İstanbul Cup'un ardından

Bildiğiniz gibi geçen ay yapılan İstanbul Cup'ta eski dünya bir numarası Danimarkalı Caroline Wozniacki, çiftlerde defalarca Grand Slam şampiyonlukları bulunan 32 yaşındaki İtalyan Roberta Vinci'yi 6/1-6/1 yenerek şampiyon oldu, kariyerinde ki 22., bu seneki ilk kupasını eski ve büyük şampiyonlardan Monica Seles'in elinden aldı.
Elemelerle birlikte tam bir hafta süren ve Garanti Koza sayesinde göçebelikten kurtarılmış olan bu kadınlararası önemli turnuvada tabii ki bir takım hatalar, eksiklikler yapılmıştır. Bunlar eminiz ki zaman içinde hepsi rayına oturtulacak, eksiklikler giderilecek ve varsa yanlışlıklar düzeltilecektir. Burada asıl önemli olan bu turnuvanın devamlılığı sağlanmış, iyi bir yönetim, çok başarılı bir uygulama yanında, kaliteli ve meşhur oyuncular sayesinde son iki günde gelmiş olmalarından memnuniyet duyulacak önemli kişilerden az bir katılım olmasına rağmen iyi bir seyirci önünde biz tenis severleri çok memnun eden bir başarıya ulaştır.
Sıra geldi İzmir Cup'a
Komite İzmir turnuvasının devamlılığını sağlamak için gerekli yerlerden neredeyse hiç destek görmeden azim ve özveri ile çalışıyor. Bereket federasyonumuzun üyesi Sevgili Yüksel Pınar İzmirli de olay çok ciddi bir şekilde, her kapı çalınarak başarıya ulaştırılmaya çalışılıyor. Umarım bu sene iyi oyuncular ve kalabalık bir seyirci önünde turnuva İlhan Marsel'in özlenen şampiyonluğu ile mutlu sona ulaşırız.
Kortlar yenileniyor

TED Kulübü'nün Limak Enerji Holding tarafından büyük katkı sağlanarak yeniden yapılan küçük tribünlü bu Limak Enerji kortu (ki bu kort merkez korta yakın bile değildir) olup, 23 Haziran'da yapılan bir gösteri maçı, seremoni ve çoğunluğu senyör oyunculardan oluşan geniş katılımlı bir kokteyl ile açıldı. Gösteri maçında ki nefis voleleri ile kalpleri bir kere daha fetheden Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir'i Türk tenisine katkılarından dolayı kutlar, bu büyük girişimi ile tüm büyük firmalarımıza örnek olmasını dilerim. Yeni kortları TED kulübüne ve Türk tenisine hayırlı olsun. Burada önemli olan aslında, TED kulübünün bu gelişmeyi, eski ve önemli bir üyesini ikna ederek, tabii ki karşılığında korta ismini vererek bu konuyu neticelendirebilmiş olması. Tüm dünyada ve bol seyircili spor dallarında ayni uygulamanın başladığını ve bunun da hem spora bir ivme kazandırdığı, hem de büyük mali sıkıntılar içinde kıvranıp üyelerine layık hizmetler sunamayan kulüplere de can suyu oluyor. Emeği geçenleri kutluyor, darısı her kulübümüzün başına diyorum.