Peki ama ni'Çin'?
G.Saraylı alıştı. Her şey birdenbire oluyor. Son anda veya ummadığın anda. Ne demek istediğimi anladınız. Grosskreutz, Melo, Telles ve Burak Yılmaz. "Çin, neden, niçin?" diye sorulabilir elbet. Ve sorular çoğaltılabilir. Mesela Mustafa Denizli devre arasında niçin golcü isteyip durdu? Burak'ın gideceğini bildiğinden mi, Burak varken bile hücum hattını yetersiz gördüğünden mi? Denizli'nin şimdiki ruh halini düşünsenize. Hem Burak gitti, hem de zaten kimse gelmedi. Denizli, Kastamonu ile oynanan kupa maçı sonrası, "Olağanüstü durumlar olmazsa takımdan kimse ayrılmayacak. Müsaade etmeyeceğim" demişti. Şimdi bu sözden "Demek ki ortada olağanüstü bir durum var" gibi bir çözümleme çıkabilir. Aslında öyle değil. Ne ücret, ne niyet. Dedik ya, Grosskreutz, Melo, Telles ve Burak Yılmaz. Hatta Fatih Terim... Hatta Hamza Hamzaoğlu... Her şey aniden gelişiyor. Sonra Melo'nun boşluğunu doldurmak için uğraşılıyor. Sonra sağ bek transferi gecikiyor. Sonra bir bakıyorsunuz herkes herkesin yerinde oynuyor. Bakın işte dün de Sinan Gümüş sakatlandı. G.Saray'ın hücum gücü dün sahadaki isimlerden ibaret. Bir maç Podolski oynar, bir maç Sinan. Umut da sabit kalır. Hepsi birden oynarsa kulübede tek bir alternatif yok. Ligde umut kalmadı diye düşünebilirsiniz ama bu takım hem Avrupa'da hem de kupada mücadele ediyor. Soru basit. Kimse "Umut ile Sinan aynı anda sakatlanırsa ne yaparız?" diye düşünmüyor mu? Tamam orta sahayı kalabalıklaştırıp çözüm üretebilirsiniz ama takım böyle gol bulamıyorken veya zor buluyorken öyle bir durumda daha çok sıkıntı çekmez mi? Geçmişte bunun örnekleri yaşanmışken... Stopersizlikten Kewell savunmaya çekilmiş, Arda Turan forvet oynatılmışken... Yakın dönemde Hakan Balta takımın jokeri olup, Denayer mevkisini unutmuşken yine aynı yolu seçmek niye? Burak Çin'e gidiyorsa, B planı gerekmiyor mu? Tüm bunları kime soracağız? Çinli aktör Jackie Chan'e mi?
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.