CHP Soner Yalçın’ın kaçak villasını neden görmüyor?
Bu sorunun yanıtı çok önemli...
CHP eğer gerçekten sosyal demokrat bir partiyse Sözcü yazarı Soner Yalçın'ın Çeşme'de imara kapalı tarım arazisi üzerine kaçak villa yapmasına göz yummaz...
Gerçekten sosyal demokrat bir partiyse Yalçın'ın CHP'li Çeşme Belediyesi'nin mührünü kırarak inşaatı tamamlamasını yargıya taşır...
Sırf dünya görüşü kendisine yakın diye bir gazetecinin Çeşme'nin ortasına kaçak villa dikmesine sessiz kalamaz...
Soner Yalçın'ın Çeşme'de kanunları ve CHP'li belediyeyi nasıl hiçe saydığını ilk kez Mart ayında bu köşeden yazdık...
"Soner Yoldaş bu villa kaç oda" diye sorduk...
Ne kendisinden ne de CHP'li Çeşme Belediyesi'nden ses çıkmadı...
Bir hafta sonra belediye başkanı "Biz o inşaatı mühürledik, 46 bin lira da para cezası kestik" dedi.
9 ay sonra "Soner Yoldaş'ın villası ne alemde bir bakalım" dedik...
Gördük ki mühür falan dinlememiş...
Tarım arazisine kale gibi bir villa kondurmuş...
Çeşme Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç'a ve CHP'nin Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba'ya buradan soruyorum...
İmar kanunu 'sizden olanlara' ayrı 'sizden olmayanlara' ayrı mı uygulanıyor?
Soner Yalçın, nasıl oldu da belediyenin mührünü kırıp o villayı tamamladı?
Bu cesareti nereden buluyor?
Kendisi hakkında hukuki süreç başlatmayı ve villa hakkında yıkım kararı almayı düşünüyor musunuz?
Çeşme'de TOKİ'nin dar gelirli için yapacağı konutlara 'Silueti bozuyor' diye karşı çıkan belediye başkanı, Sözcü yazarının imara kapalı tarım arazisi üzerine villa kondurmasına neden kayıtsız kalıyor?
CHP eğer gerçekten sosyal demokrat bir partiyse bu işin üzerine gider...
Yok öyle yolsuzluk, hırsızlık edebiyatı yapıp da kendi kapısının önünü süpürmemek...
CHP eğer gerçekten sosyal demokrat bir partiyse Sözcü yazarı Soner Yalçın'ın Çeşme'de imara kapalı tarım arazisi üzerine kaçak villa yapmasına göz yummaz...
Gerçekten sosyal demokrat bir partiyse Yalçın'ın CHP'li Çeşme Belediyesi'nin mührünü kırarak inşaatı tamamlamasını yargıya taşır...
Sırf dünya görüşü kendisine yakın diye bir gazetecinin Çeşme'nin ortasına kaçak villa dikmesine sessiz kalamaz...
Soner Yalçın'ın Çeşme'de kanunları ve CHP'li belediyeyi nasıl hiçe saydığını ilk kez Mart ayında bu köşeden yazdık...
"Soner Yoldaş bu villa kaç oda" diye sorduk...
Ne kendisinden ne de CHP'li Çeşme Belediyesi'nden ses çıkmadı...
Bir hafta sonra belediye başkanı "Biz o inşaatı mühürledik, 46 bin lira da para cezası kestik" dedi.
9 ay sonra "Soner Yoldaş'ın villası ne alemde bir bakalım" dedik...
Gördük ki mühür falan dinlememiş...
Tarım arazisine kale gibi bir villa kondurmuş...
Çeşme Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç'a ve CHP'nin Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba'ya buradan soruyorum...
İmar kanunu 'sizden olanlara' ayrı 'sizden olmayanlara' ayrı mı uygulanıyor?
Soner Yalçın, nasıl oldu da belediyenin mührünü kırıp o villayı tamamladı?
Bu cesareti nereden buluyor?
Kendisi hakkında hukuki süreç başlatmayı ve villa hakkında yıkım kararı almayı düşünüyor musunuz?
Çeşme'de TOKİ'nin dar gelirli için yapacağı konutlara 'Silueti bozuyor' diye karşı çıkan belediye başkanı, Sözcü yazarının imara kapalı tarım arazisi üzerine villa kondurmasına neden kayıtsız kalıyor?
CHP eğer gerçekten sosyal demokrat bir partiyse bu işin üzerine gider...
Yok öyle yolsuzluk, hırsızlık edebiyatı yapıp da kendi kapısının önünü süpürmemek...
İki Bakan olmadı
İki Bakan Yardımcısı olsun
İzmir kabinede iki bakanla temsil edilmeyi çok istiyordu ama olmadı...
Nedendir bilinmez İzmirli siyasetçiler iktidar partisinde de ana muhalefet partisinde de kentin beklediği, istediği, hak ettiği makamlarda görevler alamıyor.
Daha doğrusu karar mekanizmalarında söz sahibi olmalarına Ankara'dan onay çıkmıyor.
Önümüzdeki günlerde tüm bakanlıklara bakan yardımcıları atanacak.
İzmir'e en az iki bakan yardımcılığı verilmesi kente moral olur...
Sadece moralle kalmaz, İzmir'in Ankara ayağı daha da kuvvetlenir.
Yeni yatırımlara ve fırsatlara kapılar açılır.
"Kimler bakan yardımcısı olur?" mevzusuna hiç girmeyelim...
Söz konusu olan isimler değil İzmir...
Türkiye'nin üçüncü büyük kentinden iki bakan yardımcısı bulmak çok da zor olmasa gerek...
İzmir kabinede iki bakanla temsil edilmeyi çok istiyordu ama olmadı...
Nedendir bilinmez İzmirli siyasetçiler iktidar partisinde de ana muhalefet partisinde de kentin beklediği, istediği, hak ettiği makamlarda görevler alamıyor.
Daha doğrusu karar mekanizmalarında söz sahibi olmalarına Ankara'dan onay çıkmıyor.
Önümüzdeki günlerde tüm bakanlıklara bakan yardımcıları atanacak.
İzmir'e en az iki bakan yardımcılığı verilmesi kente moral olur...
Sadece moralle kalmaz, İzmir'in Ankara ayağı daha da kuvvetlenir.
Yeni yatırımlara ve fırsatlara kapılar açılır.
"Kimler bakan yardımcısı olur?" mevzusuna hiç girmeyelim...
Söz konusu olan isimler değil İzmir...
Türkiye'nin üçüncü büyük kentinden iki bakan yardımcısı bulmak çok da zor olmasa gerek...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.