SEBEPLER VE SONUÇLAR
Fenerbahçe son 8 maçta yediği golü bir maçta yedi (4 gol). G.Saray 7 haftada attığı (9 ve 15. haftalar) gole son 4 maçta ulaştı (13 gol).
Kupadaki 6 golü dahil etmiyorum bile.
İlk yarının son 8 maçında 8 puan toplayan Trabzon, ikinci yarının üç maçında 9 puanı hanesine yazdı. Değişen, gelişen, gerileyen hatta rakamların olumlu yansımasına rağmen eleştirilen takımlar var. Özellikle F.Bahçe'nin seyri hayli enteresan. Trabzon'a deplasmanda fark atıp sahasında Adana ile yenişemeyen Başakşehir'in namağlup ünvanına son verip Kayseri'den 4 gol yiyen sarı-lacivertliler haliyle gelecek adına güven vermiyor. Kanarya'nın sıkıntısı çeşitli. Bazı oyuncularının eksikliğinde yerini dolduramaması temel sebeplerden biri. Yani Kjaer yokken savunmasız, Sow yokken etkisiz olabiliyor.
Aatif ve Stoch gibi fark yaratacak isimler bir türlü kazanılamıyor. Bununla birlikte takımın orta sahası bas bas "10 numara" diye bağırırken bir türlü o bölgeye çare bulunamıyor. Ve takım, eskisi gibi taraftarının gücünü hissedemiyor.
Bu nedenle iç saha maçları da avantaja dönüşemiyor. Tüm bunlar bir araya gelince de istikrarsız, dengesiz ve etkisiz bir lig performansı ortaya çıkıyor.
G.Saray'da savunma arızalı
G.Saray'a gelince. Hücum yapamayan takımlara karşı oynadıkları sürece sorun yok. Akhisar maçı bunun en bariz örneği. Ege ekibi lig bitmiş, küme düşmüş, kalan maçlarında idare eden bir takım görüntüsündeydi. G.Saray ligin hücum gücü en yüksek ekiplerinden biri. Tabii doğru kullanırsa. Elinde Rodrigues, Yasin, Bruma gibi hızlı adamlar, Sneijder ve Selçuk gibi usta ayaklar, Podolski ve Eren gibi skor kovalayıcılar var ancak diziliş sıkıntısı ile bu güç geri tepiyor. Zaten savunma da arızalı olduğu için zaman zaman ortaya tuhaf sonuçlar çıkıyor. Bunun yanında yönetimin faaliyetleri de dertlere dert ekliyor. Bu nedenle de 4 haftada atılan 13 gole rağmen tereddütler bitmek bilmiyor.
Olcay güç katmış
Trabzon'un durumu çok farklı.
Lige bu kadro ve oyun anlayışı ile başlasalardı belki sıralamadaki yerleri çok farklı olurdu. Olcay'ın takıma büyük güç kattığı ortada. Ayrıca Mas da yerinde transfer. Rodallega'nın takıma uyum sağlaması halinde bordo-mavililer ikinci yarının en flaş ekibi olabilir. Başakşehir'in geçen haftaki yenilgi sonrası son dakikada bulduğu gol haftanın en dikkat çekici anı olabilir. Hatta bu gol belki de şampiyonluğu getirebilir.
Onların her şeye rağmen yarışı bırakmamaları en büyük artıları.
Bundan sonrası için ise benzer bir gidişat olası gözüküyor. Yani daha çok kayıp olacak. Ve kaybederken kazanmayı unutmayan hedefini tutturacak.
Ne demişti Montaigne.
"Bazı yenilgiler, zaferlerden üstündür." (Yazı sabah saatlerinde yazıldığı için Beşiktaş değerlendirmeye alınamamıştır.) İyi haftalar.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.