Ahmet Necdet Sezer’in ‘Hayır’ kampanyası...
Gençler hatırlamaz...
Bundan tam 17 yıl önce bugün Türkiye ekonomisi battı...
Daha doğrusu batırıldı...
Tarihe 'Kara Çarşamba' olarak geçen 21 Şubat 2001 krizinde milletin cebinden 60 milyar doları hortumla çekip aldılar...
Resmen çaldılar...
Bu krizin baş sorumlusu da dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'di...
Seçilmiş Başbakan'ın kafasına Anayasa kitapçığı fırlatarak yarattığı devlet krizinin faturasını hep birlikte ödedik...
Koca ülke IMF'nin vereceği üç kuruş paraya muhtaç hale geldi...
Şimdi bu Ahmet Necdet Sezer çıkmış "Hayır " kampanyası için sağı sola aramaya başlamış...
"Tayyip Erdoğan'dan kurtulmak için her şeyi yapmalıyız" buyurmuş!
Çok merak ediyorum telefonla yürüttüğü 'Hayır' kampanyasında kimleri arıyor acaba?
Emekliyi, işçiyi, garibanı mı?
Yoksa sebep olduğu krizden sonra her biri servetine servet katan para baronlarını mı?
Türkiye'de sistem tam da Ahmet Necdet Sezer gibiler bir daha ülkenin canına okumasın diye değiştirilmek isteniyor...
Kendisine değil ama onun yapacağı kampanyaya bel bağlayıp, umutlanan 'Hayır'cılara Allah akıl fikir versin..
PAŞAMIZIN SELAMI VAR
Madem Türkiye tarihinin en ağır ekonomik krizinden bahsettik, devam edelim...
Kriz 2001'de patladı ama ayak sesleri 3 yıl öncesinden duyulmaya başlamıştı.
Toplumu 'irtica geliyor' diye kandırıp ülkeyi bir güzel soydular...
Aslında yaptıkları şey banka sistemi üzerinden ekonomiyi ve siyaseti yeniden dizayn etmekti.
28 Şubat sürecinde tam 25 banka fona devredildi...
Devlet bunların açıklarını kapatmak için 30 milyar dolar ödedi...
Hazine bu parayı içeriden yüksek faizle borçlanarak aldı.
Faizlerle beraber tam 60 milyar dolar ödedik hortumculara...
Bugün ellerine telefonu alıp "Tayyip Erdoğan'dan kurtulalım" kampanyası başlatan Ahmet Necdet Sezergiller, bu soygun düzenin altyapısı hazırlanırken fildişi kulelerinde olan biteni seyretmekle meşguldü.
28 Şubat sürecinde aktif rol aldıktan sonra emekliye ayrılan paşaların tamamı fona devredilen o bankaların yönetim kurullarına girdi.
O bankalar battı, milletin 60 milyar doları hortumlandı.
Ama o dönemde yüksek yargının en tepesinde oturan Ahmet Necdet Sezergiller, bankaların yönetim kurullarındaki emekli paşalardan hesap sormayı akıllarına bile getirmedi..
Daha doğrusu buna cesaret edemedi...
TANJU TOSUN'DAN MESAJ
Sözde iletişim çağındayız...
Ama en kötü ve tahrip gücü yüksek iletişim kazaları da bu dönemde yaşanıyor...
Son kurban İzmir'in yetiştirdiği önemli siyaset bilimcilerden Prof. Dr. Tanju Tosun...
Tanju Tosun, 2013 yılında bir grup akademisyenle beraber hükümetin demokratikleşme adımlarını destekleyen bir bildiriye imza atıyor.
3 yıl sonra bir gazetede Tanju Hoca ve eşinin adı, adeta PKK ağzıyla yazılan başka bir bildiriye imza atan akademisyenler arasında yazılıyor.
O gün bugündür hiç hak etmediği eleştiri ve hatta tehditlere maruz kalıyor...
Hoca aslında haberi tekzip etmiş ve gazete bu tekzibi yayınlamış.
Ama internet sitesinden kaldırmamış...
Yani Hoca'nın imza attığı bildiri o meşhur bildiri değil...
Mağduriyetini giderir umuduyla, bu gerçeği buradan bir kez daha duyuralım istedim...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.