SÜPER DEĞİL NORMAL
Devrenin şarkısı da "Van Persie, two Persie, three Persie... Bana bir zirve Persie... Bu ne tuhaf krizdir ha ninnah..." olmalı. Ve bu kadar yıldıza rağmen bilmem ki tribünler nasıl dolmalı? Gelenin gideni aratmadığı tek takım ise Akhisar. Gekas, Niasse derken şimdi de Hugo Rodallega. Hugo, "Nereye çufçufluyoruz?" dedikçe takım tırmandı durdu. Kimse eleştirmesin, Aslan kadar puan buldu.
Bir türlü orta yapmayı öğrenemeyenler ile Trivelacıların bir arada mücadele ettiği bu atmosferde denge beklemek değil niyetimiz. Hazır iki tane daha duruyorken yanmasın Avrupa biletimiz.
Eto'o, Seto, Webo, Chico, Serdar Aziz, Bilal Aziz, Robin Yalçın, Robin Van Persie... İsimler benzer, hedefler farklı. Kime sorsan aslında en çok kendisi haklı.
"Burak" diyen de çok "bırak" diyen de. Farkı önleyen de çok, olmadık golü yiyen de. "Güneş" gibi doğan, presiyle boğan, not tutan, sınıfta kalan, oynatamayacağı adamı alan, zamana yayan, gollere doyan, şimdiden bir alt lig için valiz hazırlayan da var. Stadı olmayanın zirve yaptığı, 41 puan toplayıp 41 gol attığı, stadı olanın da uykuya yattığı bir 17 haftaydı geride kalan. EURO 2016 yolunda, yabancıların gol krallığı yarışını izlerken "Hani benim forvetim nerede?" diye sorduğumuz, Fatih Hoca kadar kafa yorduğumuz, ara ara ümitlenip haftalık heyecanlarla teselli bulduğumuz bir dönemdi geçip giden.
İlk 6'daki G.Saray'ın savunmayı öğrenememesi, Bursaspor'un ya yenip ya yenilerek beraberliği bilememesi, Trabzon'un attığı kadar yiyip averajını önemsememesi, Sivas'ın 8 iç saha maçından 6'sını beraberlikle bitirmesi kenara düşülecek notlardan. Yönetimi değişenler, hamleleriyle çelişenler ancak her şeye rağmen gelişenler de vardı.
Ve gördük ki "Oynamaz" diyenlere inat "Eto'o bitmedi"
Sağ bekine milyon eurolar harcayanların ise çabası bir türlü yetmedi.
Her sene olduğu gibi sorunlular çözüm için devre arasına bakar. Yine bildiğiniz gibi, köprünün altından daha çok sular akar.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.