Ya istiklal ya dolar
ABD defalarca deneyip de başaramadığı Türkiye'yi işgal planını bu kez de ekonomik terör girişimi üzerinden devreye soktu. Dolar üzerinden ülkemize baskı oluşturmaya çalışan ABD'nin bu oyununu Türk Milleti elbette bozacaktır. Ülkemizin üzerinde oynanan oyunlar Kurtuluş Savaşı'nın günümüzdeki farklı versiyonunu oluşturmaktadır.
Dedelerimiz Kurtuluş Savaşı'nda bağımsızlığımız için nasıl mücadele ettiyse şimdi bizlerin de istiklalimizi korumak için devletimizin yanında olmamız gerekir.
İstiklal, bağımsızlık demektir. Yani bir ülkenin, bir devletin kimseye bağlı olmadan ayakta kalabilmesi ve yaşayabilmesi için güçlü bir Türkiye için millet olarak üzerimize düşeni yapmalıyız.
Belki dolar önümüzdeki günlerde 10 TL'yi bulabilir. Yaşananlara insanlar isyan etmekte haklı olabilir.
O zaman teslim mi olalım? Boyun mu eğelim? Diz mi çökelim? Yoksa dik durup ABD'nin oyununu bir kez daha mı bozalım?
Buna sizler karar verin.
Unutmayalım dolar düşse de, yükselse de yaşarız. Ama vatan düşerse yaşayacak bir karış vatan toprağımız bile kalmaz.
Atalarımız Çanakkale'de vatanı düşmana teslim etmemek için şehit olurken, Mustafa Kemal Atatürk'ün "Ben size taarruzu değil ölmeyi emrediyorum" dediği 57.
Alay'daki dedelerimiz o zaman "Dolar şu kadar, altın bu kadar diye düşünmediler.
Düşündükleri tek şey vatandı."
UŞAK BELEDİYESİ ÖRNEK OLSUN
Dedim ya ABD'nin dolar oyununu bozmak için herkes büyük, küçük demeden üzerine düşeni yapmalı.
Uşak Belediye Başkanı Av. Nurullah Cahan, belediyenin Twitter hesabından yaşanan siyasi krizin ardından medya reklam planlamalarında Facebook, Google, Instagram, Twitter ve Youtube'a ayrılan bütçeyi tamamen kaldırdığını duyurdu.
Cahan'ın bu davranışı belediyelere, işadamlarına, sosyal medya üzerinden reklam veren herkese örnek olmalı. Sizler de Facebook, Google, Instagram, Twitter, Youtube'a verdiğiniz reklamları keserseniz inanın büyük etkisi olacaktır. Fil olayını unutmayalım.
Koyu bir Hristiyan olan Ebrehe, gidip Kabe'yi yıkmaya karar verdi.
Topladığı on binlerce asker Mahmud adlı büyük bir fil ve daha başka fillerle Mekke'ye doğru yola çıktı.
Ebrehe ordusu büyük fili önden sürerek Mekke sınırına dayandı. Kabe'yi halatla bağlayıp fillerle çekerek yıkmak istiyorlardı.
Bu sırada Ebrehe'nin yol kılavuzlarından Nüfeyl b. Habib, koca filin kulağından tutarak şöyle bir şey söyledi, sonra da koşarak dağa çıktı:
- Ey Mahmud çök! Sakın ileri gitme, sağ salim geriye dön!
Mekke'ye girişte büyük fil direndi, zorlanınca yere yattı. Onu bir türlü Kabe cihetine yürütemediler. O anda sürü halinde ebabil kuşları ortaya çıktı. Her birinin ağzında ve ayaklarında nohut gibi birer taş vardı. Bu taşları ordu üzerine mermi gibi boşalttılar. Kime rastlarsa delip geçiyordu.
Askerlerin çoğu öldü; 'Fil Ordusu' dağılarak Yemen'e döndü. Ebrehe de dönüşte öldü. Kabe ise olduğu gibi kaldı. Kur'an'da Fil Suresi bu olayı anlatır.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.