Geri çekilmek bize göre değil
Çocuktuk. Galibiyetlere değil de gollere seviniyorduk daha çok. Her maç sonrasında önümüzdeki maçlara bakıyorduk. Şaşırıyorduk.
Çünkü mahalle arasındaki tek kale maçlarımızın benzerini görüyorduk bazı zamanlarda.
Yediğimiz golleri toplarken iki elimizin parmaklarına ihtiyaç duyuyorduk. Önce 8, sonra 5 ve yine 8. O yüzden yeni nesil bilmez pek bu travmayı. O yüzden dünkü maç özel maçtan öteydi bizim kuşak için. Ve henüz 3. dakikada yediğimiz golün yarattığı etkiyi varın siz düşünün. O günleri görenlerin yüzde 80'i, ne yüzde 80'i yüzde yüzü belki de "Yok artık, yine mi?" demiştir kesin içinden. Evet gol bariz ofsayt. Fakat skor tabelası değişmişti sonuçta.
Birkaç dakika sonra, zaman makinesine binip şimdiki zamana döndük. 80'lerdeki oyun anlayışımızdan eser yoktu elbet. Sağlı, sollu geldik.
İki dakika sonra Ozan ile beraberliği bulabilirdik ancak biraz daha bekledik. Hakan Çağlanoğlu'nun o golü sonrası 30 senedir içimizde bir yerde tuttuğumuz o nefesi verirken "Oh be. Sonunda" dedik herhalde. Ve ondan sonraki bölümü artık daha rahat bir şekilde izleyebilirdik.
Ancak pek öyle olmadı. Soyunma odasına giren ve ikinci yarıya çıkan takım arasında bariz farklar vardı. Çünkü ikinci yarıda oynamayı değil de oynatmamayı seçtik. Bu kadro oynatmamaya müsait bir kadro değil.
Rakibi oynatmamak için topa daha fazla sahip olması gerekiyor. Dünkü kadro ve diziliş EURO 2016 öncesi şu mesajları verdi. Görünen o ki savunmanın ortasında asıl mevkisi stoper olmayan Mehmet Topal ve Hakan Balta ile oynamaya devam edeceğiz. Ancak Topal ikinci yarıda yaptırdığı penaltı ile hızlı oyuncular karşısında sıkıntı yaşayacağımızı gösterdi. Hakan Balta'nın da G.Saray'daki durumundan hareketle bu tip oyunculara karşı çok iyi olduğu söylenemez. Orta sahamız hayli hareketli fakat karşılarken zaman zaman sorunlar yaşıyoruz.
Biraz önce dediğim gibi daha çok oynamayı düşünmemiz lazım. Üstelik Selçuk'un daha fazla sorumluluk alması gerekiyor. Fatih Hoca'nın dün sahaya sürdüğü kadronun (Sadece Arda'yı dahil ederek) bir sakatlık yaşanmazsa 12 Haziran'da Hırvatistan ile oynayacağımız maçın 11'i olma olasılığı yüksek. EURO 2016 için ilk yarıdaki ve yediğimiz 2. golün sonrasındaki oyunumuza ihtiyacımız var.
Geri çekilmek bize göre değil.
Çünkü mahalle arasındaki tek kale maçlarımızın benzerini görüyorduk bazı zamanlarda.
Yediğimiz golleri toplarken iki elimizin parmaklarına ihtiyaç duyuyorduk. Önce 8, sonra 5 ve yine 8. O yüzden yeni nesil bilmez pek bu travmayı. O yüzden dünkü maç özel maçtan öteydi bizim kuşak için. Ve henüz 3. dakikada yediğimiz golün yarattığı etkiyi varın siz düşünün. O günleri görenlerin yüzde 80'i, ne yüzde 80'i yüzde yüzü belki de "Yok artık, yine mi?" demiştir kesin içinden. Evet gol bariz ofsayt. Fakat skor tabelası değişmişti sonuçta.
Birkaç dakika sonra, zaman makinesine binip şimdiki zamana döndük. 80'lerdeki oyun anlayışımızdan eser yoktu elbet. Sağlı, sollu geldik.
İki dakika sonra Ozan ile beraberliği bulabilirdik ancak biraz daha bekledik. Hakan Çağlanoğlu'nun o golü sonrası 30 senedir içimizde bir yerde tuttuğumuz o nefesi verirken "Oh be. Sonunda" dedik herhalde. Ve ondan sonraki bölümü artık daha rahat bir şekilde izleyebilirdik.
Ancak pek öyle olmadı. Soyunma odasına giren ve ikinci yarıya çıkan takım arasında bariz farklar vardı. Çünkü ikinci yarıda oynamayı değil de oynatmamayı seçtik. Bu kadro oynatmamaya müsait bir kadro değil.
Rakibi oynatmamak için topa daha fazla sahip olması gerekiyor. Dünkü kadro ve diziliş EURO 2016 öncesi şu mesajları verdi. Görünen o ki savunmanın ortasında asıl mevkisi stoper olmayan Mehmet Topal ve Hakan Balta ile oynamaya devam edeceğiz. Ancak Topal ikinci yarıda yaptırdığı penaltı ile hızlı oyuncular karşısında sıkıntı yaşayacağımızı gösterdi. Hakan Balta'nın da G.Saray'daki durumundan hareketle bu tip oyunculara karşı çok iyi olduğu söylenemez. Orta sahamız hayli hareketli fakat karşılarken zaman zaman sorunlar yaşıyoruz.
Biraz önce dediğim gibi daha çok oynamayı düşünmemiz lazım. Üstelik Selçuk'un daha fazla sorumluluk alması gerekiyor. Fatih Hoca'nın dün sahaya sürdüğü kadronun (Sadece Arda'yı dahil ederek) bir sakatlık yaşanmazsa 12 Haziran'da Hırvatistan ile oynayacağımız maçın 11'i olma olasılığı yüksek. EURO 2016 için ilk yarıdaki ve yediğimiz 2. golün sonrasındaki oyunumuza ihtiyacımız var.
Geri çekilmek bize göre değil.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.