İşsizlikle mücadelede istikrar sürdürülmeli
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TUİK) açıkladığı verilere göre, Nisan ayında yüzde 9.9'a düşen işsizlik oranı, Mayıs ayında da yüzde 9.4 olmuştur. Yaz mevsiminin etkisinin görüldüğü Mayıs ayında, 296 bin kişinin iş bulması ile görülen bu iyileşmeyle, işsizlik oranında kriz öncesi seviyelere dönüldüğü açıklanmıştır.
İŞSİZ SAYISI AZALDI
Türkiye İstatistik Kurumu'nun, Hanehalkı İşgücü Araştırması'nın 'Nisan-Mayıs-Haziran 2011 dönemine ilişkin verileri;
-Son bir yıllık dönemde istihdam edilen kişi sayısının 1094 artarak 24 milyon 445 bine ulaştığını,
-İşsiz sayısının geçen yılın aynı dönemine göre 296 bin kişi azalarak, 2 milyon 550 bin kişiye gerilediğini,
-İşgücüne katılma oranının 1.1 puanlık artışla yüzde 50.5'e çıkarken, istihdam oranının 1.7'lik artışla 45.7'ye ulaştığını göstermektedir.
Aynı şekilde kayıtdışı işsizlik oranının 0.9 puanlık azalışla yüzde 42.7 olarak gerçekleşmesi de ekonomi için büyük önem taşıyan bir başka gelişmedir. Kayıtdışı istihdamdaki gerileme olumludur ancak bu gerilemeye rağmen oranın yüzde 42.7 gibi oldukça yüksek seviyelerde bulunması, kayıdışı ile mücadelede daha kat edecek çok yolumuzun olduğunu göstermektedir.
İSTİKRAR SAĞLANMALI
TUİK'in 'Nisan-Mayıs-Haziran 2011 dönemi Hanehalkı İşgücü Araştarması'nın sonuçları ekonomi çevrelerince olumlu karşılanmıştır. Ancak, daha çok mevsimlik işlerin (turizm, tarım gibi) artmasıyla işsizlikte yakalanan gerileme sürdürülebilir olmalıdır. Beklentimiz, gerilemenin sürmesi ve işsizlik oranının yüzde 5'in altına düşürülmesidir.
Bu ise sadece mevsimlik iş alanları ile sağlanabilecek bir durum değildir. Dolayısıyla sadece ekonomik değil aynı zamanda sosyal, politik ve kültürel boyutlarda da sorunlar yaratan işsizliğin azaltılması için ilave önlemlerin alınması, bu çerçevede insanlara kalıcı iş sağlayacak yatırımların artırılması önem taşımaktadır.
Türkiye'nin her şeyden önce işsizlikle yapılan mücadelede yeni bir vizyon oluşturması gerekmektedir.
İşsizlikle yapılacak uzun soluklu bir mücadelede başarının sağlanması için,
1- Öncelikle istihdam potansiyeli yüksek, daha çok emek-yoğun üretim tekniği kullanan, katma değer yaratan küçük ve orta boylu işletmelerin desteklenmesi gerekmektedir,
2- Üreten kesimlerin nitelikli işgücünü karşılayacak meslek eğitiminin yaygınlaştırılması ve geliştirilmesine ilişkin yapılacak çalışmalar öne çıkarılmalıdır.
MESLEK EĞİTİMİ
İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği, personel istihdam eden küçük işletmelerin daha fazla desteklenmesi gerektiğini ve genel üretim gücüne katkı sağlayacak kalifiye elemanların temini için mesleki eğitimin daha fazla önemsenmesinin zorunlu olduğunu katıldığı her platformda dile getirmektedir.
Türkiye'de yaşanan işsizliğin ana nedenlerinden birisini, nitelikli işgücü açığı oluşturmaktadır. Nitelikli işgücü açığına, mevcut işgücünün yeterince kalifiye olmaması ile işletmelerin aradıkları nitelikleri taşıyan elemanları bulamamaları neden olmaktadır.
İş-Kur İzmir Bölge Müdürü sayın Süleyman Boyacıoğlu'nun açıklamaları da bizim düşüncelerimizi doğrular nitelikte olmaktadır.
Sayın Boyacıoğlu, meslek sahibi işsizlere kolaylıkla iş bulabildiklerini belirtmekte, meslek edindirmek için açtıkları kurslarla kalifiye elemanlar yetiştirmeye özen gösterdiklerini dile getirmektedir.
KALKINMANIN ANAHTARI
Mesleki eğitim, Türkiye'nin kalkınmasının anahtarıdır. Türk toplumuna mesleki eğitimin getirileri doğru anlatılmalı, gençler meslek sahibi olma yönünde özendirilmelidirler.
Kuşkusuz bu noktada ülke yöneticilerinin, verilecek mesleki eğitimin sürekliliğini, kalitesini ve verimliliğini artıracak düzenlemeleri hayata geçirmesi de zorunludur.
Bu noktada esnaf sanatkarların bağlı bulundukları meslek kuruluşları ile diyalog içinde yapılacak çalışmalar, çağa yakışır modern mesleki eğitimin ülkede kurumsallaşması ve özendirilmesine büyük katkı sağlayacaktır.
HATIRLATMA
Prim Belgesi asma zorunluluğu kalkıyor
Bilindiği üzere, işyerinde prim belgesini asmamak önceden para cezası gerektirmekteydi. Ancak bu yükümlülük ve getirdiği para cezası uygulaması, 25.02.2011 tarihi itibarıyla kaldırılmıştır.
6111 sayılı kanuna göre, SGK 24.02.2011 tarihinden önce işlenen söz konusu fiiller nedeniyle idari para cezası uygulamayacaktır. SGK tarafından ilgililere tebliğ edilen idari para cezaları (tahsil edilmemiş olması halinde) iptal edilecektir.
Bununla birlikte, 24.02.2011 ve öncesinde işlenen cezalar dolayısıyla uygulanan idari para cezaları tahsil edilmiş ise, bu cezalar iptal ve iade edilmeyecektir.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Vergi Kaçakçılığıyla Mücadele Başkanlığı Kuruluyor (11 Ağustos 2011)
- Banka borcu yapılandırılmasında esnafa bir ay ek süre tanındı (04 Ağustos 2011)
- Esnafa sınavsız Ustalık ve Esnaflık Belgesi verilecek (28 Temmuz 2011)
- İşsizlikte yakalanan sevindirici rakamlar, meslek eğitimi ile desteklenmeli (21 Temmuz 2011)
- İESOB ile SGK İl Müdürlüğü Türkiye'de 'Bir İlk'i hayata geçiriyor... (14 Temmuz 2011)