Biraz sağlık, biraz siyaset
AK Parti Manisa eski Milletvekili Dr. Muzaffer Yurttaş ile, eşi Dilek Yurttaş'la birlikte açtığı Şifa Merkezi'nde hem sağlık hem de siyaset üzerine sohbet etme imkanı buldum.
Sayın Yurttaş ile geleneksel tıp üzerine sohbet ettik. Sonra uzun süreden beri merak ettiğim hacamatı üzerimde uygulama yaparak anlattı.
HACAMAT'A İLGİ NEDEN ARTTI?
Dr. Muzaffer Yurttaş 2016 Rio Olimpiyat Oyunları'nda Amerikalı şampiyon yüzücü Michael Phelps'in vücudundaki kupa ve bardak izleri nedeniyle, hacamat yaptırdığının düşünülmesi üzerine sporcuların da hacamat yaptırdığını söyledi.
Yurttaş, "Hacamat, hiçbir zararı olmayan, özellikle sporcular için doğal doping diyebileceğimiz bir tedavi yöntemidir.
Uygulayan sporcu çok rahatlıkla spor müsabakalarına katılabilir, orada kaslarda herhangi bir ağrı sızı duymadan rahat hareket edebilir" dedi. Yurttaş, değişik nedenlerle vücudumuza giren toksinler, kimyasal maddeler, gıdalar üzerindeki ilaç kalıntılarının idrar veya ter yoluyla atıldığını, doğal yollarla atılamayan kalıntıların deri altında biriktiğini dile getirerek bu birikintileri vücuttan dışarı atmanın bir yolunun da hacamat olduğunu söyledi.
Yurttaş, hacamatın özel bir uygulama olduğunu, temizlik ve tek kullanımlık malzemenin yanı sıra mutlaka bu işi bilen uzman kişilerce uygulanmasına dikkat edilmesi gerektiğini, merdiven altında hijyen şartlarından uzak ortamlarda yapılmasının fayda yerine zarar vereceğini ifade etti.
Açtığı şifa merkezinde halkla iç içe yaşama fırsatı bulduğuna da dikkat çeken Yurttaş ile siyasi sohbetimizin ana konusu tabii ki 15 Temmuz hain darbe girişimi oldu.
HALK İLE İÇ İÇE YAŞIYORUM
Yurttaş, "15 Temmuz gecesi Türkiye için en uzun ve en karanlık gecelerden birisiydi. Bildiğiniz gibi ben Manisa'da yaşıyorum.
Birçok milletvekili vekillikleri bittiğinde Ankara'ya yerleşir, orada yaşar.
Ama ben Manisa'yı seviyorum.
Bu ülkede alnı açık, başı dik olarak özgürce yaşayabiliyorsak bunu birçok kişiye borçluyuz. Başta 'Biz bu yola kefenimizi giydik de çıktık' diyen, darbe olduğu gece cep telefonundan televizyona bağlanarak bütün Türkiye'yi demokrasi mücadelesinde ayağa kaldıran Recep Tayyip Erdoğan'a borçluyuz.
Başbakanımıza borçluyuz.
Meclis çatısı altında darbeye karşı dimdik duran milletvekillerimize, bakanlarımıza, darbenin karşısında duran herkese borçluyuz. En önemlisi yüce, asil Türk milletine, sizlere borçluyuz. Vatanını satmayan polislerimize borçluyuz" dedi.
Yurttaş, "Bunlar Türkiye Millet Meclisi'ni, milletin ta kendisini bombaladılar.
Bunların yaptığını İngiliz gavuru bile yapmadı. Bunu yapanlar ne bir Türk olabilir, ne de Türk'ün şanlı askeri.
Bunlar bir avuç eşkıya, gözü dönmüş cani bunlar, büsbütün katiller. Biz bir Müslüman örgütüz, biz bir Müslüman cemaatiz diye çıktılar bu yola.
Nerede bunların dini, dinle ne alakası var bunların" diye konuştu.
DİNLER VE MİTOLOJİ
Eğitimci Yazar Çetin Orhan'ın 'Dinler ve Mitoloji' kitabı oldukça ilginç geldi bana. Balçova - 80. Yıl Orhangazi İlkokulu Müdürü olarak görev yapan Çetin Orhan, kitabıyla ilgili, "Bu kitabım, Hıristiyanlık ve Yahudilik üzerinde durmakta, dinsel metinlerin çelişkilerine işaret etmekte, dinsel metinlerle mitolojik bulguların ilişkilerini incelemekte, din ve mitoloji ilişkisi konusunda ilgi çekici noktalara işaret etmektedir" dedi.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.