Tenisimizde Şenoğlu ile başlayan, Marsel ile devam eden güzellikler artık bu günlerde en yüksek seviyesine ulaşmaya başladı. Önce Çağla Büyükakçay, ardından İpek Soylu ve yılların millisi Marsel İlhan'la Roland Garros'ta ana tabloya üç tenisçi çıkarmanın gurununu yaşadık. Türk Tenisi adına ne kadar büyük mutluluk.
Federasyonumuzu ve bu başarıda pay sahibi herkesi kutluyorum.
Çağla'nın çalışkanlığı, sağlam karakteri ve ülkemizde hep çoğalmasını istediğimiz Can Hoca ve ekibinin yaratıcığıyla yeni İpek'ler, Başak'lar, Melis'ler, Belfin'ler, Çağatay'lar, Cem'ler, Tuna'lar, Sarp'lar, Altuğ'lar, Büşra'lar ve birçokları kendilerini göstermeye başlayacaklardır. İnanarak yola devam etmeliyiz.
Çağlayan gibi geldi Çağla
Başarı her zaman herkese mutluluk getirir. Ama bazı başarıların getirisi farklı olur. Bir kere başarıyı yakaladınız mı her şeyiniz değişirDuruşunuz, gülüşünüz, kendine güveniniz, dünyaya ve etrafınıza bakışınız, hatta konuşmanız bile değişir, olgunlaşır.
Ulaşılması zor olan başarı güzeldir ve onu doyasıya yaşamak, yaşadıkça da o başarının sürekliliğini sağlamak gereklidir. Süreklilik ise işin en çok isteneni ama en zor olanıdır. Çağla Büyükakçay'ın ulaştığı müthiş başarılardan sözediyorumHakikaten olay yarattı ve de sürdürüyor.
Çalışkanlığı ile hep temayüz etmişti.
Ülke çapındaki başarıları ardından ITF, FED CUP başarıları geldi. Kurduğu sağlam ekip ile buralarda inanılmazı gerçekleştirdi ve kendinden çok yukarılarda olan dünya yıldızlarını devirdi. WTA denemelerine gelmişti sıra. Yol uzundu ve çok yokuştu. Çağla bunları da geçerek önce İstanbul Cup'ta bir ilke imza attı ve orada ilk şampiyonluğuna uzandı. "Kendi ülkesinde seyirci avantajı vardı. Yıldızlar da gelmedi" diyenler olduysa da, dünyanın en büyük ve en zor turnuvalarından Roland Garros'da elemelerde zorlu rakipleri yenerek ana tabloya çıkmayı başardı, yetmedi, ilk turu da geçerek ikinci tura çıktı. İkinci turda 2007 Avustralya, 2008 ABD Açık'ta gençler şampiyonu olan ve 2008'de 17 yaşındayken "Wimbledon'a katılan en genç tenisçi" unvanını alan Rus Pavylchenkova'ya 2-1 yenilerek elenirken rakibinden set alması (3-6, 6-4, 1-6) alkışlanacak yeni bir başarıydı. Çağla'yı ve ekibini ayakta alkışlıyorum.