Rahmet peygamberi
Önümüzdeki pazar gününü pazartesiye bağlayan gece alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamberimiz Hz.
Muhammed'in (s.a.v.) dünyaya teşriflerinin 1450. yıldönümünü kutlayacağız. Bu vesileyle o müthiş gecede neler yaşandığını ve ne tür mucizeler meydana geldiğini aktaracağım.
Mekke'de 1447 yıl önce, Rebiülevvel ayının 12. gecesi tan yeri ağarırken alemlere bir nur doğdu. O nur, Allah'ın "Ey habibim sen olmasaydın alemleri yaratmazdım" buyurduğu ve tüm peygamberlerin büyük kurtarıcı olarak geleceğini müjdelediği Hz. Muhammed (s.a.v.) idi.
Mazlumların kan ağladığı, kız çocuklarının diri diri toprağa gömüldüğü, şirkin, putperestliğin, ateşperestliğin arttığı, zulüm ve cehaletin yerin dibine vurduğu bir anda dünyaya öyle bir teşrif etti ki; yer-gök cümle alemde, asırlar boyunca konuşulacak büyük mucizeler gerçekleşti.
YILDIZLAR DÖKÜLDÜ
Allah'ın (c.c.) cennetin kapısına kendi ismiyle birlikte yazdığı Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in (s.a.v.) teşrif ettiği gece bir yıldız doğdu. Yahudiler arasında yıldızlardan hüküm çıkaran birçok alim vardı. Bunlar, kitaplarında Allah Resülü'nün geleceğini öğrenmişti.
Yahudi alimler, bu yıldızdan ahir zaman peygamberinin dünyaya teşrif ettiğini anlamıştı.
Ayrıca Nebiyy-i Ekrem Efendimizin dünyaya teşrifleri gecesinde hazan yaprağı gibi gök kubbeden yıldızlar döküldü.
Bu hadisenin ardından şeytan ve cinlerin gökten haber almaları son buldu.
ZALİMLERİN BURÇLARI
Kainatın Efendisi'nin doğduğu gece Medayin'deki Kisra Sarayı'ndaki 14 burç çatırdayarak yıkıldı. Hükümdar Sarayı'nın o sapasağlam burçlarının yıkılmasının ardından İran başkadısı Mübezan gördüğü rüyayı şöyle anlattı: "Gördüm ki yüzlerce kükremiş deve, önlerine şaha kalkmış Arap atları olduğu halde Dicle suyunu geçti ve İran topraklarına yayıldılar." Kureyş müşriklerinin Allah'ın evi olan Kabe'nin içine doldurduğu karanlık putlar yerle bir oldu. Efendimizin gelişiyle şirk inancının yerine Tevhid inancı hakim oldu.
İstahbarat'taki bin yıldan beri yanan Mecusilerin kocaman ateşi bir anda sönüverdi.
Ateşperest Mecusilerin ateşi yerine Tevhid meşalesi yandı
SAVE GÖLÜ KURUDU
Takdis Edilen Meşhur Save Gölü bir anda kuruyuverdi.
Bu da gelen Resul-i Kibriya Efendimizin, Allah'ın izni ile olmayan şeylerin takdis edilmesini yasaklayacağının ifadesiydi.
Peygamber Efendimizin dünyaya gözlerini açtığı gece taşan seller, Semave Vadisi ve Semave şehrini sular altında bıraktı. Dehşet içinde kalan şehir halkı, çareyi dağlara ve tepelere sığınmakta buldu.
KIYMETİNİ BİLELİM
O ana kadar görülmemiş bu hadiselerin Resul-i Ekremin doğumu sırasında meydana gelmesi elbette tesadüf değildi. Bütün bunlar Peygamberimiz Hazret-i Muhammed'in (s.a.v.) zuhurunu haber veriyordu. Biz öyle yüce bir peygamberin ümmetiyiz ki; kıymetini ne kadar bilsek azdır. O isteseydi dünyaya teşrif ederken birçok mucize yaratan Allah, kendisine zulmeden, Uhud'da dişini kıran, Taif'te kendisini taşlayan müşrikleri yerle bir eder, dünyayı başlarına yıkardı. Fakat kendisine zulmedenlere, diğer peygamberler gibi beddua etmemişti. Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (s.a.v.) " Her peygamberin hususi bir duası var ki, onunla ümmetiyle ilgili olarak dua etmiş ve duası kabul edilmiştir. Ben ise duamı, kıyamet gününde ümmetim için şefaat etmeye ayırdım." hadisiyle bizi nasıl sevdiğini anlatmaya yetiyor.
Biz de ebedi kurtuluşumuza vesile olacak şefaate layık ümmet olmak için Kur'an ve Sünnet yolundan ayrılmayalım.
Sonsuz salat ve selam, rahmet peygamberi Efendimiz Hz. Muhammed'in (s.a.v.) üzerine olsun.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.