Kem söz sahibine aittir
Düşünce ve ifade hürriyetini hakarete kadar vardıranlar bizim ülkemizde ve dünyada hiç eksik kalmazlar. Aslında kötü söz, söyleyenin kızgınlığını ve iç dünyasını yansıtır. İnsan, kendi iç dünyasını bir vesile ile izhar eder.
Birinden küfürlü, hakaret, alay, tahkir ve tezyif eden bir söz duyduğumuzda en kibar karşılık olarak, "Kem söz sahibine aittir" der geçeriz.
15 Temmuz akşamı darbeye karşı en büyük güç önce halk, ardından Meclis'teki siyasi birliktelikti. Geçtiğimiz günlerde bu hain darbe gecesinin ikinci yıldönümüydü.
Bazı CHP'li Belediye Başkanları Genel Merkez'den gelen talimat doğrultusunda gerek billboardlarda gerekse basın açıklamasıyla 15 Temmuz'da hayatını kaybedenleri bir kez daha andı.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "15 Temmuz, yüce Meclis'in tek vücut olarak hain namlulara direndiği, vatandaşlarımızın teröristlere geçit vermediği bir destandır" dedi.
Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz hain darbe girişiminin ikinci yılında demokrasi şehitlerine Allah'tan rahmet dilediğini, gazilere şükranlarını sunduğunu bildirmişti.
Bayraklı Belediyesi de, "15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü. Şehitlerimizi saygı ve Minnetle Anıyoruz. Hasan Karabağ" imzalı bir görsel hazırlayarak billboardlarda yayınladı.
Bu mesajı bir çok CHP'li de sosyal medya hesaplarında yayınladı. CHP'nin İzmir İl eski başkanlarından Suat İstanbullu'nun sosyal medyada yaptığı bir yorum ise hem Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hem Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'na hem de Bayraklı Belediye Başkanı Karabağ'a düpedüz hareket içeriyordu.
İstanbullu "Ne günlere kaldık ey Gazi Hünkar. Bu devirde sıpa mühürdar, eşek hükümdar. Böyle yerel yöneticilerimiz varken sırtımız yere gelmez" diyordu.
Sıpa kim? Eşek kim?
İSTEKLERİ VAR
İzmir'in turizm merkezlerinden biri olan Foçalıların göreve yeni gelen Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'dan bir istekleri var. Geçtiğimiz günlerde ambulansın zamanında gelmemesi denizde fenalaşan makine mühendisi Ümit Dikdur'un 64 yaşında hayatını kaybetmesine neden oldu. Foça'da buna benzer bir olay da salı akşamı tekrar yaşandı.
Yemek yedikten sonra fenalaşan bir bayana ilk müdahaleyi yapan Foçalı esnaf, ambulansa ulaşamayınca yine kendi imkanlarıyla bir şey yapmaya çalıştı.
"Sezonda yazın günlük 30 bin ile 80 bin arasında kişinin nefes aldığı, yaşadığı ilçede bir ambulansın olmaması en ufak bir tehlike durumunda canımızı kaybetmemize sebep olacaktır" diyen Foça Belediyesi'nin MHP'li Meclis üyesi Taner Acar, "Önce deniz kenarında, salı günü de bir balık lokantasında yaşanan ölümle ince bir çizgide baş başa kaldık. Yerel yöneticilerden, kamu yöneticilerimizden, sivil toplum kuruluşlarımızdan, odalarımızdan, çok konuşan ama iş yapmayan herkesten tek bir dileğimiz var, bu konuda herkes elinden geleni yapsın, gerekli düzenleme ve yeterli sayıda ambulansımız artık Foça'da olsun" dedi.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.