Milletin feraseti darbeleri yendi
Türkiye'yi kaosa sokmak isteyenlerin hain girişiminin üzerinden tam 2 yıl geçti. Yaşanan acılar, hainlikler hiçbir zaman unutulmadı unutulmayacak. Bu milletin yazdığı şanlı destan ise tarihe altın harflerle yazılacak.
Gerçekten de bu millet darbelerden çok çekti. Geçmişte 10 yılda bir Türkiye'nin geleceğine darbe vuruldu.
Her darbe, güzel ülkemizi yıllarca geriye doğru sürükledi. Son darbe girişimi ise hepsinden beterdi. Çünkü o düpedüz bir işgal girişimiydi. Millete kurşun sıkılması, Meclis'in bombalanması işgal ve terörden başka bir şey olabilir mi?
ASIM'IN NESLİ
Ancak bu vatanın yiğit evlatları, o kurşunlara, tanklara, bombalara karşı göğsünü kahramanca siper etti. Canı pahasına da olsa bu vatanı hainlere işgalcilere teslim etmedi. Bu vatanın şehit topraklarıyla sulandığını unutan asker üniforması altına gizlenmiş hainlere bu millet asla unutamayacakları büyük bir ders verdi. İstiklal Şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un, "Asım'ın nesli diyordum ya, nesilmiş gerçek. İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek" dizelerinde dile getirdiği gibi milletimiz, vatanını, namusunu, izzet ve şerefini çiğnetmedi. Özgür iradesiyle kazandığı demokrasiyi bu alçaklara teslim etmedi.
İSLAM ALEMİ KURTULDU
Türkiye ayakta kalmalı güçlü olmalı ki mazlum coğrafyalarda yaşayan kardeşlerimiz rahat bir nefes alsın. Eğer Türkiye batarsa orada yaşamak için umudunu bize bağlayan kardeşlerimiz yapayalnız kalır. Ve inanın ki o gece, Türkiye işgal edilseydi işte asıl o zaman İslam alemi adına çok kötü olurdu.
Şöyle dönüp bir bakın. Allah aşkına Filistin'de, Suriye'de, Myanmar'da ve daha birçok mazlum coğrafyalarda yaşananlara Türkiye'den başka sesini çıkaran var mı? Yok! İşte 15 Temmuz darbe girişiminin altında aslında İslam'a darbe vardı. Ama bu dinin sahibi olan Allah (c.c.) o hainlere bu fırsatı vermedi.
KİM BU HAİNLER?
İşte bu hainler Allah'ın dinini kullanıp Müslüman kisvesine bürünmüş, 'dinler arası diyalog' diye diye, 'cemaat' diye diye, 'hizmet' diye diye, 'himmet' diye diye halkımızı zehirlemeye ve kandırmaya çalışan, ülkemizin en kritik noktalarına sızanlar en sonunda o karanlık yüzlerini gösterdi. Yıllarca bu ülkeyi batırmak için kurdukları tuzak, bir gecede başlarında çalındı. Kalbi iman dolu yiğitler, onların tuzağına düşmedi. Çünkü feraset bu milletin en önemli özelliği. Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)"Müminin ferasetinden sakının. Çünkü o Allah'ın nuruyla bakar" (Tirmizi) hadisi şerifiyle ümmetinin bu özelliğine işaret ediyor. Kimin Müslüman, kimin sahtekar olduğunu ferasetiyle anlayan bu milleti kimsenin kandıramayacağını 15 Temmuz Destanı ile dünyaya gösterdik. FETÖ gibi dini istismar eden başka sapık batıl inançlarla insanların temiz duygularını kendi çıkarları için kullanan şarlatanlar varsa onlara da ders oldu. Çünkü biz dinimizi bu şarlatanlardan öğrenecek değiliz.
LİDER FARKI
Elbette bu halk, oynanan oyunların farkındaydı. Şanlı ordumuza sızan bu hainlerin işgal girişimine karşı başlatılacak halk hareketinin fitilini ateşleyecek lider çok önemliydi. Bir tespihte bulunan imame neyse devletin başındaki lider de öyledir. İşte adı tarihe geçen lider Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın "Başkomutan" sıfatıyla yaptığı çağrı, ülkeyi kurtardı. Ülkemizin dört bir yanında verilen selalarla meydanlara, köprülere, caddelere, valilik binalarına akın eden halkımız tarihe geçecek büyük bir destan yazdı. O gece şehadet şerbetini içen, günlerce demokrasi nöbetinde işini, gücünü, evini ailesini bırakıp meydanlara demokrasi nöbetine koşanların onurlu duruşu, nesiller boyunca şükran ve minnetle anılacak. Milletin varlığına kast edenler ve vatanımızı bölmeye çalışanlar ise her zaman hüsrana uğrayacak. Bize düşen din kisvesine bürünen hainlere ferasetle bakarak zerre kadar itibar etmemektir.
O gece canlarını vatan için, bayrak için seve seve veren demokrasi şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.