Muhammed Ali’ye saygı
Allah rahmet eylesin.
Umarız bedeni toprağa verilmeden miras kavgasına başlayan çocukları, akıllarını başlarına toplarlar da, onun büyüklüğüne zarar vermezler ve alın teriyle fazlasıyla hak ederek kazanılmış bu mirasın kıymetini anlarlar.
En güzeli Paris
Yağmura, sellere, su baskınlarına, grevlere ve soğuğa rağmen sanıyorum Roland Garros Turnuvası, benin gözümle 4 Grand Slam Turnuvası arasında en farklı, en zorlu ve en güzel olanı. Hepsinde neredeyse aynı oyuncular, aynı hakemler ve dünyanın dört bir köşesinden gelmiş tenis severler olsa da Roland Garros en sevileni, en cazip olanı. Belki de Avrupa'nın göbeğinde dünyanın en güzel şehri Paris'te gerçekleştiği için. Belki de tenisin Paris'e çok yakıştığı için...
Avustralya çok sıcak; İngiltere'de çimen kortlar çok hızlı;
Amerika son derece rutubetli.
Fransa da, hem de bu seneki gibi yağmur yağsa da organizatörlere hakem ve kort ayırmalarıyla ilgili birçok eleştiri yapılsa da maçlar zamanında ve her gün tabii bir şekilde bitiyor. Maçlar 11:00'de başlayıp güneş batınca sona erdiği için (Toprak kortlarında ışık yok) seyirciler gün içinde neşe içinde ve bin bir türlü etkinlikle yorulmadan, helak olmadan, akşamları ise normal bir saate evlerine mutlu ve tenise doymuş olarak dönebiliyorlar. Bu tabii ki Roland Garros için büyük bir avantaj.
Evet, Roland Garros'un 15 güzel günü binlerce güzel maç ardından tamamlandı ve ortalıkta yalnız başarılarıyla taçlanan tüm kategorilerin yeni şampiyonları kaldı. Özellikle de Djokoviç'in Paris'te ilk defa şampiyonluğa ulaştığını ve Rod Laver'den 47 yıl sonra yeni bir Grand Slam gerçekleştirdiğini, bu başarıyı elde eden 3. oyuncu olduğunu, Muguruza'nın Serena Williams'ı set vermeden yenerek şampiyon olduğunu zaten biliyorsunuz.
Gelecek turnuvaları bekleyelim artık!
Neşeli haberler
Millilerimizden Pemra Özgen Antalya'da 11 tekler şampiyonluğunu kazandı.
İpek Hırvatistan'dan çiftlerde ikincilikle döndü.
Tuna Altuna da çiftlerdeki hakimiyetini başarılılarıyla perçinlemekle meşgul.
Seniorlar Finlandiya çıkartması için son hazırlıklarını yapıyorlar. Umarım başarılı sonuçlar alırlar.
Ve tabii en önemlisi Çağla Büyükakçay kariyerinde ki en yüksek seviyeye ulaştı ve dünya 77 numarası olarak Rio'ya bayrak açtı.
Marsel İlhan ise bu hafta 180 numarada.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.