Garanti Koza fenomeni

Önemli bir başarı örneği olduğunu duyurmak için yazmaya devam ediyorum.
Tenis artık, özellikle de akıllı insan ve kuruluşların elinde her gün yeni yeni ve değişik girişim ve organizasyonlarla seyirciyi mutlu ediyor ve sayelerinde tenis gelişiyor, yayılıyor.
GARANTİ KOZA firmasının İstanbul Cup'ı İstanbul'a kazandırarak gösterdiği olumlu girişim, ENKA ile müşterek yaptığı akademi çalışmaları, başarılı ve kabiliyetli oyuncuları arayıp bulup desteklemesi ve bir yere gelinceye kadar onları yönlendiriyor olması gibi... Garanti Koza'nın TEB-BNP Paribas, THY, TÜRK TELEKOM, EFES PİLSEN gibi büyük kuruluşlarımızın örneklerinde olduğu gibi, Bulgaristan'ın Sofya kentinde WTA sene sonu turnuvasının neredeyse ayarında ki şampiyonlar turnuvasına daha adını verdiğini ve destek olduğunu duymak tabii ki tüm tenis dünyasını sevindirdi. Hele hele bu turnuvanın her gün yine Garanti Koza'nın desteği ile Sports TV'de yayınlanıyor olması da tüm tenis severleri ayrıca mutlu etti.
Sanıyorum ki, "İstanbul Cup"'ın sahibi olan Garanti Koza firması ülkemiz içinde de bir tenis organizasyonuna sponsorluk yapabilirdi. Ama, kendi adına bir turnuva düzenlemek, hem de ilk yüz içinde bayanlarda 4, erkeklerde de 1 oyuncu bulunduran, yani teniste başarı yolunu keşfetmiş yakın bir ülkede bu girişimi yapmak, o ülkenin başarılı federasyonu ile işbirliğini ve ilişkileri geliştirmek Garanti Koza'ya çok akılcı ve cazip geldi her halde... Anladığımız kadarıyla, kendilerini başarıya taşıyan "İstanbul Cup" ile yetinmeyi, kendilerine has tenis vizyonu ile tenisi çok daha üst seviyelere çıkartıp yıldız oyuncular yetiştirmek üzere üstlendiği misyona ve hazırladığı programa sadık kalmayı yeğledi. Sırası gelince muhakkak ki ülkemizde de, tenisimize katkısı olabilecek çok daha değişik girişimlere ve organizasyonlara imza atacaklarına inanıyorum. Garanti Koza'ya çalışma ve girişimlerinde başarılar diliyor, büyük şirketlerimize örnek olmasını diliyorum.
Davis Cup finali
Sırp'lar mı, Çek'ler mi derken bir taraftan Djokoviç, diğer taraftan da Berdych maçlarını alınca iş çiftlere kaldı yine... Çift maç sonunda ise şampiyon, geçen senenin de şampiyonu olan Çek takımı oldu Davis Cup'ta... Bir zamanlar zengin ülkelerin ilk sıraları tuttuğu bu uluslararası takım şampiyonasında bu gün Dünya gurubunda başta Çekler, Sırplar, İspanyollar, Arjantinliler ön sıralarda. Avustralya, Almanya, USA gibi eski baş aktörler gerilediler. Biz ise 131 ülke arasında üçüncü grupta ve 105. sıradayız.

WTA İstanbul'un ardından
Uzun sürede kazanıldı, ülkemize mal edildi ama bir anda kuş gibi uçup gitti... Maalesef. Bir daha geri gelir mi? Henüz düşünmek için bile çok erken. WTA İstanbul çok güzeldi de, daha güzeli bizden de oyuncuların bu müsabakalarda ter döküp onların başarılarını yaşayabilmek olurdu.
Tüm emeği geçenleri tekrar kutlarım.