Halil Fincan

ADI FENER ÖNÜ KARANLIK

Son 4 maç... Kayserispor, Bursaspor, Kasımpaşa ve G.Antep... F.Bahçe 4 maçtan 3 puan çıkarttı. Toplamda bir galibiyete eş. Bu süreçte 11'de 19 farklı oyuncu oynamış. Neredeyse iki takım. Sakatlıklar ve cezaların etkisi var tamam da işin aslı öyle değil elbet. Rotasyonun da bir sınırı olur. Ve sürekli değişen kadrolara karşı hiç değişmeyen maç sonu anları. Bir teknik adam durmadan "Gönderebilirler", "Getirebilirler", "Gidebilirim" derse o takıma umut bağlanabilir mi? Futbolcular, bavulunu hazırlamış kapı önünde bekleten bir hocaları varken nasıl olur da motive olurlar? F.Bahçe'de herkes isyan ediyor. Ancak gelin görün ki bir sonraki maça kadar hiçbir şey değişmiyor. Değişen sadece kadrolar. Alper çıkıp De Souza girince, Volkan Şen çıkıp Aatıf girince sorun çözülecek sanılıyor.
Halbuki sorun oyuncu değişimlerinde değil. Zihniyet değişiminde.
Bugün çıkıp "F.Bahçe'deki tüm oyuncular serbest. Talip var mı?" deseniz ertesi gün hepsi kulüp bulur. Demek ki sorun açık. Hem teknik, hem de idari.
Asıl önemli olan...
Sean Penn'in yönettiği 2007 yapımı "Into the Wild" filminde "Asıl önemli olan ne kadar güçlü olduğun değil, kendini ne kadar güçlü hissettiğindir" diye bir replik var. G.Antep maçı sonrası ortaya atılan özgüven tartışmasını özetler nitelikte. Takım gücünün farkında değil. Ancak bir yandan da herkes her şeyin farkında. Tribünlerden yükselen sesler canlı yayındaki gibi kısılamıyor en nihayetinde.
Duyuyorlar, görüyorlar ve okuyorlar.
Tüm bu karmaşının içinde sonuçlar elbet kaçınılmaz oluyor.
6 ayda ne değişti?
Advocaat ligdeki ilk maçı sonrası (Başakşehir maçıydı ve yine takım mağlup olmuştu) şöyle bir açıklama yapmıştı: "Oyuncuları suçlayamam. İyi bir sonuç almayı denediler ama takımda bir şeyler eksik. Ya o sertlik, keskinlik ya da fiziksel anlamda bir şeyler eksik. Belki de biraz da kalite olarak eksiklik olabilir." Bu demecin üzerinden 189 gün geçti. Yani 6 aydan fazla. Advocaat hâlâ benzer şeyler söylüyor.
Üstelik artık oyuncuları da suçluyor.
Eksik neyse bulunamadı.
Belki de bulundu ancak çözülemedi.
Araya bir devre arası transfer dönemi girmişken sadece Mehmet Ekici transferi ile zaman geçiren sarı-lacivertli ekipte herkesin şapkasını önüne koyup düşünmesi gerekiyor. Görünen o ki bu sene Fener için lig bitti.
Ancak Avrupa'ya katılma şansı da elden giderse, işte o zaman vaziyet daha karanlık olur. Üstelik isminde Fener de geçse önünü aydınlatamaz. İyi haftalar...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.