldu. Fakat bir deyime dönüşen bu sözün iki anlamı vardı. Birincisi Antalya'nın Eto'o transferinde sona yaklaştığı için kullanılıyordu. İkincisi de yaşı itibariyle artık faydalı olamayacağı için tekrarlanıyordu. Kamerunlu'nun 34'ünde olduğu Barcelona'daki günlerinden çok uzakta olduğu, Türkiye'yi emeklilik için seçtiğinden bahsediliyordu. Daha önce Hagi veya Drogba hakkında denilenlerin benzeri onun için de söyleniyordu. Daha oynamadan kulübeyi gösterenler, lig boyunca idare edeceğini iddia edenler vardı. Fakat Eto'o öyle bir başladı ki Derelioğlu'nun o sözünün önüne geçen bir söz daha futbol literatürümüze girdi ki yeni deyim "Eto'o bitmemiş" oluverdi. Nasıl olmasın ki... Geçen 14 hafta ve bu 14 haftanın tesiriyle alt alta sıralanabilecek o kadar istatistik var ki. Eto'o şu an gol krallığı yarışında 12 golle zirvede. Ve üstelik son 7 maçın 7'sinde de rakip fileleri boş geçmedi. Toplamda da 14 maçın 10'unda golü var. Toplam 12 golün 6'sını içeride, 6'sını deplasmanda atmış. Üstelik golleri dışında 3 de asist yapmış. Yani Antalyaspor'un toplam 22 golünün 15'ine imza atmış. Şu anda profesyonel futbol kariyerindeki en iyi ikinci sezonunu yaşıyor. Eto'o, en iyi sezonunu 2008-2009 sezonunda La Liga'da Barcelona formasıyla yaşamış. İlk 14 haftada 14 gol 12 asistle oynamıştı.
Bir diğer isim ise Mario Gomez. O, Eto'o'dan 4 yaş küçük. Kiralık oynadığı Beşiktaş'ta inanılmaz işler yapıyor. O da 14 maçın 7'sini boş geçmedi. Bir de asist yaptı ki 32 golün 3'te 1'ine katkı koymuş. Beşiktaş'ın son yıllarda İlhan Mansız'dan sonra etkili golcüsü oldu. Alman Milli Takımı'nın Teknik Direktörü Löw, başta onu kadroya çağırmasa da daha sonra kayıtsız kalamadı. "Mario formda olunca, ondan vazgeçmek çok zor" dedi. Krallık ikisi arasında mı geçer bilinmez. Rodallega, Kweuke, Burak ve diğerleri de zirveye yanaşabilir. Sonuç olarak başta Eto'o ve Gomez olmak üzere golcülerin ligimize sağladığı katkıyı büyük bir zevkle izliyoruz. İzlerken de sanki ünlü yönetmen ve oyuncu Woody Allen'in o sözünü duyuyoruz. "Başarının yüzde sekseni kendini göstermektir." İyi haftalar...