Aynı hatalara rağmen...

İlk yarı notları. Yasin Öztekin 7 gol, 1 asist.
Bruma 5 gol, 5 asist. Podolski 3 gol, 3 asist. Yani 16 maç süresince hücum onlardan soruldu. Dün bu üçlüden yoksun başladı G.Saray. İkisi cezalıydı, Podolski ise kenardaydı.
Riekerink Yasin ve Bruma'nın yerine Sabri ve Josue ikilisiyle başladı. Fakat yarım pozisyon bulamadı. Zaten Yasin cezalı olmasa da forma bulamazdı herhalde.
Çünkü Mahmut Hoca'nın ön bahçede top oynayan, Fener maçına kaçan, öğretmenlerine ve arkadaşlarına türlü şakalar yapan Hababam'a kestiği yemek yememe ve tek ayak üstünde durma cezasına benziyor vaziyet. Hababam cezasını çekse de yapacağından geri kalmıyor. Yasin meselesi de öyle. Dursun Özbek yönetimi haftalık kadro dışı bırakma cezaları ile tuhaf bir ceza sistemine imza attı. Yakında "Yasin 1 saatliğine kadro dışı bırakılmıştır" şeklinde açıklamalar gelirse şaşırmayın. G.Saray'da yaşananlara şaşırmayı çoktan bıraktık aslında. Yaşananlardan ders alması gereken ve almayan o kadar çok birey var ki.
Neyse dönelim maça. Riekerink onca eksiğe rağmen kadroyu bozmama alışkanlığını sürdürdü.
Tamam Ahmet Çalık'ın eşofmanlarını çıkardığında altından "Süpermen" kostümü çıkması beklemiyoruz ama ilk yarıda hep oynamış bir oyuncunun dünkü mücadelede forma giymemesini ise anlayamıyoruz. Bir oyuncunun uyum sağlaması için en iyi yöntem oynama alışkanlığını elde etmesi değil mi? Dün yine alışılan defans hatalarının on bilmem kaçıncı tekrarını izledik. Hatta Bruma ve Yasin'in yokluğunda Rodrigues'i bekledik.
Ancak Riekerink 45 dakikayı yeterli gördü.
Ancak o Rodrigues hem asist yaptı hem de takımı ateşledi. Topu ayağına her alışında "Ben bu takımda oynarım" dedi. Ve Sabri'nin sorumluluk almasıyla ilk yarıdaki görüntü itibariyle buram buram puan kaybı kokan maçta hayati bir üç puan geldi.