Kibir şeytandandır
Alemlerin Rabbi olan Allah (c.c.) bizleri o kadar çok seviyor ve değer veriyor ki yeryüzünde bir halife olarak yarattığı Adem'e (a.s.) meleklerin secde etmesini emrediyor. Bütün melekler hiç şüphe etmeden Adem'e secde ederken sadece İblis bunu kibrine yediremiyor ve emre karşı geliyor.
"Ben ondan hayırlıyım, beni bir ateşten onu ise bir çamurdan yarattın" (Sad Suresi 76. ayet) diyerek inkarcılardan oluyor. Kibir ve büyüklenme sonucunda cennetten kovulan şeytan, kıyamete kadar insanı doğru yoldan çıkarmaya çalışıyor.
Büyüklenmek ve kendini herkesten üstün görmek anlamına gelen "kibir"şeytanın en önemli özelliğidir.
Kibir bir hastalıktır ve şeytanın en sevdiği günahtır. Çünkü karşı konulması en zor olan günahtır.
Kibir o kadar büyük bir günahtır ki; şeytanın Allah'ın huzurundan kovulmasına neden olmuştur.
Şeytanın kovulmasına neden olan tek şeyin kibir olduğu ayetlerle belirtilmiş ve insanın apaçık düşmanı olduğu vurgulanmıştır.
Şeytanın bu özelliğine sahip olanların sonunun hüsran olacağı ve Allah'ın sevgisinden mahrum kalacağı ayet ve hadislerle belirtilmiştir.
Nisa Suresi 36. ayetinde "Şüphesiz Allah, kibirlenen ve övünen kimseyi sevmez" buyurularak kibirden uzak durulması emredilirken, İsra Suresi 37. ayetinde ise "Yeryüzünde kibir ve azametle yürüme!
Çünkü sen asla yeri yaramazsın ve boyca da dağlara erişemezsin" buyurulmuştur.
Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (s.a.v.) "Kalbinde zerre miktar kibir bulunan kimse asla cennete girmeyecektir!" Hadis-i Şerif'ini ise İbn Mes'ud (r.a.) bizlere aktarmıştır.
Şeytanın avukatı
"Şeytanın Avukatı" filmini izlemişsinizdir.
Kibir konusunu en güzel işleyen filmlerden biridir. Başrollerinde Al Pacino, Keanu Reeves ve Charlize Theron'un oynadığı Hollywood filmi, şeytanın insan üzerindeki etkisini dikkat çekici diyalog ve sahnelerle ortaya koyuyor. Şeytanı oynayan çok zengin ve hırslı işadamı John Milton, haklı-haksız gözetmeksizin kazandığı davalarla dikkat çeken avukat Kevın Lomax'a çok büyük bir teklifte bulunur.
Başlangıçta her şey güzel olsa da sonunda şeytanın avukatlığını yapan Lomax'ın hayatı tam bir kabusa döner.
Filmi hatırlarsak, avukat kibrine yenik düşer. Gözünü kazanma hırsı bürüyen avukat kaybetmeyi asla göze alamaz. Kazanma hırsıyla kibrine yenik düşen avukat bunun bedelini ağır öder. Kibir hastalığı gözünü o kadar kör eder ki ne karısını ne annesini ne de onu bu konuda uyaran patronunu dinler. Patronu aslında ona 'Karın hasta onu al git' der.
Ama kibiri ona izin vermez. Çünkü şeytanın en çok sevdiği günah olan kibir içine işlemiştir. Artık avukat için kaybetme zamanı gelmiştir.
Safer ayı uğursuz değil
Yarın Hicri aylardan biri olan Safer ayına giriyoruz. Safer ayı ile ilgili yanlış bilinen bir konuya değinmek istiyorum.
Cahiliye döneminde Safer ayı uğursuz sayılırdı. Bu ayda insanlar evlenmez, ticarete atılmazdı.
Bu ayda yeni bir işe başlamanın uğursuz sayıldığına inanılırdı. Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v) Safer ayı ile ilgili bu tabuları şu Hadis-i Şerif'i ile yıkmıştır : "Uğursuzluk yoktur. Baykuş ötüşünün olumsuz etkisi yoktur. Safer ayının hayır ve şerle bir ilgisi yoktur.
Bunlar cahiliye hurafeleridir." (Buhari, tıbb, h: 1927). Ancak bazı çevreler, Hz. Muhammed'in (s.a.v.) vefat etmeden önceki son hastalığının Safer ayında başlaması nedeniyle bu hurafeyi sürdürdüğünü görüyoruz. Bu söylentilere asla itibar etmeyin.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.