4925 Sayılı Karayolu Taşıma Kanunu'nun 19 Temmuz 2003 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmesi, ulaşım sektöründe yeni bir dönem açtı. Özellikle yük ve yolcu taşımacılığı yapan şoför esnafının ve bunların yanı sıra, ürettikleri mal ve hizmetlerin sevkinde araç kullanan diğer esnaf ve sanatkarımızın belgelendirilmesi, yaptıkları iş ve işlemlerin kanun kapsamında değerlendirilmesi, önemli bir gelişme oldu.
ÇEKİ DÜZEN GELDİ
Ülkemizde karayolu ile yolcu ve yük taşımacılığı hizmetleri büyük önem taşıyor. Kara ulaşım sektörünün hem ekonomik alanda, hem de toplumsal yaşamdaki yeri tartışılmaz. Taşımacılıkta düzeni ve güveni sağlamak, ancak bu alanda çalışanların haklarını ve sorumluluklarını belgelendirmekle mümkün olabilecektir. Adı geçen kanunun yayımlandığı tarihe kadar böylesine önemli bir sektörde bu açıdan büyük boşluklar bulunuyordu. Ancak kanunun yürürlüğe girmesi ile sektöre çeki düzen verildi, bununla birlikte esnafımıza da her anlamda önemli sorumluluklar getirildi. Mevcut imkanların daha iyi kullanılmasını hedefleyen 4925 Sayılı Kanun, taşıma sistemlerinin ekonominin gerektirdiği şekilde ve birbirini tamamlayıcı nitelikte düzenlenmesini sağladı. Ne var ki, devrim niteliğindeki Karayolu Taşıma Kanunu bile ulaşım konusundaki yasal düzenlemelerde yaşanan bazı sıkıntılara çare olamıyor.
ZOR ŞARTLARDA
Taşımacılık işi ile uğraşan esnafımız, uzun çalışma süreleri içinde, mesai saati gözetmeksizin zor şartlar altında hizmet vermeye ve geçimlerini sağlamaya çalışıyor. Aşırı maliyet artışları ve yaşanan krizin etkileri her kesimde olduğu gibi bu sektörde de kendini fazlasıyla hissettiriyor. Bunun yanında, yasal düzenlemelerin getirdiği sıkıntılar, zor şartlar altında çalışan sektör üyelerinin koşullarını daha da ağırlaştırıyor.
Özlük sorunları
Taşıma sektöründeki iş ve işlemler konusunda, temsil ettiğimiz camianın çalışmasının şekil ve şartlarını belirleyen kurullarda, yani üyelerimizin sorunlarının belirlendiği ve çözüm önerilerinin oluşturulduğu merkezlerde, bazı özlük sorunları yaşanıyor.
Bu sorunlara kısaca değinmek gerekirse:
1) UKOME'de tam temsil:
Büyükşehir Belediyeleri Koordinasyon Merkezleri Yönetmeliği'nin 17. maddesinde belirtilen Ulaşım Koordinasyon Merkezi'nde temsilcisi bulunan kurum ve kuruluşlar arasında, ilgili ilin esnaf birliğinden, imza yetkisine sahip bir temsilciye yer verilmiyor. UKOME, Büyükşehir Belediye Başkanı veya görevlendireceği kişinin başkanlığında toplanırken, kent ulaşımında önemli yer tutan ticari araç sahiplerinin mensup oldukları odaların üst kuruluşundan, yani Esnaf ve Sanatkarlarlar Odaları Birliği'nden imza yetkisine sahip bir temsilcinin toplantıda bulunmaması, zaman zaman alınan kararların eksik ve yanlışlar içermesine de neden olabiliyor.
İzmir'de birliğimiz bünyesinde, 28 şoför odası faaliyet gösteriyor.
Minibüsçülerden taksicilere, servisçilerden kamyonculara, kamyonetçilerden ilçelerde faaliyet gösteren şoför esnafının kayıtlı bulunduğu odalara kadar geniş bir yelpazeyi çatısı altında tutan İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği'nin, koordinasyon merkezlerinde imza yetkisine de sahip olabilecek bir kişi tarafından daimi olarak temsil edilmesi, alınacak kararların daha verimli olmasını sağlayacaktır.
2) İl Trafik Komisyonu'nda tam temsil:
İzmir merkez ve ilçelerinde, 28 şoför odasının yanı sıra 12 karma odanın da bulunduğu düşünüldüğünde, birliğimizin bünyesinde sektörle ilgili 40 ihtisas odasının faaliyet gösterdiği görülür. Anılan 40 odamız, toplam 32 bin 400 üyesi ile halkımıza ulaşım ve nakliye konularında hizmet veriyor. Rakamlar, ulaşım sektöründe esnaf kesiminin ağırlığını gözler önüne seriyor. Bu veriler ışığında, UKOME'de olduğu gibi, İl Trafik Komisyonu'nda da, birliğimizin imza yetkisine de sahip olabilecek bir kişi tarafından daimi olarak temsil edilmesinin daha doğru bir yaklaşım olacağına inanmaktayız. İki kurul hakkındaki taleplerimizin gerçekleşmesi, kent ulaşımını önemli ölçüde rahatlatacak kararların alınmasını sağlayacaktır.
3) İmza sirküleri:
5362 Sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanunu'nun 11. maddesi gereğince, birliğe bağlı odaların üyelerine verdikleri imza sirküleri, notere ihtiyaç duyulmadan geçerli sayılmalıdır.
Çünkü, imza sirkülerinin noter aracılığı ile alınması esnafımızı büyük bir masrafın içine sokuyor.
(Sürecek)
HATIRLATMA
Bağ-Kur'luya 36 ay taksit imkanı
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkanlığı, Bağ-Kur'lu esnafın borçlarına yönelik yeni bir çalışma başlattı. Çalışma borç yapılandırması olmayan veya 5 yıldan az borcu olanların borçlarını 36 aya kadar tecil ve taksitlendirilmesinin koşullarını içeriyor. Kurum konu hakkında sigortalılara bilgilendirme yazısı göndermek için çalışmalara başladı. Söz konusu uygulama borç faizleri silinmediği için af niteliği taşımıyor ancak borçlulara önemli bir ödeme kolaylığı sağlaması bekleniyor.