Yaşlıya saygısızlık felakete sürükler
Dünyayı saran tehlikeli korona virüs salgını nedeniyle hepimiz tedirginiz.
Eski alışkanlıklarımızı bir kenara bırakıp sosyal mesafeye dikkat ederken evlerimizde kalmaya devam ediyoruz. Bu kapsamda geçtiğimiz günlerde 65 yaş üstü kişilerin sokağa çıkması yasaklandı. Ama bu yasağın sadece yaşlılara geldiğini düşünerek sosyal medyada paylaşılan yaşlılara saygısızlık görüntüleri yürek burkuyor.
Kendini bilmez kişilerin sokakta gördükleri yaşlılara hakaret etmesi ve fiziksel saldırıda bulunmalarını dehşetle izleyince 'biz nasıl bu hale geldik?" diye düşündüm. Babası hatta dedesi yaşındaki insanlara yapılan bu saygısızca hareketler kabul edilemez ve bunu yapanlar hakkında da işlem yapılması gerekir. Eğer korona nedeniyle yaşlının sokağa çıkması yasaksa gençlerin de mümkün olduğu kadar sokakta kalmaması gerekmez mi? Bu saygısızlığı yapanlar bir gün ömürleri yeterse kendilerinin de yaşlanacağını unutmamalı.
PEYGAMBERİMİZ UYARIYOR
Bizlerin gerek birey ve toplum olarak, gerekse kurum ve kuruluşlar bazında bu konuya hassasiyet göstermemiz gerekiyor.
Eğer bu konuda duyarlılık gösterirsek yarın bizlerin de rahat edeceğini unutmamak lazım. Nitekim Sevgili Peygamberimiz Hz.
Muhammed (s.a.v.) bir hadis-i şeriflerinde, 'Herhangi bir genç, yaşından dolayı bir ihtiyara hürmet ederse, Allah Teala da, yaşlılığında ona hizmet edecek kimseler halk eder' buyurmuştur. Başka bir hadis-i şerifte ise Peygamber Efendimiz (s.a.v.) yaşlılara hürmet gösterip yardım edenleri 'Düşkünleri görüp gözetiniz; zira siz, ancak düşkünleriniz sayesinde yardım görür ve rızıklandırılırsınız' buyurarak Müslümanları müjdeliyor.
Yani yaşlıya hürmet, saygı, bir rızık vesilesi olduğu gibi insanı birçok kaza ve beladan kurtaran çok büyük bir nimettir.
Ayrıca 'Beli bükülmüş ihtiyarlar, süt emen bebekler ve otlayan hayvanlar olmasa idi, başınıza büyük azap gelecek ve sel gibi belalar akacaktı' buyurarak da uyarıda bulunuyor.
ŞİFA AYETLERİNİ OKUYUN
Küresel salgının tüm insanlığı pençesine aldığı şu günlerde tıbbi yönden tedbirlerimizi alırken, manevi yönden duaya ihtiyacımız var. Manevi tedbirlerin en güzel ve sağlam olanı ise Yüce kitabımız Kuran-ı Kerim'e sarılmaktır. Bu vesileyle sizlerle kutsal kitabımızdaki şifa ayetlerini paylaşmak istiyorum. Bu ayetleri bol bol okuyalım ve paylaşalım ki rahmet ve şifa bizlerin üzerine olsun. İşte o şifa ayetleri...
● Sonra her türlü besleyici ürünlerden ye; rabbinin koyduğu kanunlara boyun eğerek çizdiği yollardan git! Onların karınlarından, farklı renk ve çeşitlerde şerbet (kıvamından bir sıvı) çıkar ki onda insanlara şifa vardır. İşte bunda da düşünen bir topluluk için açık delil bulunmaktadır. (Nahl Süresi/69) ● Allah, mümin bir topluluğun kalplerine şifa versin gönüllerini ferahlatsın!" (Tevbe Süresi/15) ● Ey insanlar! Rabbinizden size bir öğüt, kalplerdeki hastalıklara bir şifa, inananlara bir rehber ve rahmet gelmiştir. (Yunus/57) ● Biz, Kur'an'dan öyle bir şey indiriyoruz ki o, mü'minler için şifa ve rahmettir... (el-İsrâ, 82) ● Hastalandığım zaman bana şifa veren O'dur. (eş-Şuarâ, 80) ● ...De ki: O, (Kur'an) inananlar için doğru yolu gösteren bir kılavuzdur ve şifadır... (Fussılet, 44)
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.