Göztepe’ye kahrolduk
Tamer Tuna, Süper Lig'in en başarılı hocalarından biri. Onun Göztepe'ye kazandırdıklarını da kimse inkar edemez. Sarı-kırmızılı takım ilk yarıyı zirvede bitirdiyse onun takımı hazırlamaktaki hünerine hepimiz şapka çıkardık. Ama genç teknik direktör dün F.Bahçe önüne öyle bir 11'le çıktı ki, şaşırdık kaldık. Türkiye'deki tüm kulüplerin kadrosunda görmek için can attığı solbek Traore yok. Sakatsa yedeklerin arasında da olmamalı. Yerine stoperlikten kaydırma Leo oynuyor ve maalesef ilk yarı döküldükçe dökülüyor. Rotman'ın yokluğunda Tayfur'a forma verileceğine, uzun süre defansın belkemiği olarak alkışladığımız Peybernes oynatılsa çok daha iyi olurdu.
Göztepe ligin ilk yarısı güçlü, zayıf rakip ayırdetmeksizin üzerine üzerine gider, korakor mücadele ederek puanları toplardı. Dün baktık Kadıköy'de ilk 15 dakika sarı-kırmızılı takım sahada yok. F.Bahçe oynuyor, seyrediyor.
Golü yedikten sonra canlanıyor, kornerler atıyor, tehlikeler yaratıyor. Bu gücün var da, niye oyuna böyle başlamıyorsun?
İKİNCİ YARI ÖZLENEN GÖZTEPE
Göz-Göz'ler özlenen düzeye ikinci yarıda ulaştı. Fenerbahçe'nin üzerine gittikçe hataya zorladı ve golünü de attı, pekçok pozisyon da yakaladı. Bu yeni transfer Poko ne adammış, girdi, bir dakika sonra F.Bahçeli Skrtel'in ikramını reddetmedi, golünü çaktı.
Eğer Castro bomboş durumda golü atabilse karşılaşmayı kazanabilirdi de. Ama futbolun adaleti yok. Fenerbahçe'yi maçın ikinci devresindeki futboluyla zaman zaman zor durumlara düşüren ve en az 1 puan hakeden Göztepe, 90+3'te Kosanovic'in kendi kalesine attığı golle F.Bahçe'nin yapamadığını yaptı, hem taraftarlarını, hem de bizleri kahretti. Hakemin maçı 6 dakika uzatması da olacak şey değildi. Sanki bir yeni maç yapma zorunda bıraktı sarı-kırmızılıları ve olan oldu, kahreden yenilgi golü geldi.
Muhteşem Göztepe seyircisine üzüldüm.
Kadıköy'de takıma müthiş destek verdi ama kahrolarak ayrıldı. Yazık, çok yazık.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.