Hablemitoğlu Suikastı ve Bergama’nın Altınları
Yakın tarihe damgasını vuran Necip Hablemitoğlu suikastının arkasında Bergama'daki zengin altın rezervlerini ele geçirmek isteyen FETÖ'nün olduğu iddiaları kuvvetleniyor.
Türkiye'de paralel yapıyı casusluk ekseninde inceleyen ilk isim olan Hablemitoğlu'nun "Alman Vakıfları ve Bergama Dosyası" adlı kitabında dikkat çektiği Bergama'daki sözde çevre eylemlerinde asıl amacın, ilçenin zengin altın rezervlerini FETÖ'nün bir numaralı finansörü Akın İpek'e teslim etmek olduğu ortaya çıktı.
Üzerindeki sis perdesi henüz aralanamayan Necip Hablemitoğlu suikastından hemen sonra altın işine giren Akın İpek'in, FETÖ'yü Bergama'dan çıkardığı altınlarla finanse ettiği tespit edildi.
FETÖ finansörü olduğu iddiasıyla hakkında yakalama kararı olan firari şüpheli İpek, altın işine girmeden önce Ankara'da davetiye basan küçük çaplı bir işadamıydı. İpek, 2003 yılında sürpriz bir kararla altın işine girdi.
Yıllardır Bergama'daki altın rezervlerine gözünü diken FETÖ, İpek'in sektöre girmesiyle ilçedeki faaliyetlerini hızlandırdı.
FETÖ tarafından organize edilen eylemler ve köylülere yapılan baskılarla madenler 2005 yılında 44,5 milyon dolar gibi komik bir bedelle İpek'in kontrolüne geçti.
Bergama'da yasal sınırların üzerinde siyanürle altın çıkaran İpek, 10 yılda servetine servet kattı.
2015 yılında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında hakkında yakalama kararı verilen İpek, operasyondan bir gün önce İngiltere'ye firar etti.
MASAK'ın yaptığı incelemede İpek'in Bahreyn, Malta ve Kıbrıs'taki hesaplara usulsüz 7 milyar 40 milyon dolar transfer ettiği saptandı.
FETÖ oyunu
Bergama'daki altın madenleri ilk olarak 1989 yılında Eurogold Madencilik A.Ş. adıyla çalışmaya başlamış ancak bölgede altın çıkarılması sürekli olarak engellenmişti.
Son olarak 2005 yılında altın çıkarma çalışmaları Akın İpek'in tekeline girdi. 2005 yılında yaşanan Bergama olaylarının perde arkasında FETÖ olduğunu tespit eden Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Eurogold şirketinin devreden çıkartılarak madenlerin Akın İpek'in kontrolüne verildiğini belirledi.
Madenlerde yasal inceleme başlatan savcılık, yasalara göre belli bir sınırın üzerine çıkılmadan siyanürle altın çıkartılabilmesine rağmen, Bergama'da bu sınırın aşıldığı, bölgede yaşanan çevre sorunlarının temelinde de bunun yattığını belirledi.
Alman vakıfları da devrede
Siyanür liçi yöntemiyle altın üretilen Bergama madeni 1992 yılından bu yana Türkiye gündemini meşgul ediyor. O tarihte Eurogold'un siyanürlü altın üretimi yaptığı ortaya çıkınca Bergama köylüleri eylemler yaptı.
Bu eylemlerin simge ismi ise,'Hopdediks' lakaplı Bayram Kuzu olmuştu. Bergama'da altın çıkarmak isteyen Kanadalı firmaya karşı Bergamalı köylülerin mücadelesi, Türkiye'nin çevre duyarlılığı olarak kamuoyuna yansımıştı.
Ancak Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu'nun araştırması, Bergama'da altın çıkarılmasına karşı olan STK'ların arkasında Alman gizli servisiyle bağlantılı Alman vakıflarının olduğunu ortaya çıkarmıştı.
Hablemitoğlu, "Bu açıklamaları yaptığım içim beni öldürecekler" dedikten kısa süre sonra öldürülmüştü.
Aynı şekilde, Kanadalı firmanın altın çıkarmasına karşı çıkan Bergamalı köylülerin sembolü Hopdediks lakaplı Bayram Kuzu da, yıllar sonra olayın iç yüzünü öğrenmiş ve çocuklarına Bergama'da altın çıkarılması karşıtı eylemlerden uzak durmalarını vasiyet etmişti.
CHP'Lİ BAŞKAN SUSKUN
Yüksel, aralarında halen CHP Aliağa İlçe Başkanı olarak görev yapan Özcan Durmaz, Bergama eski Belediye Başkanı Sefa Taşkın ve sözde çevreci eylemler yapan köylülerin de bulunduğu 15 kişiyi casuslukla suçlamıştı.
Özcan Durmaz bu davada 8 yıldan 15 yıla kadar ağır hapis istemiyle yargılanmıştı. Bu davada hüküm giymeyen Durmaz, daha sonra Bergama-Aliağa bölgesinde madencilik yapmaya başladı.
Durmaz'ın 15 Temmuz FETÖ darbe girişiminden sonra yeniden gündeme gelen Hablemitoğlu suikastı ve FETÖ ile Alman Vakıflarının Bergama'daki faaliyetleriyle ilgili yapacağı açıklamalar merakla bekleniyor.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.