Güzel oyunun devleri
2008-2010 yılları arasında Trabzonspor'un kalesini koruyan Senegalli kaleci Tony Sylva, bir kalecinin en önemli iki meziyetini şöyle özetler:
"1- Oyunu çok iyi okumak 2- Oyuna katkı yapmak." Çok basit ama çok doğru bir tanımlama. Çünkü kalecinin geriye yaslanıp bir teknik adam gibi olanı biteni izleme, yorumlama ve müdahale etme şansı vardır. Ve bir kaleci aslında takımda işler yolunda gitmediğinde sahne alır. Yani rakibe vurdurduğunda, son hamleyi yapamadığında, adamını kaçırdığında, topa sahip olamadığında.
SON KURTARICI
Yazar Vladimir Nabokov'un "Kaleci yalnız bir kartal, esrarengiz bir adam, son kurtarıcıdır" sözleri de bu durumu özetler. Yani diğer 10 kişinin görevini yapamadığı anlarda sahne alır. Dolayısıyla iyi bir kaleci performansını tanımlarken kullanılan "Kalesinde devleşen" tabiri de haklı bir benzetme olur. Bu yazının ana fikrini bekleyen performanslara gelince... Son yıllarda bu güzel oyunda adlarını sıklıkla andığımız iki kaleciye ayrı bir parantez açmamız gerekiyor. Bu isimler G.Saraylı Fernando Muslera ve Göztepeli Beto Pimparel. Taraftarlarının ".... olmasaydı halimiz ne olurdu kimbilir?" demesi boşa değil. Zaman zaman her oyuncu gibi basit hatalar da yapsalar kredileri tükenmeyen iki isim.
Bu hafta da çoğu kez rakiple burun buruna gelmelerine rağmen skorun korunmasında yine başrol oynadılar.
Çünkü Sylva'nın bahsettiği iki meziyet onlarda fazlasıyla var. Bir kaleciden öte zaman zaman stoper olup, açıkları kapatıp, doğru yer tutup, tam konsantrasyonla işlerine sarılıyorlar.
Öyle ki özünde ikisin de derdi aslında çok benzer. Muslera'nın da Beto'nun da önlerindeki ikililerden yana talihleri pek yaver gitmedi. Bu durumda da iki mevkilik oynamak zorunda kaldılar hep. Bu da neden kaptan olduklarını açıklıyor zaten. Böylelikle Muslera'nın kendisine idol olarak bir kaleci yerine stoperleri seçmesi şaşırtıcı değil. Biri bir dönem F.Bahçe formasını giyen Diego Lugano diğeri ise İnter'de oynayan Diego Godin. İkisi de Muslera'nın kaptanlığını yapmıştı ki tecrübeli kalecinin Uruguay Milli Takımı'nda bu isimlerin arkasında durmasının oyunu okumasına katkısı ve zaman zaman kendisini stoper gibi hissetmesinde rolleri büyük olmuş. Biri 33 (Muslera), diğeri 37 (Beto) yaşında olmasına rağmen şimdi takımlarından ayrılsalar evlerine varmadan yeni bir kulüp bulmaları kesin gibi. Faryd Mondragon (Kolombiya) 43 yaşında, Roger Milla (Kamerun) 42 yaşında, Pat Jennings (İngiltere) 41 yaşında, Peter Schilton (İngiltere) 40 yaşında, Dino Zoff (İtalya) yine 40 yaşında Dünya Kupası'nda milli takımlarının kalesini korumuşlardı. Umarız onları da daha uzun yıllar daha izleme şansımız olur.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.